Türk iş dünyasının VIP’i pandemi sonrası açılışı geçen hafta İstanbul’da Lucca’da yaptı.
Dünyanın en güçlü 7 ekonomisinin lideri ise önceki gün İngiltere’de Cornwall Plajı’nda bir araya gelip geleneksel aile fotoğrafını çektirdi.
Yüzlerinde maske yoktu ama aralarına sosyal mesafe koymuşlardı.
Böyle olunca da hepsinin duruşu ve kıyafeti daha çok ortaya çıkıyordu.
Ben de bu dünyanın en gelişmiş 7 ülkesini yöneten liderlerin kıyafet ve vücut dili analizini yaptım.
Yanıma danışman olarak da eski Radikal gazetesinin moda yazarı ve erkek giyim markası Milimetric’in kurucu ortağı Kağan Gökalp’i aldım.
İşte bizim gözümüzden dünyayı yöneten “maskesiz yedili”....
ŞÜKRETMEK LAZIM KEMAL DERVİŞ TARZI KRAVAT YOK
* ABD BAŞKANI JOE BIDEN: Elbette bir ABD başkanından slim fit takım giymesi beklenemezdi. Giydikleri ile Amerikan kıyafet kodlarını içselleştirmiş. Rahat bir kesim, uzun bir ceket boyu, koyu renk takım, siyah ayakkabılar, bol pantolon, omuz kesimleri rahat, dökümlü.
Ceket hacimli ama en azından Trump’ın ki gibi üzerinde bir “hip hop’çı Hoodie’si” gibi durmuyor Ve yine neyse ki en azından Kemal Derviş gibi düğmeli Oxford gömlek yakası ile kravat takmamış. Buna da şükür demek lazım. Başkan en azından bizdeki Sedat Ergin-Murat Yetkin’in “Klasik Brooks Brothers” sınırlarına tecavüz etmemiş...
SLİM FİT TAMAM DA SLİM’İ VAR AMA FİT’İ HİÇ OLMAMIŞ
* İTALYA BAŞBAKANI MARIO DRAGHI: Uzaktan bakınca, sanki en kalıbına uygun giyineni o sanılıyor. Ama büyüteçle bakınca tam aksi... Evet slim fit ama, vur deyince öldürmüş. Rahatlıktan ödün verecek derecede dar. Boy resim çektiren Türk erkeği gibi, sanki nefesini ve göbeğini çekmiş öyle tutuyor. Teknik analize gelince: Takım elbisesi de çok sıradan olmuş. En azından şalvar gibi olmamalıydı pantolonu ve de ceket boyu uzun. Kısaca İtalya Başbakanı İtalyan modasının en iyi mankeni değil. Allah’tan, onun İtalyan modasına verdiği zararı, aynı akşam Roma’da Türkiye Milli Takımı’nın karşısına çıkan İtalya’nın teknik direktörü Mancini’nin harika Armani elbisesi bir ölçüde giderdi.
100 METREKARE EVDE YARDIMCISIZ YAŞAYAN BİR KADININ AİLE FOTOĞRAFI
* ALMANYA ŞANSÖLYESİ ANGELA MERKEL: Pantolonu ne çok dar ne çok geniş. Kilosunu ön plana çıkarmayacak kesimde olmuş. Daha önce ne demişti zaten: “Ben model değilim, o yüzden giyim hiçbir zaman önceliğim olmadı.”
Öyle diyorsa aile fotoğrafı için seçtiği kıyafet de kişiliğinin üzerine tam oturmuş. Hiç topuğu olmayan ayakkabı da bu rahatlık anlayışına çok iyi gitmiş. Kolye, yüzük, küpe takmayarak sadeliği takı olarak kullanmış. 100 metrekare evde yardımcısız yaşayan bir liderin kıyafet seçimi ile şu mottoyu ne güzel vurgulamış: Kıyafet sizi taşımasın, siz kıyafeti taşıyın.
