Yazıya takla attıralım, en son söyleyeceğimizi en baştan söyleyelim.
Benim "İttihatçılar" diye genelleyeceğim kişilere çok samimi bir sorum var.
Lütfen küfür etmeden okusunlar ve üzerinde azıcık düşünsünler:
İmparatorluk kalıntısı topraklarda bir "Türk yurdu" yaratmak istediniz, tamam.
İmparatorluğu geri getirmek ya da Enver'in uçtuğu gibi bir yenisini kurmak mümkün olamayınca bir "ulus-devlete" yöneldiniz, eyvallah.
Araplar kalkıp gittiler, emperyalizm sizi onlardan kurtardı, peki.
Ermeniler'i tehcir ettiniz, temizlediniz.
Bu arada bir kısmı da sözün argo anlamıyla "temizlendi"...
Rumlar'ı "mübadeleyle" gönderdiniz, kurtuldunuz.
İzmir yandı, orası da temizlendi.
Yahudiler'e baskı yaptınız, daha sonra Varlık Vergisi'yle bellerini kırdınız, onu da anladık.
Geri kalan azınlıkların zaten "kıymet- i harbiyesi" yoktu, üstünde durmadınız.
Peki Kürtler'i niçin bir kambur gibi sırtınıza aldınız?
Bunun başınıza ne belalar açacağını niçin göremediniz?
***
Müslüman oldukları için mi?
Ama adamların dilleri farklıydı.
Niçin Lozan'da görüşmeleri "din esası" üzerinden yürüttünüz?
Bu o kadar sakat bir politikaydı ki, mis gibi Türk olan, Rumca bilmeyen ve Rumca'yı ancak kilisede duyan Hıristiyan Türkler'i yani "Karamanlılar'ı" bile kovaladınız, değiş tokuş ettiniz...
Peki şimdi memnun musunuz?
Kürtler'i "Nasıl olsa zamanla asimile ederiz" dediniz, edemediniz.
Kaç kere ayaklandılar?
Kaç kere ayaklandıkları öğrenilmesin diye bu konuda Genelkurmay'ın resmi yayını olan kitabı bile yasakladınız...
Sonuncusu epey uzun sürdü, kırk yıl kadar!
PKK'nın toplam iki yüz kişi kadar kaldığı söyleniyor...
Son PKK militanı da ölünce Kürt sorunu çözülmüş mü sayılacaktır?
***
Kılıçdaroğlu, Meclis'te çözecekmiş...
Grubu bulunan siyasi partiler arasında komisyon kuracakmış, bu komisyon meseleyi çözecekmiş.
"Hadi yürü" demeye bile değmez bu zırva.
Yorum Yazın