Bugün Ortadoğu'da yaşanan vahşetin üzerinden 13 gün geçti. Dur durak yok... İsrail her gün Gazze'ye bomba yağdırıyor. Genç, yaşlı, çocuk demeden binlerce kişiyi öldürüyor. Dünya seyrediyor.
Peki ne zamana kadar böyle devam edecek?
İsrail'den gelen açıklamalara bakılırsa öyle kolay kolay duracağa benzemiyor.
Sadece açıklamalar da değil...
ABD'nin USS Gerald R. Ford uçak gemisinin ardından yeni bir görev grubunu daha Akdeniz'de görevlendirmesi ne anlam ifade ediyor? Bu sadece İsrail'e silah ve mühimmat sağlamak, İran ve Hizbullah'ı caydırmak, sivillerin tahliyesi operasyonu mu? Yoksa oyun Gazze ve Filistinliler ile sınırlandırılamayacak kadar büyük ve tehlikeli mi? Bu soykırım ani gelişen bir olayla mı başladı? Yoksa Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme ve ABD'yi Ortadoğu'ya davet etme planının parçası mıydı?
Müstafi Tümamiral Doç. Dr CihatYaycı'yı aradım. Paşa kronolojik bir sıralama yapıyor ve "1 Ekim, Gazze'denhemen önce... İçişleri Bakanlığı önündeterör eylemi gerçekleştiren teröristler etkisiz hale getirildi. Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG kamplarında yetiştirildikleri ortaya çıktı. 5 Ekim, TSK, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG kamplarına hava harekatına başlattı. ABD, bilerek, isteyerek, hatta kasten NATO tarihinde bir ilki gerçekleştiripSİHA'mızı düşürdü. 13 Ekim, ABD, İsrail-Filistin çatışmasını bahane ederek bölgede görev yapan Abdülhamid Han Sondaj Gemimizin birkaç mil ötesine USS Gerald R. Ford'u konuşlandırdı. Bu, deniz kuvvetleri gemilerinin diplomatik mesaj verme yöntemi olan Gambot Diplomasi'sinin örneği. ABD, Türkiye'ye gözdağı verirken Sevilla Üniversitesi haritası sınırını da belirlediğini göstererek Yunanistan'a cesaret verdi. 13 Ekim, ABD Başkanı Biden 'Türkiye Suriye'deki faaliyetleriyle ABD ulusal güvenliğine olağanüstü bir tehdittir'dedi. Başkan Erdoğan Biden'ın skandalaçıklamalarına anında cevap verdi. Sonra Gazze'deki olaylar başladı. ABD'lilerin Türkiye ile hiçbir teması olmadı. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin bir tehdit olarak algılandığı ve hedef olarakortaya konduğu görünüyor" diyor.
Doğru...
İsrail bir taraftan Gazze'yi işgal edip Lübnan, Suriye ve hatta Ürdün'den toprak alarak büyümek diğer taraftan Mavi Vatan'daki zengin kaynaklara sahip olmak istiyor. Bunun altyapısını hazırlıyor.
Eee, Türkiye ne alaka diyebilirsiniz?
İsrail de ABD de biliyor ki, Ortadoğu'nun yeniden dizaynı sürecinde kendileri için en büyük tehdit Sevr planlarını çöpe atan Türkiye olacak. O yüzden ekimde yaşananları iyi kritik etmek gerekiyor. Yaycı, "Türkiye kendisine çok dikkat etmeli, iç cepheyi sağlam tutarak ittifakı ve muhalefeti ile dış politikada birlik görüntüsü vermelidir" diyor.
Haklı...
Gelelim, bu soykırım ve Ortadoğu'yu dizayn etme projesinin nasıl durdurulacağına... Türkiye elinden geleni yapıyor. Ancak tek başınadiplomasi ile çözülecek bir mesele değil bu... Oyunu ancak Batı dünyasınıekonomik olarak sarsarak yapabilirsiniz.Yaycı, "Petrol ve doğal gaz üreticisi,aynı zamanda Batı dünyasının pazarıdurumundaki Arap devletleri petrol ve doğalgaz ihracatı ile Batı'dan ithalatı acilen durdurmalı" diyor. Bu tür somut adımlar Batı'nın İsrail'e baskısını artırırsa kan ve vahşet durabilir. Aksini düşünmek istemiyorum.
Yorum Yazın