Son yıllarda altyapı sorunlarıyla dikkat çeken Bodrum’un eski belediye başkanı Mehmet Kocadon, GÜNAYDIN’a konuştu: “Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün Bodrum’a hak ettiğini veremedi. Belediye başkanı olduğum zaman Bodrum’un gelir getiren yerlerini elimden aldı. Muğla Belediyesi kaç yıldır yönetimde olduğu halde Bodrum’a çivi bile çakmadı”
Bodrum'un eski belediye başkanı Mehmet Kocadon sessizliğini GÜNAYDIN'a bozdu. CHP'ye hem küskün hem de kırgın olduğunu söyleyen Kocadon, "Ben hayatım boyunca kimsenin onuruyla, gururuyla oynamadım. Ama bana Kemal Kılıçdaroğlu söz verdiği halde başka bir ismi Bodrum Belediye Başkanı adayı gösterip sözünü tutmadı" dedi.
Mehmet Bey, 20 yıl Bodrum'da belediye başkanlığı yaptınız. Şimdi başkan değilsiniz ama Bodrum'la ilgili eleştirilerde sizin adınız hâlâ geçiyor...
Ben Bodrum'a hayatımı verdim desem yeridir. 20 yıl durmadan çalıştım. Bana büyük bir haksızlık yapılıyor. Böyle özel bir yarımadada bütün yetkilerin yerelde kalması için çok mücadele ettim. Tek başıma davalar açtım. Ama bütün yerelin yetkileri büyükşehir ve Ankara'da toplandı. Ben belediye başkanlığı görevi yaptığım sürece hiçbir yeri imara açmadım. İmara açılan yerlerin kimler tarafından açıldığı çok iyi araştırılsın. Ben sadece insanların yasal haklarını verdim. Zaten şu anki ilçe belediyelerinin imarla ilgili çok az yetkisi vardır. Hele Bodrum gibi doğal ve arkeolojik sit alanı olan bölgelerde imar yetkisi bakanlık, Anıtlar Kurulu ve büyükşehirdedir. Ben Bodrum'u marka haline getirmek için çok çalıştım. Özellikle eğitime, kültür-sanata, spora çok büyük yatırımlar yaptım. Bodrum uluslararası marka oldu. Bodrum bugün bu kadar ilgi görüyorsa bunda katkım yadsınamaz. Bodrum özel bir turizm merkezi, bunun yasal olarak da böyle bir statüye kavuşması gerektiğini birçok kere dile getirmiştim, hâlâ aynı noktadayım. Bodrum, belediye olarak Muğla'dan yönetilmeyecek kadar büyük bir yer.
Siz bundan dolayı Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün ile de fikir ayrılığı yaşamıştınız...
Ben sadece ondan Bodrum'un hakkını istemiştim. Vizyonlarımız farklıydı. Bakın o hâlâ belediye başkanı ama Bodrum'la ilgili aynı sorunlar devam ediyor. Bodrum'un gelir getiren yerlerini elimden aldı, Bodrum'a hak ettiğini vermedi. Sorunlar birikerek devam ediyor. Yeni Bodrum belediye başkanı da aynı sorunlarla boğuşmaya devam ediyor. Muğla Belediyesi kaç yıldır çivi bile çakmadı ne buraya, ne de Muğla'ya.
CHP'YE HEM KÜSKÜNÜM HEM KIRGINIM
CHP'den küskün ayrıldınız. Hâlâ küskün müsünüz?
