Yıldıray Çiçek

Yıldıray Çiçek

Mail: yildiraycicek@turkgun.com

Orhaaannn yeni sorulara hazır mısın?

Son iki hafta içinde 3 kişiye sosyal medya üzerinden ve köşe yazılarım aracılığıyla sorular sordum. O üç kişi de sorularıma cevap vermek yerine beni sosyal medya hesaplarından engelledi. Kendilerine muhatap ettiğim sorular içinde bir tane hakaret cümlesi de yoktu. Önce gazeteci Enver Aysever, daha sonra Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve en son Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu…

          Enver Aysever seçim öncesi, “Mansur Yavaş eğer kazanırsa, mesela ilk icraat olarak ‘Nihal Atsız Kültür Günleri’ yapsa, ağzından Nâzım Hikmet’i düşürmeyen CHP yöneticileri ne söyleyecek halka?” demişti. Daha sonra bu gibi konuları gerekçe göstererek “Ben bir solcu olarak Mansur Yavaş’a oy vermem. Çocuklarımın yüzüne nasıl bakarım?” demişti. Ben de Mansur Yavaş’ın HDP ve terörist Demirtaş aşığı Orhan Aydın’ın sunumuyla Gençlik Parkı’nda “Nazım Hikmet’in İzinden” programı yaptırmasını sosyal medya ve köşe yazım üzerinden ispatlayan paylaşımları yapınca beni engelledi.

           Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki yapılanmayı kast ederek, “Rant sağlamak amacıyla cürüm oluşturmak için örgütlenmiş suç şebekeleri eski soygun düzenini devam ettiriyor. Bunların arasında eski MHP'lilerinde oldu açık seçik belli” diyerek yeni CHP’li ve İP’lileri gizlemeye çalışan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a “Bu eski MHP’liler kim?” diye sordum. O da cevap vermek yerine beni engellemeyi tercih etti.

          CHP-İP yalakalığı için Cumhur ittifakına ve MHP’ye yönelik saçma sapan, basit yazılarıyla saldıran Yeniçağ Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu’na da CHP Genel Merkezi’nden oğluna fatura ödemesi yapılmasını belgesiyle yayınladım ve “bunun karşılığında mı CHP ve İP’i savunmak için basit ve aynı zamanda iftira içerikli yazılar yazdığını” sordum ve baktım o da engellemiş…

          Enser Aysever ve Gültekin Uysal yazımın ana konusu değil. Ana konumuz bugün Orhan Uğuroğlu…

          Bir soru sordum diye beni sosyal medyadan engelleyen Orhan Uğuroğlu’na iki soru sorsam emin olun Yeniçağ Ankara temsilciliğinden ayrılmak zorunda kalacaktır. O iki soruyu önümüzdeki haftalarda soracağım. Bana basit kalemini bulaştırmanın sonuçlarına elbette katlanacak. Sadece iki soruyla emin olun kalemini bıraktıracağım.

           Çünkü Orhan Efendi beni tahrik ediyor. Beni hem engelliyor hem de engelledikten sonra benimle ilgili yazı yazıyor. Daha doğrusu AKP ile kavgalı olduğumuz dönemlerde Süleyman Soylu ile ilgili yazmış olduğum yazıyı köşesinde yayınlıyor. Aklınca Cumhur ittifakı içine fitne salacak. Yazdığı gazetenin misyonu fitne olunca o da misyona katkıyı sürdürecek elbette… 

Bak Orhaaaaannn!

          Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP bünyesinde birçok bakan, milletvekili ve yöneticinin en çok dava açtığı bir yazarım. Ömrüm bu yüzden ev-adliye ve parti üçgeninde geçti. Şimdi de CHP’liler, İP’liler dava açıyor. Sayelerinde yine o üçgene devam ediyoruz.

          Biz AKP ile kavgalı olduğumuz günler, beslendiğiniz Kemal Kılıçdaroğlu “AKP ile koalisyon kurulmazsa çok üzülürüm” diyordu.

