Kitlelerin bilinçsizliği, o kitlelerin felaketi de oluyor. Bunu demokrasinin temel değer olarak benimsendiği ülkelerin bazen bağıran ve bağırmaları gerektiği yerde susan kitleleri için söyleyemez miyiz?
Ölüm korkusu
Şu anda koronavirüs salgını dolayısıyla evlere kapatılmış kitlelerin suskunluğundan söz ediyorum. En olmayacak konularda sokaklara dökülen ve mesela bizde Gezi Kalkışması gibi aptalca bir eylemi fırsat bilip rejimi değiştirmeye teşebbüs edenler, şimdi ölüm korkusuyla maskeler takıyorlar, evlere kapanıyorlar.
Haykıramıyorlar
George Orwell'in 1984'ünde şöyle denir:
"Oysa çok kısa bir süre önce yalnızca birkaç yüz gırtlaktan yükselen çığlıkta yüreklere korku salan bir güç yatıyordu! Neden gerçekten önemli sorunlar söz konusu olduğunda böyle haykıramıyorlardı?"
Gerçekten de şaşırtıcı ve aslında acıklı bir durum bu... Yeniden cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkmanın yasaklandığı bir ülkeyi ancak romanlarda görmez miydik? Ya da bir araya gelen insanların üzerine polislerin gittiğini ve zaten para kazanamayan vatandaşlara binlerce lira ceza yazıldığını sessizce kabullenmedik mi?
Kesimlerin konumu
Toplumsal sınıfları emeğe ya da sermayeye endeksli değerlendirenler dışında Orwell, 1984'te şöyle ele alıyor:
"Yüksek kesimin amacı, yerini korumaktır. Orta kesimin amacı, yüksek kesimle yer değiştirmektir. Aşağı kesimin amacı ise -bir amacı varsa kuşkusuz, çünkü aşağı kesimin temel özelliği, ağır ve sıkıcı işlerin altında çoğu zaman gündelik yaşam dışında hiçbir şeyin bilincine varamayacak kadar ezilmesidir- tüm ayrımları ortadan kaldırmak ve tüm insanların eşit olacağı bir toplum yaratmaktır."
Aslında eli kalem tutan ve beyni çalışan herkes, içinde bulunduğumuz durumu değerlendirmelidir. Eve kapanmanın işe yarayacağı tek şey bu olabilir.
Yorum Yazın