2023 seçimleri dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeler açısından Türkiye adına gerçekten çok önemlidir. Sınırlarımızda terör örgütlerine “devletçik” kurdurma projeleri yine devam ediyor, ABD Yunanistan’a Türkiye’ye küstahlık yapsın diye hem üs kuruyor hem de silah yığınağı yapıyor, özellikle savunma sanayindeki milli ve yerli teknolojik üretimlerimiz her türlü emperyalist unsuru çılgına çeviriyor. Bu özetlediğim konularda da Türkiye’deki muhalefet hep düşman safından bize sesleniyor.
Bir de Türkiye içinde ülkeyi bölme ve parçalama gayesi olan HD(P)KK gibi unsurlar muhalefet tarafından el üstünde tutulunca, her şey daha anlaşılır hale geliyor.
2023 seçimlerinde bunlara engel olan Cumhur ittifakından kurtulma seferberliği başlattılar. ABD’den özgürlük ve demokrasi dilenen muhalefet, 2023 seçimlerini son fırsat görmektedir. O yüzden denemedikleri pozisyon, yöntem ve plan bırakmamışlardır.
Bunlar tarafından Cumhur ittifakına yönelik akıl almaz iftiralar atılıyor. Kirli algılar ve kara propagandalarla Cumhur ittifakı zayıflatılmak ve devrilmek isteniyor. Bunun içinde muhalif medyanın televizyonları, gazeteleri olağanüstü bir çaba içindedir. Sosyal medya alanları da bunlar için adeta propaganda cephesi vazifesini görmektedir.
Ama işin en garip, en tuhaf tarafı ne biliyor musunuz?
Bizler Cumhur ittifakını bunların ürettiği iftiralar, kirli algılar ve kara propagandalar karşısında korumaya çalışırken, bir de kendi içimizdeki bazı kişilerin bunlara yardımcı olan davranışlarıyla mücadele ediyoruz.
Dün ne yaşadık biliyor musunuz?
Cumhur ittifakı içinde görülen bir medya yöneticisi MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye MHP Grup toplantı konuşması üzerinden iftira attı. Bu kişi Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’tır.
Hem de halkı tahrik etmede en hassas alanı kullanarak bunu yapmıştır. Bir toplumda milli ve manevi semboller, değerler, kişiler çok önemlidir. Bunlar üzerinden yapılan her iftira ve tahrik bir kıvılcım nedenidir. Nuh Albayrak da bunu Mevlana üzerinden yapmaya çalışmıştır.
Nuh Albayrak’ın sosyal medyadan attığı iftira “Sayın Bahçeli grup konuşmasında “dönek” bir güruhtan bahsederken “Mevlana gibi dönüyorlar” dedi. Zaten o “dönenler” de Mevlana Celaledin-i Rumî hazretleri ile ilgisi olmayan bir yakıştırma; bir iftiradır ama semazenlerin, döneklere benzetilmesi çok daha vahim bir hatadır” şeklindedir. Nuh Albayrak’ın bu iftirası sonrası sosyal medyadan kendisine şu cevabı yazdım:
“Sayın Nuh Albayrak sanırım konuşmayı dinlemediniz. Dinlediyseniz zaten art niyetlisiniz. Konuşmanın Mevlana geçen bölümü şurası:
Hz.Mevlana’nın dediği gibi;
Günahlara kefarettir gönüldeki keder,
Niyetler halis olunca ameller olmaz heder,
Biraz sabreyle bak, neler göreceksin neler,
Mevlam ihmal değil imtihan eder.
Hep söyledik, gene söylüyoruz, bizim niyetimiz halis, nişanemiz halka ve Hakk’a hizmettir. Dönen dönsün, biz dönmeyiz yolumuzdan, duran dursun, biz durmayız engellerden, yılan yılsın biz yılmayız badirelerden.”
Sayın Bahçeli’nin konuşmasında Hz. Mevlana’ya yönelik saygısızlık nerede?
Mevlana’dan saygıyla bahsedilirken, onun değerli sözü kullanılırken bu yaptığınız iftiranın sebebi nedir?”
***
Bir gazeteci dinlemediği, okumadığı konuşma içerisinden nasıl Mevlana’ya saygısızlık edildiği iftirasını ortaya atar ki?
Hem de Hz. Mevlana’nın güzel ve anlamlı dörtlüğü üzerinden topluma mesaj verildiği ortada iken…
Biz CHP ve onun kuyruğu yazar ve yorumcuların iftirasıyla yıllardır uğraşırken, sözde Cumhur ittifakı içinde görülen Nuh Albayrak bunu niye yapar ki?
Çünkü Nuh Albayrak’ın bastıramadığı bir MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı vardır. Bu düşmanlık gözünü karartıyor, idrakini köreltiyor.
Nuh Albayrak 2018 seçimleri öncesinde de yazdığı “Yani bir AK Partilinin oyunu MHP’ye vermesinin, Cumhur İttifakı dışındaki herhangi bir partiye vermesinden farkı yoktur. Şer cephesinin Erdoğan düşmanlığı için dizayn etmeye çalıştığı parlamentoda, daha da kritik rol kazanacak olan MHP’nin, AK Parti’yi ne kadar zorlayacağı son dönemlerde yaşananlardan rahatça tahmin edilebilir” cümlelerle de hem MHP düşmanlığını açığa vurmuş hem de büyük bir nezaketsizlik örneği göstermişti. Bizi öldürseler Cumhur ittifakı içinde “AK Parti’ye oy vermeyin” nezaketsizliğini yapamayız. Çünkü bu ne bir ölçüye, ne de ilkeli bir duruşa sığmaz.
Ama maalesef Nuh Albayrak ve benzerleri bunu yapmıştı.
Nuh Albayrak’ın halini biz yine Hz. Mevlana’nın “Testinin içinde ne varsa, dışarıya o sızar” sözüyle değerlendirelim. Nuh Albayrak’ın beyninde ne varsa dışarıya sızdırdığı da o oluyor.
Konyalı Nuh Albayrak Mevlana üzerinden hem Türkiye’yi hem de Konyalıları tahrik etmek istedi ama bu emeli çok kısa sürdü ve 1 saat sonra şu mesajı paylaşmak zorunda kaldı:
“MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in uyarısı üzerine Sayın Bahçeli’nin grup konuşmasını tekrar izledim. “Merdane gibi...” şeklindeki ifadesini “Mevlana gibi...” anladığımı farkettim. Aşağıdaki paylaşımımı düzeltiyor, özür diliyorum.”
***
Nuh Albayrak MHP düşmanlığından arınmadığı sürece bu ve benzeri söylemlerine devam edecektir. Ne demişler: Can çıkmayınca huy çıkmaz.
Yoksa hemşehrin Konyalı Ahmet Davidoğlu mu MHP konusunda seni yoldan çıkarıyor Nuh Albayrak?
Hz. Mevlana yine bir sözünde ne diyor: Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil kilimin tozunu almaktır.
Mevlana üzerinden MHP Lideri Sayın Bahçeli’ye iftira atan Nuh Albayrak’ın gayesi de birlik, beraberlik, gerçek bilgi değil direkt MHP’yi dövmektir. Ama MHP’nin dövülemeyecek, eğilemeyecek, kırılamayacak bir çelik demir olduğunu hala anlamadı.
Yorum Yazın