Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Mail: shjbjdsk@hotmail.com

Ölmekle de kurtulamıyoruz!

Şu Covid19 süreci, insanın ve insanlığın bir nevi hikayesiyle yüzleşmesi oluyor galiba, ne dersiniz?

Her fırsatta, “hızlı yaşıyoruz, hızlı tüketiyoruz, hızla da tükeniyoruz “ diye tarif ettiğim zamanda, bu hızın ve tükenişin sebebi nedir, onu fark etmeye başladım.

Düşündükçe de sadece Covid19 değil, onlarca , yüzlerce , binlerce, belki de milyonlarca virüsün istilasındayız, diye inanıyorum!

Korkmayın!

Daha doğrusu, artık korksak da bir çaresi yok!

Hani var ya, “Korkunun ecele faydası yok”!

Gerçi, belki de siz haklısınız, ben bile bir çoğuna alışmışım!

Yeni tabirle, benim vücudum bile antikor üretmiş de haberim yok!

Nasıl mı fark ettim?

Oğlumla torunum hakkında konuşurken, “Z” ile mi yoksa alfabede başka bir harfle mi adlandırmalıyım bilemediğim yeni neslin tepkilerinin karşısında şaşkınlığımla..!

Bana göre, zamane gençliğinin tarifini yapmakta aciz kaldığım nesil!

Yeni neslin tahammül sınırı bizce malum olduğundan, oğlumun ağzından, “Şu Covid19 ‘da tam zamanında, çocuğa kreş ayarladığımızda geldi” sözü çıktı!

Bu arada torunum 2,5 yaşında!

Ne yani, 2,5 yaşında tüm derdi aklının dediğini dilinin diyemediği çocuk için ne kreşi bu ki, diyecek oldum!

Oğlum, “ Annesi yanında olacak, çocuklar orada hoplayıp zıplayıp, oyun oynayacaklar, baba“ demez mi?

Ne yani, çocuklara oyun oynamaları için para mı ödeyeceksiniz, diyecek oldum, beni kendime getirecek asıl tokat geldi, “Çocuk geçen akşam kukla ayıyı gösterip ‘arkadaş’ dedi! Hani çizgi film, animasyon filmlerde karakterler arkadaşlarıyla oynuyor ya, hatta çocuğu parka götürdüğümde (Park dediği binaların arasında her biri plastik bir salıncak, kaydırak...) bir çocuk görünce, bak kardeş, arkadaş dediğimde, insanlar çocuklarını alıp kaçıyorlar” demez mi?!

Evetttt!

Binalar çok modern, hatta akıllı!

Hem de öyle bir akıllı ki, kıpırdamadan, düşünmeden sadece tüketmen için, neyi , ne zaman, ne kadar tüketmen gerektiğini planlayan, getirten akıllı binalar!

Diyelim ki, oturduğunuz bina akıllı olmasa bile evinizde en az bir akıllı telefon vardır!

Farkında mıyız, bizim torunlarımızın mahalle arkadaşları olmayacak?

Hani, bizim mahalle arkadaşı, asker arkadaşı, mapushane arkadaşı diye hayat hikayemizde kalın harflerle altını çizdiğimiz değerlerimiz!

Mahalleler bitti, hatta siteler bitiyor şimdi rezidanslarla mahalle arkadaşlığı tarih oluyor, bedelli askerlikle asker arkadaşlığı da bitmekte...

Farkında mıyız, yeni nesillere, torunlarımıza bıraka bıraka bir mapushane arkadaşlığını bırakıyoruz?

A dostlar, bence Covid19 ‘dan korkmayalım, alacağını aldı, daha da alsa ne olacak, aşı bulundu, deneniyor falan filan..!

Biz, asıl bu virüsü ne yapacağız?

Gözlerinizi kapatın, benim gibi bir dede olduğunuzu, bir an hak vaki olup öldüğünüzü düşünün!

Malum, cenaze cemaatini, sanırım benim torunum göremeyecek!

Muhtemelen, belediye mezarlık işleri de defnedecek!

Torununa bir SMS mesajı ile ada pafta numaralı mezar bilgileri ulaşacak!

Mezar ziyaretini hiç bekleme!

Tek umudumuz, uzaktan da olsa bir Fatiha…

Bunun için de bir tek şansımız var, o da zamanın anlamlandırdığı mekanlarda, onu arkadaşları, kardeşleriyle buluşturmak!

Unutmayınız ki, ölmekle kurtulamıyoruz!

Ölmek bizden sadece, kendimizi ifade etme hakkımızı alıyor!

Sadece beş duyumuzu...

Hani, şu yaşarken ahenkle, belli bir ritimle kullanmamız için yaratılıp, kullanmamız gereken şekilde kullanmadığımız beş duyumuzu...

Ölen, çürüyecek olan, toprak olan...

Artık, biz de sadece kendimizi seyredeceğiz, yaşayacağız kendi cennetimizi cehennemimizi!

Bıraktığımız dünyada yaşayan kendimizi..!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar