ASLINDA bu yazının başlığını şimdi icraat zamanı koyacaktım.
Ama “Öncelik ekonomi” diye yazmayı uygun gördüm. Çünkü ekonomiyle ilgili beklenti yüksek. Pazar günü görevi devralan Mehmet Şimşek kolları sıvadı, çalışmaya başladı. Şimşek’in görevi devralırken yaptığı, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” çıkışı piyasalarda olumlu bir etki yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da görevi devralırken enflasyonla mücadeleye öncelik verileceğini söyledi.
EKONOMİ EKİBİ
Ekonomi güvene dayalı. Mehmet Şimşek ismiyle güven verildi. Gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi. Bundan sonra icraat zamanı. Ama yeni ekonomi yönetimine makul bir sürenin tanınması gerekiyor. Sadece Mehmet Şimşek değil, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat da ekip çalışmasına uygun isimler.
ÇOCUĞUYLA GELDİ
Bu arada Merkez Bankası Başkanlığı’na atanması beklenen Hafize Gaye Erkan Ankara’ya geldi. ABD’de “Müthiş Türk kızı” olarak tanınan ve finans dünyasında başarılı birisi olarak tanınan Hafize Gaye Erkan Merkez Bankası’nın en genç başkanı olacak. Aynı zamanda ilk kadın başkanı olacak. Genç bir anne olan Hafize Hanım Ankara’ya eşi ve kucağında çocuğu ile birlikte geldi. ABD’de “Müthiş Türk kızı” olarak gösteriliyor ama Hafize Hanım bizim insanımız. Halkına tepeden bakan, Amerika’dan kurtarıcı olarak gelen bir profil değil. Bu ülkenin yetiştirdiği ve başarılarıyla dünyaca kabul görmüş bir değer.
MECLİS BAŞKANLIĞI’NA NUMAN KURTULMUŞ
Kabinenin tamamı değişti. Yeni kabine görevi devraldı. Bugün de yeni kabinenin ilk toplantısı yapılacak.
Şimdi sırada Meclis Başkanlığı seçimi var. Numan Kurtulmuş ile Bekir Bozdağ isimleri gündemde. Bekir Bozdağ hukukçu kimliği ve bakanlık tecrübesiyle anılıyor. 15 Temmuz gecesi Meclis kürsüsünden darbecilere meydan okumuştu. Değerli bir siyasetçi. Numan Kurtulmuş’un ise ayrı bir siyasi hikâyesi var.
İSMİ BİLDİRİLDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimden bu yana Meclis’le ilgili süreçleri Numan Kurtulmuş’la birlikte planlıyor. Erdoğan-Bahçeli görüşmesi de Kurtulmuş açısından ön açıcı oldu. AK Parti bugün Meclis başkanı adayı olarak Numan Kurtulmuş’u bildirdi.
Çarşamba günü ise Meclis’te seçim yapılacak. İlk iki turda 400 oy arandığı için Numan Kurtulmuş’un üçüncü turda seçilmesi bekleniyor.
İMAMOĞLU İSTEDİĞİNİ ALABİLDİ Mİ?
SEÇİMLERDEN sonra Kılıçdaroğlu birkaç kilometre ötesinde oturan Mansur Yavaş’la henüz görüşmedi. Tunç Soyer’i dinleme imkânı olmadı. Ama Ekrem İmamoğlu ile iki kez görüştü. Neden? Çünkü Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanlığı için ilk işareti, “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diyerek vermişti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, apar topar Ankara’ya davet etti.
İMAMOĞLU’NUN TALEPLERİ
Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu iki görüşme yaptılar. Ama pazar günü İstanbul’da yaptıkları kahvaltı önemliydi. İmamoğlu ilk görüşmede de “Partide bir değişimin başlatılması gerekiyor” demişti. Kahvaltıda ise bunu biraz daha netleştirmiş. “İl başkanından parti yönetimine ve genel başkana kadar değişim ihtiyacı var. Bunun mimarı olabilirim” dediği ifade ediliyor. İlk görüşmede, “Partide değişim gerekiyor. Siz bunun öncüsü olun” dediği konuşulmuştu. Ama öz fikrini kahvaltıda söylemiş. “Değişimin mimarı olabilirim” demiş.
