İnsan dünyaya çıplak gelir. Sonra mal, mülk, makam edinir. Sonra yine çıplak olarak gider. İlaveten bir top beze sararlar. Bu dünyadan maddi anlamda bir şey götüremez.
Bazıları mala, mülke ve makama o kadar bağlanırlar ki, bala yapışıp ölen sinekler gibi bu bağlılıkları onların mahvına sebep olur.
Akıllı insanlar nereden geldiğini unutmaz ve nereye gideceğini bilirler. Onun için haktan hukuktan adaletten ayrılmazlar. Çünkü asıl zenginlik ve insani değer budur. Diğer mal, mülk, makam kişiyle kaim değildir. Bunlar her an elinden çıkacağı gibi ona aşırı bağlandığı takdirde kişi zelil olur.
Mal, mülk, makam dünya hırsını ve kibri artırır. Kişi bunların emanet olduğunu, kendini de bunların başında nöbet tuttuğunu idrak etmelidir. Aksi takdirde kibriyle gizli şirk yaşayanlar ibretlik bir son yaşarlar.
Gazneli Mahmutla Ayaz’ın hikâyesi bu konuda ibret vericidir.
Hindistan'da kurulan Türk İmparatorluğu sultanlarından meşhur Gazneli Mahmut (998-1030 yıllarında Gazne Devletinin hükümdarı) Bir av sonrasında zekice bir davranışına şahit olduğu fakir bir ailenin çocuğu olan Ayaz’ı beraberinde saraya getirir.
Sarayda tahsilini tamamlayan Ayaz, Gazneli Mahmud’un takdirini kazanır. Padişah ona hazinesinin anahtarlarını teslim eder.
Ayaz'ı çekemeyenler onun hazineden hırsızlık yaparak, kilitli tutuğu odasında sakladığını iddia ederler.
Padişah onlara; "Yalan söylüyorsunuz" dese de söylentilerin önünü alamayacağını görür. Ayaz’a ait kilitli odanın açılmasını ister. İçeri girerler, içeride onları mücevherler yerine, yere serili bir hasır, duvarda asılı bir post ve kaval ile onun yanında da Ayaz'ın çobanken giydiği çarık bulunur.
Sultan Mahmud Ayaz'a neden bu şekilde yaptığını söyler.
Ayaz "Sultanım, ben sarayınıza kabul edilmezden evvel garip bir çobandım. Burada sizin büyük teveccühünüz sayesinde hamd olsun her şeye kavuştum. Bu durum belki bana evveliyatımı unutturur da kendime kibir gelir diye, onları odamda bulunduruyor ve içeri girdiğimde "Sen buydun. Bunlarla geldin. Gene busun. Elde ettiğin mevkiye aldanma" diyorum. Böylece kendimi ve nefsimi terbiye etmeye çalışıyorum" der.
Kişiler Ayaz gibi geldiği yeri unutmamalıdır.
Yorum Yazın