Üstelik ağır da olmadığı için tam abiye...
PROTOKOL KAZASI OLMAYINCA BİZ DE ELBİSEYİ DAHA YAKINDAN GÖREBİLDİK
* AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU BAŞKANI URSULA VON DER LEYEN: Ankara’da başına gelen protokol kazası olmayınca giydiği elbiseye daha dikkatle bakabildik. İnce fiziğine güvenerek koyu renk ceket yerine açık renk sade bir ceket giymiş. Yine sade takılarla tamamlamış kıyafetini. Pantolon kalıbı iyi, ne çok bol ne çok dar. Topuksuz ve mat siyah ayakkabı tercih eden Merkel’in aksine, az topuklu ve parlak siyah ayakkabı tercih etmiş. Kadın liderler erkek liderlere göre daha düzgün giyinmiş bence genel olarak. En azından vücutlarını tanıyarak, bilerek ve ortama uygun giyinmişler.
KİMONO DEĞİL, SUMO GÜREŞÇİ KISPETİ DE DEĞİL STANDART YANİ
* JAPONYA BAŞBAKANI YOSHİHİDE SUGA: Japon kültüründe hiyerarşi, mütevazılık, saygılı olmak, çalışkanlık, ön plana çıkmamak, rol çalmamak başat değerler. Bu anlamda Japon liderin takım elbisesine bu değerler üzerinden not vermek gerekirse “10 point” diyecektim ama danışman durdurdu ve şunu söyledi: “Yine de Japon kültüründeki mükemmelcilik anlayışına göre bu takımın mühendisliği çok daha iyi olabilirdi. Takım elbise ara malzemelerinde (tela, astar, vatka vs.) İtalyanlara ihraç pazarlarda ciddi rakip olmuş bir ülkenin liderinden bahsediyoruz.”
KAFAYA BİR ŞAPKA BİR DE SİYAH GÖZLÜK, BUYURUN ‘BLUES BROTHERS’IN BELUSHI’Sİ
* İNGİLTERE BAŞBAKANI BORIS JOHNSON: Banko en sallapati o. Takım elbisenin kesimi, kulpu, her şeyi çok kötü. Kendisine iki numara büyük sanki. Bu kesim kendisini olduğundan da kilolu göstermiş. Ceketin yan cep kapaklarını bile düzgün yerleştirememiş. Sanki dersi kırıp teneffüste futbol oynadıktan sonra fotoğraf çektirmiş haylaz kolej çocuğu. Gömlek yakası kötü, o cüsseye o ince kravat dersen, işte o hiç mi hiç olmamış. Yani kafasına hafif arkaya kaykılmış bir fötr koy, bir de siyah gözlük ekle...
Buyur sana Blues Brothers filminin John Belushi’si...
Veya rahmetli Süleyman Demirel.
BİZ ONDAN AHMET HAKAN’I ÇILDIRTACAK BİR ŞEY BEKLERDİK
* KANADA BAŞBAKANI JUSTIN TRUDEAU: Biz onu rengârenk çoraplarından tanırdık. O nedenle bu aile fotoğrafında ondan daha iddialı bir kıyafet beklerdik. Ne bileyim, mesela takım elbisesine kontrast renkte, Ahmet Hakan’a, “Yine artistlik yapıyor” dedirtecek cırtlak bir mendil... Bordo, hatta yeşil, fuşya, kırmızı olabilirdi. Gelelim karizmayı fena çizen asıl arızaya. Ceketi tam oturmasına rağmen pantolonu sanki ceketine göre bir beden büyük. O yüzden bacakları olduğundan kalın çıkmış ve yine paçalar uzun potluk yapıyor.
AH O DİZDE POT YAPAN PANTOLON VAR YA İŞTE O
* AVRUPA KONSEYİ BAŞKANI CHARLES MICHEL: Nedense onun duruşuna bakınca aklıma rahmetli Ercan Arıklı’nın bir sözü geldi. “En büyük şıklık fit olmaktır. Fit insana bir kot bir beyaz tişört bile yakışır” derdi.
