Olay Karaköy-Kadıköy vapurlarının seyyar pazarlamacıları standardında dönüyor...
Şu elimde gördüğünüz tarak...
Diye başlardı hani...
Sonra yanına bir kalem, bir tornavida, derken bir dolu şey alırdınız.
Daha yakın zamanlarda olay şuna dönmüştü...
Tarak için hamle yapıp bir yığın şey aldığınız yetmiyormuş gibi üstüne de ünlü bir baklavacının reklam spotunu dinliyordunuz...
***
Şimdi uluslararası siyaset, propaganda ve yeni dünya düzeni işleri de aynı minvalde...
Ukrayna'yı dert mi ettiniz?
Vogue kapağındaki Zelenski hokkabazlığını da yanında veriyorlar.
Bir paket program ki, kaçılamıyor.
İklim mücadelesi, LGBT destekçiliği, şehir devletleri hülyası, logo dinler merakı, vd.
Medya yoluyla zihninize öyle boca ediliyor ki, paketi kucağınıza verdiklerinde kendinizi pek anlamlı bir iş yapmış sayıyorsunuz.
***
Karbon ayak izi ölçümünü ciddiye mi aldınız?
Hani akıllı mobil cihazlarınızda bile uygulamalar var, ölçeyim gitsin, dediniz.
Modernsiniz, bir ayağınız "yeni dünya düzeni"nin çukurunda ama olsun, hoş duruyor, diye düşünüyorsunuz.
İyi de o kadarla kalmıyor ki!
Aklınız ineklerin gaz çıkarmasına da takılıyor.
Karbon ayak izi manyakları yakın zamanda vegan olmanızı da istiyor.
Elektrikli araba güzel mesela...
Ama hemen yanıbaşındaki stantlarda yapay etin de durduğunu görmemek için kör olmak gerek!
Kültür, sanat işleriyle de ilgisi var elbet bu paketin...
Pakete kuşkuyla baktığınız anda...
"Eril, eril" konuşmanızı küçümseyen kendinden menkul şeyhler bitiverecek etrafınızda!
***
Uyanın!
Bu paket program neyin nesidir?
Niye böyle bir zincirin halkaları olarak birbirlerine bağlandılar?
Sorun!
Sorgulayın!
Hiç değilse "Bize ne yapıyorlar acaba?" diye ara ara içinizden geçirin...
Yoksa halimiz harap...
Söylemiş olayım.
***
BAŞIMIZ SAĞ OLSUN
Uzun yıllar birlikte televizyon programları yaptığımız ve gazetede köşe komşusu olduğum Hıncal Uluç'un dünya hayatı sona erdi.
Allah rahmetiyle muamele etsin...
Ailesinin, sevenlerinin, dostlarının ve medya camiasının başı sağ olsun...
İlginç bir kişiliği vardı; 1990-2010 arasının en özgün gazetecilik ve televizyonculuk figürlerindendi...
Bunları konuşmak için erken...
Şimdi hüznün ve içimizden mırıldanmaların vakti.
Yorum Yazın