Evet hem küskünüm, hem de kırgınım. Muğla Belediye Başkan adayı olmak için izin istedim Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, sonra beklemeye başladım. Ardından Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı açıklandı, onu arayıp tebrik ettim. İki gün sonra ise beni genel merkeze çağırdılar ve Bodrum için benimle yola devam etmek istediğini söyledi Kılıçdaroğlu. Ben de kabul ettim ancak sonra Bodrum Belediye Başkan adayı olarak başka isim açıklandı. Şunu anlıyorum ki; CHP'de genel başkandan da güçlü başka bir güç var. O güç de beni aday yaptırmak istemedi. Çünkü Kılıçdaroğlu bana elimi sıkıp, bire bir söz vermesine, parti meclisinden yetki almasına rağmen beni aday gösteremedi. Benim gibi 20 senedir yerel belediyecilik yapan, halkın takdirini kazanmış bir siyasetçiye böyle yapılmaz. Madem Bodrum Belediye Başkanı adayı yapmayacaktı, o zaman neden bana söz verdi Kılıçdaroğlu? Bana yapılan bu muameleye çok kırıldım. Ben hayatım boyunca kimsenin onuruyla, gururuyla oynamadım ama bana yapıldı. Kılıçdaroğlu söz verdi bana ama sözünü tutmadı. Bu yakışmadı; hem Kılıçdaroğlu'na hem de partiye. CHP'ye çok emek verdim. 2014 yerel seçimlerinde partiye oy toplamak için günlerce çalışmıştım. Bana bu yapılanları hiç hak etmedim. 1991 yılından beri siyasetçiyim. Aslında ben sağ siyasetten gelen biriyim. Annemin ve çevremin ısrarıyla CHP'den aday olmuştum. Ama bana türlü oyunlar oynandı. Hem güvenim kalmadı hem de kırgınlığım var. Bir daha nasıl güvenebilirim ki, bana yine aday olacaksın deyip başkasını aday çıkarabilirler. Siyasette güven çok önemli. O güvenim kalmadı Kılıçdaroğlu'na.
Son yıllarda Bodrum dışında Alaçatı ve Çeşme de çok tercih ediliyor...
Bodrum uluslararası bir marka. İzmir'in yazlık yerleri ile Bodrum'u kıyaslamak doğru olmaz. Onlar bizim mahallemiz kadar yerler. Bodrum'daki potansiyel yok diğerlerinde. Bodrum büyükşehir olabilecek kapasitede.
Bodrum'a çok fazla otel yapılıyor diye eleştiriler de oluyor...
Yatırımcının önünü kesmemek lazım. Tabii ki oteller yapılacak, turist gelecek ki Bodrum kazansın. Dünyaca ünlü oteller Bodrum'u tercih ediyorsa bundan mutlu olmalıyız. Bodrum bugün huzurlu ise ekonomik gücü olduğu içindir. Ekonomik gücünü kaybederse, ahlaki değerlerde düşüş başlar, huzur da kalmaz.
'20 KİLO VERDİM, KASLARIM ERİDİĞİ İÇİN YÜRÜYEMEDİM'
Covid-19'a yakalandınız ve çok ağır geçirdiniz. Bize biraz süreçten bahseder misiniz?
Yaşadıklarıma hâlâ inanamıyorum. Çok kontrollü ve steril bir ortamda olmamıza rağmen ailecek yakalandık. İlk 9 gün bende hiç semptom oluşmadı ama sonrasında hastaneye kaldırıldım. Bir süre sonra yoğun bakıma alındım ve 12 gün entübe kaldım. Çok zor günlerdi. 20 kilo verdim, kaslarım eridiği için bir süre yürüyemedim. Doktorum bana "Seni iki şey kurtardı; sigara içmemek ve spor yapmak" dedi. Şimdi çevremdeki herkesi uyarıyorum, lütfen aşınızı olun, benim çektiğim acıları çekmeyin. Çok iyiyim şu anda. Tedbirleri elden bırakmıyorum. Hayatın kıymetini bir kere daha anladım.
OTELİME BİLE GELİP PERSONELİMİ AŞILADILAR DAHA NE YAPSINLAR!
Siz aşı oldunuz mu?
Ben Covid-19'u geçirdiğim için zaman geçmesi gerekiyor. Ama zamanı gelince aşı olacağım. Türkiye aşılanma sürecini çok güzel yönetiyor. Bazıları hâlâ Sağlık Bakanı'nı eleştiriyor. Özel otelim var, personeli bile otele gelip aşıladılar. Bakanlık daha ne yapsın? Eleştirilere hiç katılmıyorum. Bazıları iyi bir şey de olsa sadece eleştiride bulunuyor. Fahrettin Bey, özel sektörden gelen bir isim. Bu çok önemli. Cumhurbaşkanımızı bu açıdan takdir ediyorum. Kabinede profesyonel isimlere yer verdi. Kendi alanlarında işi iyi bilenleri bakan yaptı. Bakanımız da, Milli Eğitim Bakanımız da çok profesyonel. Üçü de çok güzel işler yapıyor. Başarı da böyle geliyor.