Ankara’da kadın meslektaşını ayakta bıraktığı için zaten gıcıktım bu adama. Pantolondaki arızayı görünce sevindim. “Pantolonu diz bölgesinde resmen takılmış ve paçalar aşağıya inememiş çok kısa kalmış. Açık renk takım elbise seçtiği için ceket kollarındaki kırışıklık direkt gözbebeğimize dalıyor.
LVMH’NİN ÜLKESİNDEN ÇIKA ÇIKA BU MU ÇIKTI YANİ, AYIP
* FRANSA CUMHURBAŞKANI EMMANUEL MACRON: Danışman Kağan “En fit Macron’unki olmuş” diyor, ben de hiç katılmıyorum. Evet kıyafeti dökülmüyor, ama desek desek “Kötünün iyisi” diyebiliriz. İnsan, LVMH’in çıktığı bir ülkenin liderinden yine de daha iyi bir takım elbise giymesini bekliyor. Tamam, ceketin etek ve kol boyu ile ceketin omuzlara oturumu düzgün. Ama, kokteyl parti çapkını tarzındaki o diyagonal cepler de ne oluyor böyle bir toplantıda? Ayrıca pantolon paçaları da biraz uzun ayakkabı üzerinde potluk olmuş.
LAHMACUN MİLANO MÖNÜSÜNE ÜZERİNDE BURRATA İLE GİRMİŞ
BEKLEDİĞİM gibi “Paper Moon’da lahmacun olur mu” sorusu bir memleket meselesi haline geldi.
Şimdi Bodrum’un bu yeni memleket meselesinden son haberleri veriyorum.
- Meğer lahmacun, daha önce de Paper Moon’un ana merkez şubesi olan Milano’daki restoranının mönüsüne de girmiş.
Mönüdeki adı “Istanbul Pizza” imiş.
- Ancak Paper Moon lahmacununun bir özelliği var. Üzerine bir de burrata peynir ekleniyormuş...
BODRUM PAPER MOON BEACH MÖNÜSÜNE MANTI DA GİRER Mİ
- Bodrum Loft’ta açılan Paper Moon’un iki ayrı mekânı varmış. Biri yukarıda, öteki aşağıda plajda. Lahmacun, Bodrum Loft Paper Moon’un yukarıdaki ana mönüsünde değil, aşağıda beach mönüsünde varmış.
- Orada günün esprisi şu: Acaba beach mönüsüne mantı da girer mi?
Eh ravyoli zaten bir ölçüde İtalyan mantısı değil mi? Türk pizzası mönüye girdiğine göre Türk ravyolisi de girebilir...
UPPER CİHANGİR’İN SAYFİYE ŞUBESİ GÜMÜŞLÜK NEYLE AÇILDI
- Upper Cihangir ahalisinin “villeggiatura”sı, yani sayfiye beldesi Gümüşlük hareketlenmiş. Öyle anlaşıyor ki mahallenin bu yılki merkez üssü “Off Gümüşlük” olacak.
*
- “Off Gümüşlük”, seviyeli magazin yazarı Tuğrul Eryılmaz’ın deyişi ile “zenginlerin mekanıymış...”
*
- Gayriresmi açılış, mekânın ortaklarından Ferah Aydın’ın doğum günüyle yapılmış. Gecenin sesi, Dilek Türkan’mış.
*
- Off Gümüşük’te genç ve yükselen bir ses olan Eylül Çekirge sahne alacakmış. Eylül’ün son şarkısı “Sen Beyaz Bir Kadınsın” streaming platformlarına kondu. Şarkıyı çok sevdim. Spotify’da en çok dinlenen şarkısı “Çok
Kalbimi Kırdın”ı sollamış.
Yorum Yazın