Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ı uyardı: Oldubittiye izin vermeyiz

AKAR: Tüm komşularımızın sınırlarına, egemenlik haklarına saygılıyız. Biz, ‘diyalog, dostluk’ deyince sanki zafiyet gibi anlaşılıyor. Öyle bir şey yok. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kişilikli ve kimlikli politikamızı sürdüreceğiz. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz. Hakkımızı hukukumuzu koruyacağız

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde diyalogdan yana olduklarını ama bunun bir zaaf gibi algılanmaması gerektiğini söyledi. Yunan Savunma Bakanı'nı eşiyle İstanbul'da yemeğe davet ettiğini açıklayan Akar, "NATO'da, 'Yunanlılar herhangi bir tacizde, ihlalde bulunmadan bizim onlara havada, denizde taciz yapmadığımızı garanti ediyoruz' dedik" bilgisini paylaştı.
Akar, Polatlı'da düzenlenen Ateş Serbest 2022 Tatbikatı sonrası gazetecilerle bir araya geldi. Tatbikatı izleyenler arasında Yunanistan askeri ataşesinin de bulunması günün dikkat çekici detayı oldu. Akar, Yunanistan'ın gerilim politikası, ABD ile F-16 görüşmeleri ve Dedeağaç'taki ABD askeri varlığı ile terörle mücadele bağlamında şu mesajları verdi:
 OLDUBİTTİYE GEÇİT YOK: Tüm komşularımızın sınırlarına, egemenlik haklarına saygılıyız. Biz, 'diyalog, dostluk' deyince sanki zafiyet gibi anlaşılıyor. Öyle bir şey yok. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kişilikli ve kimlikli politikamızı sürdüreceğiz. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz. Hakkımızı hukukumuzu koruyacağız. İşgalci, istilacı değiliz. Bizim askeri heyetimiz iki kez Yunanistan'a gitti, onlar bir kez Ankara'ya geldi. Şimdi 4'üncü toplantı için Yunan heyetini Türkiye'ye bekliyoruz. Biz, 'Bu toplantılara devam edelim' derken bazıları, 'Türkler diyaloğa gelsin' diyor. Aslında diyaloğu isteyen biziz.



 YUNAN BAKANA EŞLİ DAVET: Brüksel'deki son NATO toplantısında Yunanistan Savunma Bakanı Panagiotopoulos'u eşiyle birlikte Türkiye'ye davet ettim. Olumlu havanın oluşmasına çalışıyoruz ama sanki bundan rahatsız olanlar var. Biz, Türk- Yunan sorunlarının çözülebileceğini, çözülemezse bile kontrol altında tutulabileceğini, ülkelerimize, bölgeye ve NATO'ya zarar vermeden çözmemiz, yönetmemiz gerektiğini değerlendiriyoruz.
 BEYHUDE ÇABA: Anlaşmalara göre, adaların silahsızlandırılması lazım. Yunanistan'da da anakara veya adalarda silahlanma girişimlerinin beyhude bir gayret olduğu görülmeli. Bunun en büyük zararı Yunan halkının refahınadır.
 DEDEAĞAÇ'TAKİ ABD VARLIĞI: Amerikalılarla 1980'de imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmamız var. 1990'da Yunanlılar da benzer bir anlaşma yaptılar ve 2020'de bunu yeniliyorlar. Eskiden 5 olan üs sayısını 9'a çıkarıyorlar. Dedeağaç da bunlardan birisi. Amerikalılar buraya 'Lojistik Merkezi' kuracaklarını ve bunun Rusya'ya karşı olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca Rus gazına bağımlılığı azaltmak için buraya LNG deposu da kuracaklarını ve buradan Avrupa'ya gaz sağlayabileceklerini söylüyorlar. Biz de diyoruz ki: 'Savunma ve güvenlik, tedbir ve takip meselesidir. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.'




 YUNANİSTAN'IN TACİZ BELGELERİ NATO'DA: Son NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda Genel Sekreter Stoltenberg'e, Yunanistan'ın taciz ve ihlalleriyle ilgili belgeleri teslim ettik. 'Yunanlılar herhangi bir tacizde, ihlalde bulunmadan bizim onlara havada, denizde taciz yapmadığımızı garanti ediyoruz' dedik. 'Dalaman, Didim, Datça'ya kadar gelmiş, bizim anakaramızın hava sahasını taciz ediyor, bu gözle bakın' dedik.
 MİLLİ POLİTİKAMIZ VE ESKİ ALIŞKANLIKLAR: Türk Hava Kuvvetleri'nin bir F-16 kültürü var. Öncelikli tercihimiz dost ve müttefik ülkelerden tedariktir. Türkiye çaresiz de değildir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerli ve milli, kişilikli ve kimlikli bir politika izlemekteyiz. Bu açık ve net. Eski alışkanlıklardan dolayı kabullenmede sıkıntı olsa da esasta bir sorun olmadığını, bunun iki egemen devlet arasında bir görüşme olduğunu herkes kabul ediyor.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA MESAJ
NATO'nun açık kapı politikasını destekliyoruz. İsteğimiz çok basit. Teröristlere müsaade edilmemesi ve bize uygulanan ihracat kısıtlamalarının kaldırılması. Madrid'de imzaladığımız memorandumda ne yazıyorsa onun yapılmasını bekliyoruz. 'Bize düşen neyse bunu yapacağız' diyorlar. Biz de somut adımlar bekliyoruz.