'BENİ ELEŞTİRENLER ŞİMDİ CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞMEK İÇİN KAPIDA BEKLİYOR'
Siyasette hedefiniz nedir?
Ben yerel siyasetçiyim. Koltuktan güç alan siyasetçi değilim, koltuğa güç veren siyasetçiyim. Bodrum için çok çalıştım, çok emek verdim. Bu tecrübemi Muğla'ya aktarmak istemiştim ama olmadı. Şimdi siyasete mola verdim. Daha güçlü bir dönüş yapacağıma inanıyorum. Şunu da söylemek istiyorum; Muğla bu anlayışla yönetilmeye devam ederse, bir daha kimse oy vermez. Zaten 2019 yerel seçimlerinde 13 ilçenin 7'sini CHP kaybetti. Muharrem İnce'nin almış olduğu yüzde 60 seviyesindeki oyu yüzde 35'e düşürdü. Zaten CHP Muğla'da seçim kazanmadı. Muğla'nın büyük ilçelerinden aldığı oylarla büyükşehir başkanlığını kazanabildi. Halkımız çok bilinçli oy kullanıyor. Yani ben kimi aday gösterirsem seçilir dönemi bitti artık. Kaç senedir Muğla'nın hangi sorunu çözülmüş. Kanalizasyon kokusu yine var, yine sular akmıyor. Başkalarını şikayet ederek de bir yere varılmaz. Karayollarını, DSİ'yi suçlayarak yöneticilik yapılmaz. Yerel yönetici şikayet etmek için değil hizmet etmek için ve çözümün bir parçası olmak için o koltukta oturmalı.
Sizinle üç sene önce röportaj yaptıktan sonra da belli kesimler tarafından eleştirilerin hedefi olmuştunuz....
Evet, benimle ilgili karalama kampanyası yapmışlardı. Beni günah keçisi ilan edenler, eleştirenler şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için kapıda bekliyor. Şimdi nerede beni o eleştirenler? Cumhurbaşkanımızdan randevu almak için talep üstüne talepte bulunuyorlar.
CHP BU ANLAYIŞLA İKTİDARA GELEMEZ
Siz daha önce "CHP'de başarılı olanları parti içinde aşağıya çekmek isteyen çok kişi var" demiştiniz. Bu devam ediyor mu?
Evet, devam ediyor. CHP bu anlayışla iktidara gelemez. Bakın göreceksiniz başarılı olmuş birçok belediye başkanını gelecek dönemde yine paçalarından aşağıya çekecekler. Muğla bölgesinde yüzde 50 oyu geçmiş tek belediye başkanıydım ama bana yapılanlar ortada. Bunlar alışmış kendi mahallesinde oynamaya, bizim gibi mahallenin dışına çıkıp, başka yerlere açılan isimleri istemiyorlar. CHP, mahalle az olsun ama bizim olsun anlayışıyla hareket ediyor.
BU KADAR ÇOK TERCİH EDİLEN BİR YERE 'GELMEYİN' DİYEMEZSİN
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'ı nasıl buluyorsunuz?
Ahmet başkanımı severim, bizim yörenin sevilen insanıdır ama yerelde çok tecrübesi yok. Önümüzdeki yıl belediyecilikte daha iyi olacağına inanıyorum. Bodrum son zamanlarda sorunlarla anılır oldu. Tabii Muğla Belediyesi'nden kaynaklanan sorunlar da Bodrum Belediyesi'nin hanesine yazılıyor. Onlar çözüm üretemedikten sonra Bodrum Belediyesi ne yapabilir ki?
Bodrum Belediye Başkanı geçtiğimiz günlerde 'Bodrum'a daha fazla insan gelmesin' diye açıklamada bulunmuştu...
Bodrum Türkiye'nin gözbebeğidir. Bodrum'u Anadolu halkı popüler hale getirdi. Bu çok kıymetli. Bu kadar tercih edilen bir yere 'Gelmeyin' diyemezsin. Aksine tercih edildiği için mutlu olunmalı. Ben Bodrum'u markalaştırmak için çok emek verdim. Marka değeri bu kadar yüksekken daha fazla insan gelmesin demek yanlış olur. Bodrum'a pasaportla mı giriş yapılsın? Tabii ki isteyen herkes gelsin. Burada her bütçeye hitap eden yerler var.
Yorum Yazın