Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Mail: jlgjflkd@hotmail.com

NATO kafa ve 15 Temmuz

Devletler çıkarları çerçevesinde başka ülkelerle ilişkiler geliştirirler...
Dost postundaki düşmanlarla ilişkiler de bu çerçeveye dahildir.
Tamam!
Bunu biliyoruz.
Fakat şunu unutacak mıyız?..
Bugün ABD'nin yönetiminde 15 Temmuz'un kurgucuları ve destekçileri var.

***

Şunu da en azından bugün hatırlamamız gerekir...
NATO'nun 15 Temmuz darbe girişimindeki yeri ve hemen ardından gösterdiği reaksiyon için tek bir kelime yeterlidir.
O kelimeyi büyük harfle yazıyorum: REZALET.
Henüz FETÖ ve NATO bağlantısı yeterince kamuoyuna açılmadı.
Ama o gece İncirlik Üssü'nün kullanılmasından, NATO üslerinin kaçak FETÖ'cülere sığınak olmasına kadar bildiğimiz birçok şey bu rezaleti kavramaya yeter de artar.

***

Şunları da bir kenara not etmeliyiz...
Varşova'daki NATO zirvesinden bir hafta sonra darbe girişimi gerçekleşti ve ilk saatlerde ABD ve NATO açıklama yapmadan gelişmelerin gideceği yönü görmeyi bekledi.
Yine darbe girişiminden bir buçuk ay önce yapılan "Çok yüksek seviyeli görev kuvveti "anlaşmasıyla NATO'ya bir anlamda Türkiye'ye doğrudan müdahale yetkisi verilmişti.
Türkiye o gece Cumhurbaşkanı uçağının rotasının CIA bağlantılı düşünce kuruluşu Stratfor tarafından anbean paylaşıldığını gördükten hemen sonra hava sahasını müttefik NATO uçaklarına kapattı.
Eskişehir Hava Üssü'ndeki uçaklar sadece FETÖ'cü pilotlara karşı değil, muhtemel "yabancı" saldırılara karşı da alarma geçirildiler.
Stratfor'un paylaşımları 00.02'de kesildi.
Cumhurbaşkanı'nın uçağı 00.25'te Atatürk Havalimanı'na indi.

***

O günden bugüne çok şey değişti elbette.
Ama 200'e yakın FETÖ'cü kaçağın hâlâ Almanya Heidelberg'deki Amerikan Ordusu'na bağlı kışlada kalmakta olduğu bilgisinin yeniden gündeme girdiğini düşünürsek...
Ve Karadeniz'de hararetin yükseldiği şu günlerde...
15 Temmuz'u hatırlamalı ve sormalıyız...
NATO hâlâ aynı kafada olabilir mi?
İçinde 15 Temmuz kıpırtıları var mıdır hâlâ?

***


NOT DEFTERİ
Sonuç almayı umdukları son yol, yıllarca denedikleri ve her seferinde amaçlarına ulaştıkları (...) tanklı/uçaklı konvansiyonel darbeydi. Ayrıca FETÖ'nün o ana kadar harekete geçirmediği ve gücünü koruduğu tek yapı Türk Silahlı Kuvvetleri'ydi. Emniyet, yargı gibi birimlerde operasyonel gücünü büyük ölçüde kaybeden FETÖ için de, onu harekete geçiren irade için de TSK uygun sahaydı. (ŞAMİL TAYYAR / Devlet Savaşı)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar