Muhalif basının, olmayan bardakların bulanık sularında üfürükten fırtınalar koparma çabalarını gülerek izliyoruz...
Kimisi Muharrem İnce'yi, kimisi Mustafa Sarıgül'ü "ittirme" çabasında.
Böylece iktidara zarar verdiklerini sanıyorlar ama muhalefete zarar veriyorlar, farkında değiller.
Tabii "sorgulama, kurcalama" gibi kavramların da yanından geçmemişler.
O zaman da "kasaba nutkuyla" yetinmek zorunda kalıyorlar.
***
Kurup kurup da bir türü kuramadığı partisinin ön çalışmalarında, Muharrem İnce "tüzük" işini bitirmiş. Hazırmış.
Bize ne bundan?
Vatandaş olarak soracağımız şudur: Kardeşim, bize ne sizin parti içi önseçiminizden, genel başkan seçiminizden, grup başkanvekilliği seçimlerinizin iç yönetmelikle değiştirilip değiştirilemeyeceğinden, falanca kolunuzun başına kimin nasıl getirileceğinden?
Biz sizin partinize üye olmayı düşünmüyoruz ki!
Bize seçmen olarak ne vaat ediyorsun? Oyumuzu niçin sana verelim?
Henüz cevap yok.
Tövbe, "senato" getirecekti...
Eee? Bununla oy istenmez ki...
"Atatürkçü" bir parti olacakmış...
Senin "neci" olduğundan bana ne?
Bana ne hizmet vereceksin, onu söyle.
Görülüyor ki Muharrem İnce, "yeni" parti kurma iddiasına rağmen "CHP'ye çekidüzen verme" düzeyinden bir türlü kendini kurtaramıyor. Aklı hep orada.
"İktidara geleceğiz" diyor ama bunu en kazma gazeteci bile ciddiye almıyor.
Pek pek "CHP'den ne kadar oy tırtıklar" diye merak ediliyor.
Kötümserler yüzde 3, iyimserler yüzde 10 diyorlar.
***
Bu arada hiç mi hiç ciddiye alınmayan Mustafa Sarıgül de bol bol "afaki" laflar etmekte.
Orada da demokrasi olacakmış...
Satacak başka mal bulamıyorlar.
"Halkımız bizi göreve çağırdı" demiş.
Halkımız Meral Hanım'ı da çağırmıştı...
Ne biçim halk bu, herkesi çağırıyor, sonra da gidip oyunu Tayyip Erdoğan'a veriyor.
İttifak yapmayacakmış.
Fakat "ikinci tur" umudunu beslediğini de çok fazla açık ediyor ve "muhtemel pazarlıklara" şimdiden kapı açıyor...
Öte yandan Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal da parti kuruyormuş...
BP, Babamın Partisi.
***
Bu arada CHP içinde yeni bir genel başkan adayı belirmiş, Haluk Pekşen.
Bu da "yeniden CHP" grubu hareketiymiş. Hareketten bol bir şey yok.
Program oluşturmak için gitmedikleri ülke kalmamış, Çin'e bile gitmişler.
Utanmadan, altyapısı kapitalist, üstyapısı lafta komünist Çin faşizmini mi bize model diye kakalayacaklar?
***
Vallahi en tutarlısı gene Meral Hanım galiba.
Kuracağı ve açıklamak üzere olduğu sistemde "başbakan ve bakanlar meclise karşı sorumlu olacaklarmış, gensoru varmış, cumhurbaşkanını meclis seçecekmiş, partiliyse partisiyle ilişkisi kesilecekmiş"...
Vallahi çok yeni, hiç duyulmamış!
2017 yılında doğan dört yaş grubu için çok yeni tabii, onlar böyle bir sistem duymadılar, görmediler.
Hadi yürüyün yürüyün.
Yorum Yazın