Hacı Yakışıklı

Hacı Yakışıklı

Mail: gdjgdlg@hotmail.com

Mehmetçik’e karşılar, İsrail’e sessizler ve içimizdeler

“Bize ne başkasından?” diyenler olabilir. “Biz tepkimizi koyalım, safımızı belli edelim, onlar ne yaparlarsa yapsınlar” diyenler olabilir. Ama ben öyle demiyorum!

CHP’li belediyeler “eşcinsellerin” gününü(!) büyük bir coşkuyla kutlarken, İsrail’in zulümlerine sessiz kaldılar. Şimdi biz bu duruma “Bize ne?” diyelim mi? 

Aralarında tepki gösterenler olmuşsa da gözümüzden kaçmış olabilir. Ama bir saniye..! Lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel ve daha birçok “aileyi ve toplumu ifsad eden” gruplara gümbür gümbür destek verirken, ortalığı algı yönetimleriyle yıkarken nasıl oluyor da mazlum halklar için sesiniz hiç çıkmıyor yahut duyamayacağımız kadar cılız çıkıyor!

Türkiye’nin “doktorlar için TEK YETKİLİ kuruluşu” olan Türk Tabipleri Birliği bizim Türk Silahlı Kuvvetlerimize bağlı Mehmetçikler Zeytin Dalı Harekâtı ile PKK, KCK, YPG terörüyle mücadele için sınır ötesine giderken “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” demişlerdi. Yani Mehmetçik tam cepheye giderken “moral bozucu” açıklamalar yapmışlardı!

Aynı Türk Tabipler Birliği’ni Koronavirüs’le mücadeleye en ufak bir katkı yaparken göremedik. Mesela bir aşı çalışması için yöntem buldular mı? Yok, yok, yok! Sağlık alanında yol gösterici oldular mı? Yok, yok, yok! Hemşirelerimiz ve doktorlarımız için mesleklerini geliştirici etkinlikler ve çözümler sundular mı? Yok, yok, yok! Ne yaptılar? “Koronavirüsle mücadele de çok kötü canıııım” türü algı yönetimleri yaptılar. “Halktan gerçekler gizleniyor” yalanını yayıp durdular! Eğer aksini iddia ediyorlarsa ve yapacakları bir açıklama varsa bu sütunlardan duyurmaya hazırım.

Doktorluk ve sağlık söz konusu olunca ortada gözükmeyen Türk Tabipler Birliği, TSK’ya karşı açıklama yapıyor ama aynı açıklamayı İsrail askerleri için yapmıyor! Bak şu işe, hay aksi!

Şimdi bu tabipler birliği neden “Türk” ismini hâlâ taşıyor ve neden hâlâ “tek başına yetkili” bir kuruluş?

“TÜSİAD” çok cılız bir ses çıkardı. “Koçlar, develer, camızlar” nerede? Her olayda büyük şehvetle ve iştahla bildiri yayınlayan üst düzey, çok ulu, haşmetli “akademisyenler” nerede? “Emekli amirallerin” neden hiç sesi çıkmadı? “Boğaziçi’nin” özgür bireyleri hani? “Şiddete karşıyız” diyen ama Filistin’de yerlerde sürüklenen kadınları gördüğü halde dilsiz şeytanlara dönüşüveren “Kadın Dernekleri” nerede? “Gezi Parkı’nın ağaçları” diye sokağa dökülen “barışçıl gösterici” arkadaşlar Aksa’nın önündeki ağaçlar cayır cayır yanarken neredeler?

YOKLAR! OLMAYACAKLAR! Türkiye’nin milli mevzularında asla yoklar! Bu sebeple onların algı yönetimlerine kanmayın! Onların hükümeti yalan yanlış karaladıkları haberlere kanmayın! Hükümet yanlış yaparsa biz de medya olarak bunları dile getiriyoruz; ancak bunları yalanlarla harmanlayıp sunmuyoruz. “Hükümet devrilsin de nasıl olursa olsun” mantığı gütmüyoruz. Lütfen yalancılara artık içten içe itibar etmeyi herkes bıraksın!

Etrafınıza bir bakın! Söz konusu Türkiye’nin menfaati olunca bunu adeta engellemek için bas bas bağıranlar; Türkiye karşıtı hareketlerde bulunan başka devletlere ve kurumlara hiç ses çıkarmıyor.

Milletin sırtındaki tüm hançerler sökülüp atılmalıdır!

Milletimiz hemen arkasında kendisini yaralamak ve öldürmek için elinde hançerle bekleyen hiçbir kuruma, devlete, kişiye tahammül etmek zorunda değildir! 

“MEDYANIN DA YERLİSİ VE MİLLİSİ”

Haber bültenlerine, gazetelere, internet sitelerine dikkat edin!

İşgalci İsrail’de ölenler olunca; “öldürülen siviller, masum halk, sokaktan geçerken füze düşen vatandaş” muamelesi çekiyorlar. Filistin’de ölenler olunca; “militanlar, Gazze sınırında ölenler” diyerek terörist veya silahlı unsur muamelesi çekiyorlar.

Lütfen takip ettiğiniz ana medyanın diline dikkat edin, algı yönetimlerine dikkat edin; yediğiniz içtiğiniz gıdalara dikkat ettiğiniz gibi medyanın da yerli ve milli olanını takip edin! Bu bir siyasi mevzunun çok ötesindedir. Çünkü bunları sizinle beraber “çocuklarınız” da izliyor ve etkileniyorlar.

“FİLİSTİN’DE ÇÖZÜM”

73 yıldır zulmeden İsrail alçaklığına karşı Filistin’de yegâne çözüm “Koruma Gücü” yahut “Barış Gücü” adı altında ve içinde ağırlıkla Mehmetçik’in bulunduğu ortak askeri birliklerin burada üsler kurarak sahaya çıkmasıdır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar