“Dost isterseniz, arkadaşlarınızın sizi geçmesine izin veriniz”
“Bay Kemal” demek ve sürekli tekrarlamak, sizin siyasi rekabetinizi veya mücadele ettiğinizi göstermez. Hizmette yetersizliğinizi ve ülkeyi çıkmaza soktuğunuzu, buradan da çıkamadığınızı gösterir. Kim istemezdi yirmi yılda ülke, sosyal refah düzeyi maksimum yapılmış, insanları mutlu, huzurlu, yarınından emin, iç kargaşanın yaşanmadığı, dışarıda sözü dinlenir, pasaportuna saygı gösterilen, komşularıyla sıfır problemli, ihtiyacı olan ülkelerin yanında, üreten ve tüketen bir ülke haline gelmiş olmayı? Bay Kemal dahil tüm muhalefet istemez miydi? İsterdi, ama iktidar kendisine tanınmış olan yirmi yıllık bir zamanı gerçekten “hovardaca” kullandı, bu millet kendisini ebediyen destekleyeceğini zannetti. Yanıldı. İnsanlar bir devlete ve ülkeye vatandaşlık bağlarıyla, hukuki bir yapı doğrultusunda bağlıdır. İnsanca yaşamak her insanın hakkıdır. Sosyal hukuk ve demokrasiyle yönetilen devletlerin denge ve denetleme içerisinde kalması gerekir. Denetlemeyi yerine getirmede muhalefetin görevi her zaman üst seviyededir. Muhalefetsiz iktidar, diktatörlüktür. İktidara talip partiler demokrasilerde kaynak rantabilitesi ve hizmet rekabeti içerisindedirler. Milletin teveccühünü almış parti iktidardır. Yarışma da her seçim dönemi böyle sürüp gidecektir. Muhalefet kısaca “Demokraside iktidarın dışında olan parti veya partilerdir”. Yani iktidarın meşruiyetini sağlayan görüşler, sivil insiyatifler, kuruluşlardır.
“BAY KEMAL” BIKKINLIK VERDİ
İktidarın “Bay Kemal” diyerek itibarsızlaştırmaya çalışması, aslında iktidarın acziyet içinde olduğunun göstergesidir. Muhalefetin kararlılığı ve gücü, iktidarı rehavete düşmesinin önündeki en güçlü engeldir. Devlet yönetimleri iktidarla muhalefetin totalliğidir. Kimsenin küçümsemeye hakkı yoktur. Güçlü muhalefet nefesini iktidarın her an ensesinde hissettirmeli, iktidarda muhalefetin nefesini her an ensesinde hissetmelidir. Siyasette yarış ötekileştirme değil, kutuplaştırma değil, devleti kendi “mameleki” olarak görmek ise, hiç değil! Demokrasilerde, “Devletin sürekliliği, hükümetlerin geçiciliği” esastır.
REKABET ÜZERİNE
Thomas Friedman ‘’ dünya düzdür’’ (The World Is Flat ) kitabında derki;
Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır.
En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa ona yem olup öleceğini bilir.
Afrika’da her sabah bir aslan uyanır.
En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa açlıktan öleceğini bilir.
Düzleşen dünyada aslan ya da ceylanın yaşaması, koşmasına bağlıdır.
Biri avcı, biri avdır. Avcı, avcılıktan vazgeçemez.
Av ise, avcının avı olmasından, ancak çok çalışması ve avcıdan daha hızlı koşmasına bağlıdır.
Birinin yaşaması diğerinin ölümüyle doğru orantılıdır.
Diğer bir ifadeyle; serbest piyasa düzeninde ayakta kalabilmenin yolu;
Her sabah uyanmaktan, ataletten kurtulmandan ve rakiplerinden daha hızlı koşmandan geçer.
DOSTLUK VE DÜŞMANLIK ÜZERİNE
Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye uğraşınız. Dost isterseniz arkadaşlarınızın sizi geçmesine izin veriniz. (La Rochefoucould)
En müthiş düşmanlarımız vaktiyle gizlilik taşıyan bir konuyu açıkta konuştuğumuz kimselerdir. (A. Anderson)
İnsanı hiç kimse dostları kadar aldatamaz. (Mereeredu)
Başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaktan zevk duyan bir kimse, mutlaka çok kusurlu bir insandır. ( La Rochefoucoould)
Düşmanlarınızı daima bağışlayın. Hiç bir şey onların bu derece canını sıkmaz.( O.Wilde)
BU DA AHMAKLIK ÜZERİNE
Elektrik, makine ve bilgisayar mühendisi üç arkadaş yolculuğa çıkarlar.
Araçları yolda bozulur ve ilk olarak makine mühendisine iş düşer.
Makine mühendisi aracın ön kaputunu açar birkaç vida sıkar, aracın altını kontrol eder ve arabaya biner, araç yine çalışmaz.
Görev bu sefer elektrik mühendisindedir. O da aracın elektrik aksamını kontrol eder, sigortalara bakar, birkaç soketi yerinden çıkarır tekrar takar ve araca biner.
Araç yine çalışmamaktadır. Görev sırası bilgisayar mühendisine gelmiştir.
Ve bilgisayar mühendisi araca şöyle bir göz atıp,
Arkadaşlar, “hep beraber araçtan inip, tekrar binelim.”
Yorum Yazın