Türkiye'de siyaseti takip edenler nasıl bir oyunu izlediklerinin acaba farkında mı? Örneğin bir İmamoğlu meselesi var. Bazılarına göre İmamoğlu, İstanbul'a belediye başkanı olmak için değil, ülkeye cumhurbaşkanı olmak için orada.
Cumhuriyet Halk Partililere bakarsanız, bu partinin hiçbir üyesi Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun feragati olmadan cumhurbaşkanlığını düşünemez.
Bu arada Kılıçdaroğlu'nun neyi hedeflediği hiç bilinmiyor. Kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a rakip olarak görmediği de kesin.
Bu durumda 2023 yılına kadar Cumhuriyet Halk Partililerin evcilik oyunlarına dikkat edip bunlardan sonuç çıkarmaya çalışacağız. Ama bu çok zor.
TADI KAÇMAYA BAŞLADI
Aynı evcilik oyunu uluslararası alanda Rusya ile Amerika arasında tekrarlanıyor.
ABD Başkanı Biden, Ukrayna'ya uçaklarla silahlar yolluyor.
Her ağzını açtığında "Bu tablo işi savaşa götürür" diyor. Ancak karşı taraf yani Rusya, Amerikan Başkanı'nı ciddiye almıyor. Rusya kendine güveniyor.
Bir gösteri şeklinde askerler yolluyor, donanmaları harekete geçiriyorlar. Peki gerçek göründüğü gibi mi?
Mesela Putin, mesela Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov konuştuğu zaman sadece barıştan söz ediyorlar.
Bu evcilik oyununun da tadı kaçmaya başladı. Çünkü Rusya'nın karşı olduğu grup genellikle NATO.
Buna karşın NATO içinde Rusya ile savaşmayı düşünen ülke sayısı fazla değil.
Nitekim Almanya, silahlarını Rusya'ya karşı kullanılmak üzere NATO ülkelerine gönderemiyor. Bu tür gariplikler var.
BİZDEKİ GARİPLİKLER
Bizim iç politikadaki diğer garipliklere gelince... Onlar da insanı şaşırtıyor.
Türkiye'nin şu andaki temel sorunu ekonomi.
Devletin yüksek faiz hassasiyetine karşı bankalar çok önceki yüksek faizleri piyasaya sunmakta.
Bakalım bu oyun içinde oyun günleri ne zaman bitecek?
Ekonomi yönetimi, faizdeki düşüşün reel ekonomiye yansıması konusunda istikrarlı şekilde takipçi olmalı.
Düşük faiz konusunda kararlı bir tavır sergileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sahnelenen bu oyunun farkında olduğunu düşünüyorum.
Bakalım bu oyuna ne kadar dayanılacak?
Yorum Yazın