          Hizmet ettiğin İP isimli partide 2018 seçimleri sonrası “AKP bize bakanlık verirse koalisyon kurarız”, “AKP kendini MHP’ye muhtaç hissetmesin” diye kuyruk sallamaya başlamıştı. Bizim kavgalarımız da, ittifakımız da Türk milleti için olur. Sizin gibi “Fatura, menfaat çocukları” değiliz biz…

          Süleyman Soylu ile ilgili köşende yayınladığın ve “Yazan: MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Basın Danışman Yıldıray Çiçek” diye bitirdiğin yazıya Sayın Süleyman Soylu dava açmış ve 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası açtığı davayı bizzat kendisi geri çekmiştir. Aynı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsıma açtığı onlarca davayı çektiği gibi…

          15 Temmuz hain darbe girişimi sizin hizmet ettiğiniz Kemal Kılıçdaroğlu tarafından  “15 Temmuz kontrollü darbe girişimi ve tiyatro” görüldüğü için AK Parti ve MHP’nin niçin  “Cumhur ittifakı protokolü’nde” yer alan “Cumhur İttifakı esasen, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Zira 15 Temmuz 2016, ülkemiz için her bakımdan dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olmuştur” cümlelere imza attığını anlayamazsınız.

          Biz dünün kavgalarını Türkiye’nin bugününü düşünerek dünde bıraktık. Türkiye’nin içeride ve dışarıda, Irak ve Suriye üzerinde 15 Temmuz sonrası kapsamlı, geniş, kararlı terörle mücadelesi bile başlı başına Cumhur ittifakının anlamı için yeterlidir.

          Orhan Uğuroğlu gibi terörle mücadele karşısında yer alan, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği yapan partilere hizmet eden yazarlar için elbette bunun bir önemi yoktur.

          2016 yılında HDP’yi  “Ey HDP, bu terörü, bu teröristleri, bu PKK'yı lanetle. Ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden defol git. Sen bırak Kürt halkını, tek bir Kürt vatandaşını dahi temsil edemezsin. Senin o kutsal, o Gazi Meclis'te işin yok” cümleleriyle yerden yere vuran, şimdi ise HDP’nin ittifak ortağı CHP-İP menfaatleri için HDP ve terörist Demirtaş güzellemeleri yapan Orhan Uğuroğlu’nun, 8 yıl önceki Süleyman Soylu yazımı kullanarak varmaya çalıştığı hedef, şimdi Süleyman Soylu’nun terörle mücadele duruşundan çıldıranlara kalem palyaçoluğu yapmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.

          15 Temmuz sonrası Cumhur ittifakının kurulmasıyla birlikte Kandil’deki teröristbaşları, FETÖ’cüler, HDP’liler, CHP’liler, İP’liler ve diğer kuyrukları çıldırmış gibi Süleyman Soylu’ya saldırmaktadır. Orhan Uğuroğlu da CHP ve bu çevrelere şirinlik yaparak, sanırım CHP ile oğlunun ticaretinin devam etmesini istemektedir.

          Yoksa biraz adamlığı olan bir yazarın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP ile görüşüyoruz çünkü tarihin bize yüklediği bir misyon var” dediği, CHP’nin seçimleri kazanması halinde HDP’ye bakanlık vereceğini söylediği, HDP’nin “Yerel seçimlerde CHP ile ittifak yaptık. CHP’ye oy verdik” itirafında ve “Bu memleketi başınıza yıkacağız” tehdidinde bulunduğumuz şu günlerde, terörle mücadele de çok iyi bir sınav veren Süleyman Soylu’ya saldırması mümkün mü?

          Mümkün değil ama Orhan Efendi sahiplerinin gözüne girmek adına hem HDP’ye toz kondurmuyor hem de terörle mücadele eden kişilere karşı da Donkişot’un yel değirmeni kavgası gibi kalemini sallıyor.

          Orhaaaaannn soru sorulmasını anladığım kadarıyla pek sevmiyorsun. Beni sosyal medyadan engelleyerek sorulardan kurtulacağını sanıyorsun.

Sorulara hazır mısın Orhaaaaannn? 

          Ama önce engelleyip kaçtığın soruma cevap ver. Oğluna CHP Genel Merkezi neyin faturasını ödüyor? 

Hadi kaleminle vedalaş şimdiden…

’Basit kalemim sana elveda’ de…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar