Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Mail: shjbjdsk@hotmail.com

Öyle yaşlıyım ki…!

Yarın benim doğum günüm!

Kaç yaşıma girdiğimi sormayın...

Ellili yaşlara kement atmış birine de bence yaş sormayın!

Zaten, ihtiyar dünyanın son elli yılı çok, ama çok çetin, çok ağır geçti!

Nasıl geçti, geçip giderken neleri önüne katıp geçti, ancak ellisini aşanlar bilir!

Ellisini aşmış derken, altmışına da kement atmış nesil...

Ödemediği suçların infazını yaşamış, firar edenleri de tel örgülerde asılı kalmış, nöbetçi erin bile kaçaktan, firariden sayamadığı, tetiğe basamadığı nesil...

Aynen böyle!

Ne bir eksik ne bir fazla...!

Görmediğim, ama her bir manyeto çevrilmesinde cereyanını iliklerimde hissettiğim Medreseyi Yusufiyelilerin, "Sen ne yaşadın ki" demelerine inat , ben senin yaşadıklarından başka bir şey yaşadım!

Senin gösterecek bir yaran var, benim bir yaram bile yok, çektiklerime şahit gösterebileceğim...!

Yaralarını bile, yüreğinde saklayan yaralı yürekli bir nesil...

Şaşırmayın, sakın şaşırmayın...!

Dünyayı kurtarma seferine çıkacakken, yüreği burum burum burulan nesil...!

Nedendir bilmem, dün aynada, bana, ben seslendi!

"Şşşıttt baksana" dedi, bana ben!

Baktım, bir daha baktım...

Kaldır başını dediyse de kaldıramadım başımı!

O, onunla göz göze gelmekten korktuğumu sansa da onun gözlerindeki ben ile göz göze gelmemek için, başımı kaldırmamıştım ben!

Çünkü, ben, o ben değildim ki...!

Sadece ben değildim ki, 20 Aralık'ta doğan!

Mesela, 20 Aralık 1873 Mehmet Akif Ersoy'un da doğum tarihi...

Mesela, 20 Aralık 1955 Binali Yıldırım'ın da doğum tarihi...

Merhum Akif, savaşlar yaşadı, dünya savaşı gördü!

Görmeden yazmıştı, Çanakkale Şehitleri şiirini!

Yazdığı şiiri de, kendine ait görmemiş, şerefli Mehmetçiğe hediye etmişti!

İstiklal Marşı'nı zaten merhum Akif yazmalıydı ve yazdı, bir şairin milletine verebileceği en güzel hediyeyi, milletine verdi!

Bazı şeyler vardır ki, o senin mecburiyetin, mesuliyetin olmanın ötesinde, varlığının da olmazsa olmazıdır!

Düşünüyorum da merhum Akif 16 yaşında kim bilir neler neler yaşamıştır, mesela, can arkadaşının tabutuna omuz vermiş midir bilemem, ama kendi adıma ben böyle bir acıyı tatmak durumunda kaldım!

Mesela, merhum Akif kaç darbe gördü, nice savaşlara, zaferlere tanık oldu kim bilir?

Ancak, her dağın karı kendinedir, her dönemin gerçeği ve yükü ayrıdır.

Benim yaşadığım darbelerin mahkemeleri bile, yeni yeni kuruluyor!

80'leri beraber yaşadığımız dönemlerde, kimimiz delikanlı kimimiz çocuktuk!

28 Şubat'ta, aynı safta saf tuttuklarımız oldu...

Ön saflarda da arka saflarda da olsan, zulüm, saf ayırt etmedi 28 Şubat' ta...!

Hülasa, elliyi geçip altmışına kement atanlara yaşını sormayın!

Onlar, çocuk yaşlarında işlemediği suçların infazına, kıyama duran nesildir!

Sadece safları sık tutmaktan başka çaresi olmayan nesil...!

28 Şubat'ta namlunun ucunda, bilekleri kelepçede olan nesil...!

15 Temmuz'da ise kimseden emir beklemeden sağına soluna bakmadan, "Ben varım" diyen nesil...!

Mesela, 54'ünde bir Erol Olçok...!

Hülasa, siz siz olun, 50'sini geçmiş 60'a kement atanlara, yaşını pek sormayın!

Ben mi...?

Öyle yaşlıyım ki...!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar