Sağlık yaklaşımım son derece net ve açıktır: “Bilimsel esaslara dayanan modern tıbbın, sağlığımızı yöneten, koruyup geliştiren, gerekli olduğunda da hastalıklarımızı tedavi eden yöntemlerine yürekten ve vazgeçilmez bir şekilde inanır, onları uygularım.” Bununla birlikte “geleneksel ve tamamlayıcı tıp” yöntemlerinden de istifade etmeyi asla ihmal etmem. Diğer taraftan, bizim kültürel olarak da zaten bu iki yaklaşımı birleştirmeye çok yakın bir sosyal/geleneksel yapılanmamız olduğuna inanırım. Netice olarak da “bütüncül sağlık yaklaşımı” başlığıyla özetleyebileceğimiz yeni bir sağlık yaklaşımının savunucusuyum.
Kanaatime göre, bu yaklaşım ruhu sık sık ıskalama yanlışına düşen modern tıbbın pek çok kusurunu örtmekte ve hepimizin hem bedensel, hem de duygusal ihtiyaçlarını daha kolay ve etkili bir biçimde dikkate alarak bizi hastalıklara karşı güçlendirmektedir. Diğer taraftan size bu yaklaşımın son 20 yılda muazzam bir gelişme gösterdiğini de müjdeleyebilirim. Ve bu yeni yaklaşımın esas olarak “tedaviden çok korumaya, bedeni ve ruhu bir arada tutmaya, sorunların sonuçlarından ziyade sebepleriyle uğraşmaya” odaklandığının da altını yeniden ve ısrarla çizmek isterim. Bu yeni yaklaşım “dumanla değil, ateşle yani sorunla değil, sebeple” ilgilidir. Özetle adına basitçe “bütünleyici/intergratif sağlık yaklaşımı” diyeceğimiz bu yeni yaklaşım önümüzdeki günlerin ve dönemin -bana göre- temel sağlık yaklaşımı olacaktır. İsterseniz gelin, şimdi elimdeki mevcut notlardan faydalanarak bu yaklaşımın köşe taşlarını yeniden gözden geçirelim.
REÇETE 1
HUZURA ODAKLANIN
BİLELİM ki güzel yaşayan, güzel yaşlanır. Huzurlu, mutlu ve keyifli bir hayata odaklanan, daha az hastalanır. Huzurun da her şeyden önce “sıkıntılara takılıp kalmamak, ‘Bu da geçer yahu’ diyebilmek, şükretmeyi bilmek, olanla yetinmek, bardağın önce dolu kısmını görebilmek, olumlu düşünmek, hoş görmek, affetmek, kendiniz olabilmek, ruhu her dem taze tutup eskitmemek ve daha azla yetinebilmeyi yürekten kabullenmekle” ilgili bir süreç olduğunu unutmamak gerekir.
REÇETE 2
SOSYAL İLİŞKİLERİNİZİ GÜÇLENDİRİN
DAHA güçlü bir sağlık için daha çok eş, dost, arkadaş edinmeli, komşularla iyi ilişkiler kurmalı, sosyal yardım organizasyonlarında görev alıp toplumsal destek gruplarına daha yürekli katılımlarda bulunulmalıdır. Daha çok yardım etmek, özellikle bayramlar, düğünler, doğumlar, ölümler gibi bir arada olmanın sevinçleri büyütüp acıları hafifleteceği dönemlerde toplumsal dayanışma çabalarına girmenin önemi büyüktür.
REÇETE 3
HAREKET EDİN
AKTİF bir yaşam tarzı, özellikle haftanın 3-4 günü hiç olmazsa günün yarım saatini egzersiz çalışmalarına ayırmak sadece bedeninizi destekleyip güçlendirmez, ruhunuza yerleşmeye çalışan stres dikenlerinden, depresyon virüslerinden, kaygı yüklemelerinden de kolayca uzaklaşmanızı sağlar. Bedeninize mitokondral güç, fiziksel enerji, ruhunuza serotonin, dopamin ve benzerlerinin sağlayacağı mutluluk bagajları yükler.
REÇETE 4
DOĞRU BESLENİN
YAŞINIZ ilerledikçe sadece ihtiyacınız kadar yiyip için. Yemek için yaşamayı bırakın, yaşamak için yiyin. Yıllardır tekrarlayıp durduğumuz beslenme prensiplerine uyun, elinizden geldiği ölçüde sağlıklı yiyecek ve içecekleri tercih edin. Yaşınız ilerledikçe yükte hafif, pahada ağır besinler tüketmeye gayret edin. Mümkün olan en kısa sürede de iki öğün beslenmeye geçin.
