Quel alaka?

Yüzüncü yıla hazırlanıyormuş.
Ankara değil, Çanakkale.
Özel hazırlanıyormuş...
İlk şehitlerin verildiği Seddülbahir Kalesi ziyarete açılacakmış.
"Siper canlandırmaları" da yapılacakmış, Çanakkale ruhunun daha iyi anlaşılması için...

***

Çanakkale muharebeleri 108 yaşında.
Cumhuriyet 100 yaşında.
Nasıl oluyor da sekiz yıl önce yaşanmış bir olay cumhuriyete "dahil" ediliyor?
Çünkü ikisinde de Atatürk var.
Bu bir "bağlama" gayretidir.
Maksat hamaset olsun...
Gerçi Çanakkale'de en yüksek komutan Alman ama o kadar da olacak artık...
Çanakkale savaşında cebimizdeki kimlikte Osmanlı İmparatorluğu yazıyordu ama dert değil...
Hem gazilerimizin hem şehitlerimizin üstlerinde Osmanlı üniforması vardı ama aldırmayın.
Osmanlı'nın her işinize gelen yanına sahip çıkıp onu ille de cumhuriyete bağlayacaksanız, niçin Kut zaferini de anmıyorsunuz mesela?
Niçin Bakü'ye girişimizi cumhuriyet kapsamında değerlendirmiyorsunuz?
Galiçya cephesinde verdiğimiz şehitleri niçin saymıyorsunuz?
Süveyş Kanalı'nda ölenler ne olacak?
Daha doğrusu, bunlardan haberiniz var mı?
Tarihe çok meraklı olanlarınız dışında, yok.
Neden? Çünkü bu son verdiğimiz örneklerde Atatürk yok.

***

Dünya savaşının diğer "kalemleri" ustaca unutturuldu, Çanakkale gene büyük bir ustalıkla Kurtuluş Savaşı'mıza "monte" edildi.
İkisi aynı şeymiş.
Çanakkale'nin, savaşı uzatmaktan başka bir yararı olmadı.
1915'te gelemeyen düşman gemileri, 1918'de geldiler.
Kaldı ki dünya savaşına biz kaşınmıştık girmek için... Daha doğrusu Enver kaşınmıştı...
İlk ateşi de biz açtık, Osmanlı üniforması giydirdiğimiz Almanlar Kırım'ı bombaladılar.
Çanakkale'ye dayanan müttefikler emperyalist oluyorlar, Alman İmparatorluğu'na koşulan İttihatçılar emperyalist olmuyorlar!
O zaman Osman Paşa'nın Plevne savunmasını da bağlayın, Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa'nın Medine savunmasını da.