İçeride ve dışarıda hedef MHP…
Başbuğ’un emaneti 52 yıllık MHP, Devlet Bahçeli liderliğinde dünyanın gündeminde…
Batı’nın da, Türk dünyasının da, İslam dünyasının da…
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden sonra Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada oynadığı rol, “Cumhur İttifakı”nda Devlet Ata’nın Erdoğan’la etkin birlikteliği, FETÖ, PKK, proje partilerin, Batı’nın siyasi, askerî ve ekonomik baskılarına ve Kovid-19 belasına rağmen boyun eğmemesi dikkat çekici çünkü…
MHP, Ülkücü Hareket’in dirençli, ölümü öldüren ideolojik sevdası sayesinde hep var oldu, koltuk sevdası düşünmeden ülkenin her sıkıntısında çözüm sunan fedakârlıklarda bulundu…
Meclis dışı kalmak başka partileri silip süpürürken, MHP hep devletin kılcal damarlarında var oldu…
“Önce millet, önce vatan” düsturu, Türklüğün omurgası olmaya, “beka” uğruna mücadeleyi gerektiriyor çünkü…
*
Ana gövdelerinden ipini koparanların, proje adam ve partilerin, Batı’nın, Haçlı’nın, AB-D’nin hedefinde Türkmen Beyi ve MHP var…
Sözde Ülkücüleri, milliyetçileri, MHP’lileri kışkırtarak, birbirine düşürerek ittifakı bozabilirlerse, Erdoğan’ı ve sistemi düşürecekler…
Ham hayal…
Rahmetli Türkeş, baraj altı kaldı, 1 vekille Meclise girdi, koalisyon ortağı oldu, hedefinden hiç sapmadan Türk milletinin hedeflerine adım adım yürüdü…
MHP hiçbir zaman ırkçı bir parti olmadı…
Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına ‘Türk milleti’ denir” açıklaması işin özüdür…
Atatürk’ün ilkelerinin deklare edildiği “Partinin anayasası” diyeceğimiz “9 Işık Doktrini”, her daim millet ve devlet yolunda varlığını devam ettirecektir…
Bu kadim topraklarda Türklük hep var olmuştur ve var olmaya devam edecektir.
Ülkücü Hareket’in hassasiyeti millet, vatan, bayrak, dil, bağımsızlık ve hürriyettir.
Bunun nesi faşizm? Bunun nesi ırkçılık?
Diğerlerinin kabuk değiştirdiği, birilerinin projesi yapıldığı partilerin inadına, bu Müslüman milletin yegâne sigortasıdır MHP…
*
Emperyalist cephenin kurulduğu günden beri hedefinde olmuştur MHP…
15 Temmuz hain kalkışmasında Devlet Bey’in oynadığı rol ve “onların çocukları”nın hezimeti, Batı’nın ve içteki iş birlikçilerinin unutamadığı kırılma noktası…
Ve Tayyip Bey’le Devlet Bey’in “Devlet aklı” ile ciddiyetle ve bütün baskılara rağmen yürüdükleri yol, onları çıldırtıyor…
MHP’nin 13. Olağan Kurultayı’nda sergilenen demokratik tavır, AKP delegasyonun yer alışı hepsini çaresiz bıraktı…
MHP ve Bahçeli’ye saldırılar, yok gel başbakanımız ol, yok erken seçime götür, yok HDP’ye kapatma davası aç absürtlüğünde devam ediyor…
Dünyanın en büyük STK’sı olan Ülkü Ocakları ve Ülkücü Hareket’in siyasi oluşumu MHP, bu mübarek vatanın düşmanlarına korkulu düşler gördürüyor!
*
Biz bir “koalisyon” da değiliz…
Hiçbir makam istemeden milletin ve devletin bekası uğruna fedakârca, vefakârca, sadakatle millete hizmet etme ittifakındayız…
Başka türlü düşünenler varsa yanılgı içindedir!
350 milyon insanın Türkçe konuştuğu bir dünyada Türkiye’ye biçilen “ağabeylik” misyonu doğru yolda yürümektedir ve atılan adımlar küçümsenemez!
Nitekim Almanya’nın, Fransa’nın ve diğer Batılıların gözlerinin Ülkücü kuruluşlar ve MHP üzerinde olmasının yegâne sebebi budur…
İçerideki piyonların bütün yaygarasına rağmen, Alman hükümetinin sol parti önergelerine verdiği cevap ilginç:
“Federal Hükümet, MHP’nin siyasi taleplerinin Türk hükümet üyeleri arasında karşılık bulduğunu ve bu taleplerin düzenli biçimde yasalara girdiğini gözlemlemektedir. İlaveten Federal Hükümet, son yıllarda MHP çevresinden kişilerin devlet yapılarındaki oranının da fark edilir biçimde arttığına dair bilgi sahibidir!”
O önergede, UID (Uluslararası Demokratlar Birliği) içinde Ülkücü Hareket’in etkisi ve kaç yöneticisinin hareketin mensubu olduğu ve geçmişte de o çevrelerde yer aldığı soruluyor.
Alman hükümetinin verdiği cevaba bakın:
“Devletin selametini tehlikeye atar, bu bilgilerin açıklanması hâlinde başka ülkelerle ilişkilerimiz kalıcı biçimde zarar görür ve dış politikada zarara neden olma ihtimali gerekçesiyle cevap veremeyiz!”
Dünyanın kılcal damarlarına intikal etmiş bir Hareket, içerideki cılız, şuursuz, milliyetsiz, çıkarcı çevrelerce asla engellenemeyecektir!
Bakmayın siz sipariş anketlerdeki rakamlara… 21. asır mutlaka “Türk yüzyılı” olacaktır…
Devletin “2023, 2053, 2071 hedefleri” MHP’nin hedefleridir!
“Büyük olmak” bunu gerektiriyor çünkü!
Yorum Yazın