İSTANBUL’LA İLGİLEN
Kılıçdaroğlu ise ilk görüşmede İmamoğlu’na, “Seni İstanbul’da tekrar aday göstereceğiz. Sen İstanbul’a dön. İstanbul’a odaklan. Bütün enerjinle İstanbul’u yerel seçimlere hazırla. İstanbul’u tekrar kazanalım. Diğer başlıklara seçimden sonra bakarız. Sen şu anda İstanbul’u tekrar almaktan başka bir şeyle ilgilenme” demişti.
Ama İmamoğlu ikna olmadı. Tam aksine ısrarını sürdürdü. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile ikinci kez görüşmek zorunda kaldı. Çünkü Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti. Genel Başkanlık yetkisini kullanarak savuşturmaya çalışıyor. Bir ölçüde başarılı da oldu. Seçimi lider kazanır ya da lider kaybeder. Seçimden sonra CHP yönetiminin tamamı istifa etti, bir tek Kılıçdaroğlu çekilmedi. En başta Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerekiyordu. Seçimden sonra, “10 yıl daha buradayım” demişti. Ama şu anda en zayıf dönemini yaşıyor.
YETERİNCE CESUR DEĞİL
İmamoğlu da bunun farkında. O nedenle bastırıyor ama İmamoğlu yeterince cesur değil. CHP Genel Başkanlığı için açıktan bayrak açamıyor. Bütün şartlar hazır olsun, ben CHP Genel Başkanı olayım istiyor. Ama siyasette Abdullah Gül ile anılan bu model bitti. Mücadele edip kazanan Erdoğan modeli geçerli.
Fakat o cesaret İmamoğlu’nda yok. Kılıçdaroğlu da bunu gördü. Seçim İşleri Başkanlığı’na İmamoğlu’nun önerdiği ismi değil, Canan Kaftancıoğlu’na yakın Zeynel Emre’yi getirdi. İsabetli bir karar oldu. Çünkü başarılı bir hukukçudur.
ÖZGÜR ÖZEL GÜÇLENDİ
Ekrem İmamoğlu’nu susturmak için CHP Grup Başkanvekilliği’ne Ekrem İmamoğlu’na yakın bir isim olan Gökhan Günaydın’ı getirdi. Bunun karşılığı olarak Özgür Özel’in adamı olan Aysu Bankoğlu’nu Genel Başkan Yardımcısı yaptı. Bu arada Özgür Özel çok güçlendi. Genel başkan adayı olmama karşılığında hem Grup Başkanı oldu hem Ali Mahir Başarır’ı Grup Başkanvekili yaptı. Aysu Bankoğlu’nu Grup Başkanvekili yapamayınca Genel Başkan Yardımcısı olmasını sağladı.
BALTAYI TAŞA VURDU
Özgür Özel ilk günden baltayı taşa vurdu. Kılıçdaroğlu’nun istifasını isteyenleri AK Parti trolü ilan edince, partide şimşekleri üzerine çekti. CHP’nin trolü CHP’ye yeter...
İMAMOĞLU’NUN İSTEMEDİĞİ İSİMLER
İmamoğlu istediklerini alamadı. Tek kazancı yeni dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığını garantiye almak oldu. Bir de Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun görevden alınmasını şart koyduğu Oğuz Kaan Salıcı ve Seyit Torun’u gözünü kırpmadan harcadı.
AKŞENER MODELİNİ UYGULADI
Kılıçdaroğlu CHP tarihinde teşkilatları kendisine bağlayan ilk lider oldu. İYİ Parti’de Meral Akşener’in uyguladığı yöntemi seçti. Teşkilatları kendisine bağladı. Parti yönetimini İmamoğlu’nun istediği isimlerden değil, kendisine bağlı olanlardan oluşturdu. Partide en güvendiği isim olan Bülent Kuşoğlu’nu özellikle korudu.
ÜNAL ÇEVİKÖZ’LE DEVAM
Seçim sürecinde başını çok ağrıtan Ünal Çeviköz’ün yerine ise kimseyi atamadı. Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğu oluşturmadı. Ünal Çeviköz zaten istifa etmemişti. Belli ki ABD’nin adamı olarak gösterilen Ünal Çeviköz’le devam edecek.
Yorum Yazın