Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Neredesiniz bizim üniversiteliler?

Üzüldüm ve utandım. Neden mi? Çocuk katili Netanyahu'ya isyan, işgalci İsrail'e lanet bayrağını ABD'deki üniversiteli gençlere kaptırdığımız için...
ABD'deki birkaç üniversitede başlayıp daha sonra neredeyse ülkedeki tüm üniversitelere yayılan protesto gösterilerinin etkili olacağına inanıyorum. Çünkü bu isyan, İsrail'in en büyük destekçisi ABD'de başladı. Bu sadece üniversiteli gençlerin değil, "vicdan ve adaletin" haykırışıdır. Gözlerin yeniden Gazze'ye çevrilmesini belki de batının elini vicdanına koyup, gerçekleri fark etmesini sağlayacaktır.
Dünyada büyük siyasi ve sosyal mücadeleler, özgürlükle taçlanan isyanlar, işgallere direnişler hep üniversitelerdeki kıvılcımlar sayesinde meşaleye dönüşmüştür. Prag baharında Rus işgalcilere direnenler, Çin'deki Tiananmen Meydanı'nda tankın önüne dikilenler, Kuzey Afrika'da sömürgecilere karşı isyan bayrağı açanlar hep üniversitelilerdi.



Gelin görün ki, yarının aydınları olmalarını ümit ettiğimiz bizim üniversitelilerimiz Gazze zulmü karşısında neredeyse kıllarını kıpırdatmadılar. Cılız birkaç gösteri dışında, siyasi ve sosyal fark gözetmeksizin kenetlenip Gazze kasabı Netanyahu'yu protesto eden ulusal çapta bir protestoyu gerçekleştiremediler. ABD'deki üniversitelerin hemen hepsi giriş kapılarına koca Filistin bayrakları asarken, bizimkiler sadece seyrettiler.
Yemekler kötü çıkıyor, yurtlarda yer bulunmuyor diye kantinleri işgal edenler, dolduruşa gelip terör örgütlerinin savunuculuğuna soyunanlar acaba bir zahmet Gazze'deki soykırım için de bir şeyler yapamaz mı?

TERCİHİNİZİ YAPIN!
Sizin için iki fotoğraf seçtim. İlki, efsane yıldız Marilyne Monroe'nun estetiksiz (50'lerde yoktu zaten) ve makyajsız hali. Son derece duru, doğal bir güzellik. Belki de "efsane" olmasının sebebi.




İkincisi bir canlandırma. Bugün pek de ihtiyacı olmamasına rağmen koşa koşa estetik ameliyat olmaya giden 20 yaşındaki kızların 50 yıl sonraki hali...
Seçim sizin kızlar...


FÜHRER'İN EHLİYETİ YOKMUŞ!
Hep söylerim, izlediğim her belgesel bilgi dağarcığıma derinlik kazandırıyor, ufkumu açıyor, genel kültürümü arttırıyor diye. Bu kez beni şaşırtan bilgiye Tarih TV'de yayınlanan Güç Tekerlekleri: Makam Arabalarının Tarihi belgeselinde rastladım.
Hitler'in araç, silah ve makinalara olan büyük ilgisi herkes tarafından bilinir. Hatta bazı tank ve gemi modellerini bizzat çizdiği de belgelenmiştir. Gelin görün ki Hitler, içi gitmesine rağmen ne bir Tiger tankını, ne halk için üretilen Volkswagen'i ne de makam aracı olan lüks Mercedes'ini kullanabilmiştir. Çünkü otomobil kullanmayı bilmediği için ehliyeti yoktur.
Almanca'da "Das Führerschein" geçici ehliyet, sürücülük onayı ya da araç şefi anlamındadır. Yani Führer aslında araç şefi olamayan bir milli şeftir.

Gaf'let kürsüsü
Yoğun bakımdaki kanser hastası kadına tecavüz eden sapık erkek hemşireye mahkemede bir de "iyi hal indirimi" uygulanmasın mı?

Zap'tiye
Gayrettepe'de gece kulübü yangınında 29 kişi can verdi. Antalya'da teleferik kazasına bir kurban verildi. Küçükçekmece'de 5 yaşındaki çocuk, belediyenin kazdığı çukurda boğuldu. "Halka hizmet" diye geldiler, Azrail'e hizmet ediyorlar.

Ne demiş?
Hülya Avşar: Her işte bir hayır vardır. Muhabir: Aldatılmada da hayır var mıdır? Hülya Avşar: Var tabii. Baksana ne kadar mutluyum...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar