Köşemize hemen her hafta değerli katkılar veren okurum Ali Uygur bu kez de teleskobunu dizi evrenine çevirmiş:
"Yüksel Beyciğim; seyrettiğim dizilere ait yorumlarım şöyle:
Alparslan Büyük Selçuklu: Dizi, aksiyon bakımından o devirde yaşayanların güç kavgasını ihtiraslarını, kinlerini, bir şey elde etmek için neleri feda edebildiklerini, birbirlerinin ayağını nasıl kaydırırız düşüncelerini güzel bir şekilde anlatmayı denemiş ama maalesef becerememiş. Oyuncuların performansları da iyi değil ama yine de seyredilen bir dizi.
Bir Küçük Günışığı: Klasik bir drama filmi, fena değil, mecburiyetten seyrediyorum. (Eşim çok seviyor)
Ben Bu Cihana Sığmazam: Favori dizilerimden. Gün geçtikçe daha gizemli oluyor. Dizi, genel anlamda çok iyi. Oktay Kaynarca iyi iş çıkarmış. Yalnız Cezayir Türk ve adamlarının ne olduğunu anlamadım. Devlet bünyesinde bir oluşum mu yoksa illegal bir örgütü mü?
Kuruluş Osman: Favori dizilerimden biri daha. Kurgu, mekan, oyuncular bir harika. Hele Nayman rolünü oynayan oyuncuyu (Berik Aitzhanov) çok beğendim.
Aldatmak: Daha iyi olabilirdi. Hakime Hanım Güzide Ergüder'in; dürüstlüğünü, hukuku, meslek onurunu ayaklar altına almasını oğlu için binlerce işçinin haklarını gasp eden biri olmasını hiç şık bulmadım. Anlayamadığım, koskoca hakimin kocasının ne haltlar yediğinden, kızının okuldan atılmasından nasıl haberi olmaz? Aynı şey kocası Tarık Yenersoy için de geçerli ama Vahide Gördüm ve Ahmet Uğurlu gerçekten çok başarılı.
Ateş Kuşları: Sokak çocuklarını anlatan başarılı bir yapım ama bundan sonra ne olacak, hikayenin sonuna geldik.
Gönül Dağı: Şüphesiz, kanalların en güzel dizisi. Yalnız son bölüm biraz cıvıttı. Binlerce mühendisin senelerce uğraşıp yapabildiği roket işine soyunmaları çok sıra dışı. Hemen bu uğraştan vazgeçmeleri, halkın yararına pratik icatlar yapmaları iyi olur.
Hani bazı diziler var ya, hem eleştirirsiniz hem de vazgeçemezsiniz. Teşkilat da onlardan. Aksiyon ve gerilim dizisi olarak çok başarılı bir yapım. Bu başarıyı da Zehra'ya yani Deniz Baysal Yurtçu'ya borçluyuz. Hem güzelliği hem oyunculuğu şahane. Ömer de fena değil ama Teşkilat'tan daha güzel hamleler bekliyorduk. Dizi adeta kan davasına döndü. Yine de vazgeçilmez bir dizi.
İmam ve hatiplere hutbe tavsiyesi
Değerli okurum Mehmet Memduh Öksüz, camilerde okunan hutbelerdeki sunumu mercek altına almış:
"İmam-Hatip arkadaşlara sanırım hutbe son dakikada geliyor. Dersi dinlemeden sözlüye kalkmış, kopya arayan tembel öğrenci gibi telefondan okumaya çalışıyorlar, Hık mık, bol imla hatalı, es vermeden, vurgusuz bir metin okumaya çalışıyorlar. Hutbeyi dinlemek farz ama dinleyebilmek hele anlayabilmek mucize. Hutbe önceden geliyorsa birkaç kez okuyun öyle çıkın be mübarekler. Anlık geliyorsa okuma egzersizi yapın lütfen.
Yüksel bey, eskiden babam cuma namazına gider, hocanın hutbesini annem sorar, babam da tatlı tatlı anlatırdı. Bizi camiye gitmiş mi diye kontrol etmek için bize cuma hutbesini sorardı. Şimdi ben anlamıyorum ki eşime çocuğuma anlatayım. Pür dikkat dinliyorum, babamın sınavından alışkanlığım olmuş ama vallahi konusunu bile hatırlayamıyorum. Hoca farza dikkat etmezse, üzerinde çalışmadan kekeleyerek kem küm okuyup geçerse -ki buna okuma da denemez- ilkokul talebesine Tercüman gazetesinin ağdalı ağır dilini okutur gibi olursa, cemaatin hutbeyi dinleme farzı yerine gelmiş olur mu? Bence olmuyor."
Biraz ayıp etmedik mi?
Değerli meslektaşım ve köşemizin katkı şampiyonlarından Muharrem Akduman, bu haftayı da boş geçmemiş:
"Yüksel'ciğim, şu anda izlediğimiz Beşiktaş - Atletico Madrid maçı başlamadan önce seremonide İstiklal Marşı çalınınca, önce hata var sandım. Zira önce misafir takımınki çalınırdı. Ama bizim marşın ardından maç başladı. Hayatımda böyle bir şeyi ne gördüm ne de duydum. Saygısızlık bu! Adamlar lig maçları arasında depremzedelere yardım olsun diye gelmişler, bizim yaptığımıza bak... Çok üzüldüm. Bu bir milli maç değil. O zaman bizimkini de çalmayın. Sevgiler..."
Gaf kürsüsü
Köşemizin kadim okurlarından Hakan Renkoğlu, Aile dizisinde anlı şanlı Soykan ailesinin düğünde gelin ve damada 100'er lira takmasını haklı olarak garip bulmuş...
Zap'tiye
Kimi lafla peynir gemisi yürütmeye çalışır, kimi icraatla TCG Anadolu'yu yüzdürür...
Ne demiş?
"Bugün televizyonda programım vardı, açtım, mis gibi duruyorum vallahi. Ben kendime bayılıyorum. Pek de güzelmişim diyorum..." (Özge Ulusoy'un tevazu kokan sözleri)
Yorum Yazın