VClubla ilgili yazdıklarımı okudunuz mu bilmiyorum. Alaçatı'daki bir oteli yeni nesil bir ponzi sistemiyle metrekare başına 325 bin TL'den 9 bin kişiye satmaya çalışan şirketten bahsediyorum. Ancak benim yazdıklarım devede kulakmış...
Zira hissedarlara satılan bir otel bile yokmuş!
Nasıl mı yani?
Gelin anlatayım...
Süreç hukuki boyuta taşınınca resmi evraklar (tapular, sözleşmeler, muvafakatlar vs) ortaya saçıldı. Bu evrakları inceledikçe de milyarlık mağduriyete neden olacak sistemin fotoğrafı daha da netleşti. Reklamlarında 'Her şeyimiz yasal, gelin otele ortak olun' diye pazarlanan hatta Okan Bayülgen'i otel sahibi gibi sunan VClub, toprakla binayı tapuda ayırarak oteli kendi üzerine kaydettirmiş... Otelin altındaki tarlayı ise millete metrekaresi 325 bin TL'den satmış... (O bölgede ortalama tarla fiyatı 400-800 TL arası) Yani esasında satışı yapılan 10 bin metrekarelik toprak parçası... Otelin üst kullanım hakkı VClub'ın kendi şirketi VBT Turizm Otelcilik ve Gayrimenkul'de... O yüzden, buradan şunu söyleyeyim...
325 bin TL para sayıp V Club'a ortak olduğunu düşünenler yarın öbür gün The S Oteli'ne gidip 'burası bizim' filan demeye kalkmasınlar...
Valla fena çuvallarlar...
Haa, şirket tapuda bir de laf kalabalığı yapmış... Tapuya 'çatalı, bıçağı, saksıyı, yastığı' kaydettirmiş... Nedense 4 katlı betonarme otel binasıyla ilgili tapu kaydında tek bir cümle yok.
Aslında verdikleri tapular incelendiğinde zaten bu açıkça görülüyor. (fotoğrafını koyuyorum)
Bu uyanıklığa Medeni Kanun'a atıf yaparak kılıf uyduruyorlar.
Halbuki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre, arazinin mülkiyeti malikte kalır. Fakat arazi üzerindeki taşınmaz malın hakkı sahibine kabul edilir.
Şöyle anlatayım: VClub 9 bin kişiye tarla satıyor. Bu satışın içinde otel motel yok.
Velhasıl, bu kanuna göre de insanları kandırdıkları ve hukuka uymadıkları açık...
Ayrıca hukukun bütünselliği ilkesi var.
Hadi diyelim ki, Türk Medeni Kanunu veya gayrimenkul hukuku 1 metrekarelik hisse satışına izin veriyor...
Peki 500'den fazla kişiden, izinsiz para toplamanın Sermaye Piyasası Kanunu'na aykırı olduğuna dair kanunu ne yapacağız? Öyle memlekette izinsiz para toplamak suç... Veyahut Tüketici Kanunları'nı...
İşin hukuki kısmı böyle...
Gelelim kira sözleşmelerindeki hilelere...
'Hadi parayı kaptırdık, her yıl Bodrum'da, Alaçatı'da tatil yaparız' diyorsanız o da pek mümkün görünmüyor. Çünkü kira sözleşmesinde öyle cümleler var ki...
Okuyunca, vatandaşı yanılttıkları reklamlardaki gibi kapıda bir karşılama olmayacağını anlıyorsunuz.
Otelde kalmak isterseniz en az 60 gün önceden otelin asıl sahibi olan VClub'a haber vereceksiniz.
Onlar 'odaların müsait olmadığını' söylerse tatili unutun...
Hadi oda buldunuz, üzerine bir de para ödeyeceksiniz. Sadece yüzde 40 indiriminiz var.
Yahu zaten 132 odalı 6 ay sezonu bile olmayan bir otelde 9 bin hissedarı nasıl yatırıp, kaldıracaklar?
Çarpıp hesaplayın...
Akıl var, izan var.
Hissedarlara aylık kira ödeyeceklerine dair sözleşme maddelerine gelirsek... Orası da ayrı bir muamma... Sözleşmenin 6. maddesinin (d) fıkrasında aynen şöyle diyor: "Kiraya veren/yatırımcının, işletmenin operasyonlarında, kar-zararında hiçbir sorumluluğu yoktur."
İlk okuduğunuzda bu madde hisse alanları mutlu edebilir.
Ama hukuk tarafından baktığınızda, şirketin zararını da kârını da sorgulamaya hatta mahkemeye verme hakkınız filan yok.
Ez cümle, bu iş daha çok su kaldırır...
Yorum Yazın