REÇETE 5
BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN
SADECE bugünlerde zaten zorunlu olarak yaptırmanız gereken COVID-19 aşıları ile korunmanın sizin için yeterli olmayacağını unutmayın. Hepatit A, B, zatürre, menenjit ve hatta zona aşılarınızı bile yaptırmayı planlayın. Güçlü bir bağışıklığın sadece beslenmeye değil, uykuya, egzersize, huzura ve dinlenmeye de ihtiyacı olduğunu bir kenara not edin. Ve tabii ki her fırsatta kaygıyı, endişeyi, gerginliği ve öfkeyi de törpülemeye çalışın.
REÇETE 6
UYKU HIRSIZI OLMAYIN
HER ne olursa olsun uykunuzdan fedakârlık etmeyin. Uyku sorunlarınız varsa bir an önce düzeltin. 6 saatten az, 9 saatten fazla uyumayın. Uyku ritminizi bozmayın. Erken yatın, erken kalkın. Kısacası uykuyu sabote edebilen her türlü yanlışı hayatınızdan bir an önce çıkartın.
REÇETE7
SADECE GEREKLİ OLDUĞUNDA İLAÇ KULLANIN
DOKTORUNUZ önermeden hiçbir ilacı yutmayın. Herhangi bir sağlık sorununun çözümünde “İlaçsız bir çözüm de var mı?” sorusuna cevap arayın. Ve mümkünse öncelikle güvenli -ot, çöp olmayan- doğal çözümlerden yararlanın. Reçeteli ya da reçetesiz olması fark etmiyor, sizi izleyen doktorlarınıza sormadan hiçbir hapı yutmayın. Komşu, arkadaş tavsiyesiyle asla ilaç kullanmayın. Ve tabii ki bu arada yıllık sağlık kontrollerinizi de ihmal etmeyin. Sık sık doktor değiştirmeyin. Doktorunuzla güvenli, sıcak ve dostluk çizgilerini de içine alan bir ilişki kurmaya çalışın.
REÇETE 8
SAĞLIĞINIZI İZLEYİN
VÜCUDUNUZLA konuşmayı, size ondan gelen mesajları doğru anlamayı ve değerlendirmeyi ihmal etmeyin. Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın. Prensip olarak özellikle kronik sağlık sorunları konusunda (hipertansiyon, şeker hastalığı, bellek bozuklukları, eklem bozuklukları, romatizmal problemler, kilo sorunu...) dikkatli davranın. Belleğinizi, kas gücünüzü, kemik bütünlüğünüzü güçlü tutmaya bakın.
REÇETE 9
GÜZEL YAŞLANIN
“GÜZEL yaşlanmak, iyi yaşlanmak, güçlü yaşlanmak kendinize ve başkalarına yük olmadan formda ve fit yaşlanmak” temel hedefiniz olsun. Bunun için sadece bedeninize değil, ruhunuza da gerekli özeni gösterin, ruhunuzun ihtiyaç duyduğu takviyeleri de ondan esirgemeyin: Manevi boşluklarınızı doldurun, hatta taşma noktasına getirin. Küskünlükler ve dargınlıklardan uzak durun. Sevgisiz sivriliklerinizi törpüleyin, ruhunuza her gün yeni bir pozitif yakıt ekleyin. Barışa, huzura odaklanın. İnanç dünyanızı zenginleştirin. Aidiyetlerinizi güçlendirmeyi sakın ihmal etmeyin.
REÇETE 10
UNUTMAYIN: SAĞLIK BİR BÜTÜNDÜR
YILLAR önce çok sevdiğim bir sanatçı arkadaşımın bana gönderdiğin kısa notta yazdığı gibi: “Bir insanı sadece fizik, beden olarak algılamaya kalkarsanız, işin içinden çıkamazsınız. Ruh ve beden bütündür. Ve tıp henüz kitaba dökülmese de doğanın büyük aklının halk arasındaki mucize olarak adlandırılan sıradışı çözümlerine bu yüzden şaşırmaz!”
Diyeceğim şu ki daha güçlü, keyifli, huzurlu yaşamak ve daha iyi yaşlanmak istiyorsak klasik “tababet sınırları”nı zorlamak, tartışmak ve gerekirse aşmak zorundayız. Yine çok sevdiğim bir dostumun deyimiyle: “İnsan vücudu sadece organlarımızdan ibaret bir kütle değildir. Ruh ve bedenden müşekkeldir. Her ikisi de en büyük saygıyı hak ediyor. Gerçek mutluluk da sadece ve sadece bu harmoniye saygı göstererek inşa edilebiliyor. ”
Yorum Yazın