"Sicili temiz, az PKK'lı" HDP'lilere bakanlık vaat eden, asker kökenli bir CHP'li ile onu tasdikleyen ve hatta pekiştiren bir başka eski genel başkan yardımcısından, Millet İttifakı'nın büyük ortağının yol haritasını resmen öğrenmiş olduk. 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde yapacaklarını anlatıyorlar.
Şahsen ben şaşırmadım, eminim milyonlarca kişi de şaşırmamıştır. PKK'nın Suriye kolu PYD için "PYD'ye terörist demeyin, onlar kendi toprakları için savaşıyorlar" diyen, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin hapiste bulunan ve Kobani olaylarında ölen 50'den fazla insanın kanında parmağı olan Selahattin Demirtaş'a "özgürlük savaşçısı" rolü biçen bir genel başkanın partisinden ne bekleyecektik ki?
CHP adına konuşan emekli asker, eski vekilin dediği "Sicili temiz HDP'li" ifadesini anlayanınız var mı? Kandil'den onay almayan birinin HDP'de siyaset yaptığı görülmüş mü ki, sicili temiz olanın HDP'de işi olsun? Gerçeklerin zaman içinde ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Turnusol kâğıdı gibi bir bir ortaya çıkıyor renkleri, niyetleri.
Bu söz ve niyet ifadesiyle CHP; bölücülük ve terörle mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen Türkiye'nin geleceğini, terör örgütünün siyasi uzantısına resmen ciro etmiştir. Çok açık söylüyorum; bu ifade ve niyet itirafı ile PKK'nın uluslararası network'ü, içerideki aparatları aracılığıyla Türkiye'de hükümet oluşumu adı altında resmen harekete geçmiştir.
HDP ile PYD'yi meşrulaştıran bu uluslararası network, PKK'yı da devlet içinde Millet İttifakı eliyle meşrulaştırma hedefini açıkça ilan etmiştir. Buna ister üst akıl deyin, ister uluslararası network; tam da ulusal egemenlik mücadelesinin başladığı 19 Mayıs'ın yıldönümünde tehlikenin hâlâ geçmediğini ve meselenin ne olduğunu daha iyi anlamadık mı? Asırlardır bunların niyetini biliyorduk da, içeride suçüstü yakalanan aparatları ve işbirlikçilerine ne demeli?
***
'YA İSTİKLAL YA ÖLÜM'ÜN 102. YILI
Atatürk'ün Nutuk'unun başlangıcının 19 Mayıs olması bir tesadüf değildi. Samsun'a ayak bastığı dönemde mevcut yönetimin kurtarıcı olarak gördüğü Amerikan mandası ve İngiliz himayesine "Ya istiklal ya ölüm" haykırışıyla karşı çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Atatürk ayak bastığında İngiliz himayesinde olan Samsun, milli mücadele hareketinin de başlangıcı olmuştu.
Yenilmiş, yorgun, fakir düşmüş ama inancını hiçbir zaman yitirmemiş bir milletin, lideriyle vatanını yeniden diriltme iradesinin de başlangıcıdır. Milli egemenlik kavramıyla bütün ülkeyi saran bu büyük ruh, 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla vücut bulmuş ve egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu resmen ilan edilmiştir.
O zorlu günlerde imkânsızı başaran Atatürk, milli mücadelenin bu çok önemli adımını gençlere ithaf ederek, onlara ne kadar güvendiğini de ortaya koydu. 102 yıl önce Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği yol, işaret ettiği hedef bugün hâlâ geçerlidir. İlk günkü aşkla, ilk günkü inançla ve ilk günkü heyecanla 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mız kutlu olsun...
Yorum Yazın