Ülkemizin kronikleşmiş sorunları arasında yer alan madde bağımlılığı, genç kuşağı geçmişte olduğu gibi günümüzde de tehdit etmeye devam ediyor.
Madde bağımlılığı yalnızca ülkemiz gençliğini tehdit etmiyor, dünya genelinde de çok sayıda ülkenin gençleri de bu tehdit belasıyla karşı karşıya bulunuyor.
Gençlik; ülkemizin dinamik kuşağı, geleceği emanet ettiğimiz, yetişmeleri için her türlü imkânın seferber edildiği itici gücümüzdür.
Şüphesiz bilimsel faaliyetlerde, sporun değişik dallarında, eğitim ve sosyal etkinliklerde isimlerini başarıyla duyuran çok sayıda gencimizin olması da gurur vericidir.
Ne var ki gençliği tehdit eden bir tehlike giderek büyüme istidadı gösteriyorsa buna kayıtsız kalmak özellikle siyasi iktidar açısından bir zafiyet belirtisi olur.
İSTATİSTİKİ VERİLER NE DİYOR?
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının her yıl yayımlanan uyuşturucu raporları, madde bağımlılığı konusunda gençlerimizin içine düşürüldüğü felaketi gözler önüne seriyor.
Başkanlıkça 2022 ve 2023 yılında hazırlanıp yayımlanan raporlar, dikkatle incelendiğinde ülke olarak aşağıdaki gerçeklerle yüzleşme zorunda olduğumuz ortaya çıkmaktadır.
- 2022 yılında 246 doğrudan madde bağlantılı ölümlerde, ölenlerin 224 ü Türk vatandaşıdır.
- Yine 2022 yılında ele geçirilen metamfetamin miktarında bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat artış gerçekleşmiştir.
- Uyuşturucu madde bağlantılı suçlarda Ceza İnfaz kurumlarında bulunanların uyuşturucu bağlantılı suçlarda hükümlü ve tutuklu oranı 2021 de %33,6 iken 2022 yılında bu oran %35,4 e yükselmiştir.
- İstatistikler Türkiye’de uyuşturucu kullanımının ve suç işleyenlerin sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor.
- Uyuşturucu kullanımının ilkokul düzeyindeki çocuklarımıza kadar inmesi endişe vericidir.
Bu verilere ilaveten ‘Avrupa Uyuşturucu Raporu 2022 Trendler ve Gelişmeler, isimli rapora göre Türkiye’de ele geçirilen uyuşturucu miktarı pek çok türde tüm Avrupa’da yakalanan uyuşturucuya geride bırakmış durumda.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INBC) Raporları da zehir tacirlerinin, genç yaşlı farkı gözetmeksizin, farklı kaçakçılık yöntemleriyle, değişik rotalar kullanılarak, uyuşturucu piyasası oluşturması tüm ülkeleri tehdit eder bir düzeydedir.
ÜRETİM MERKEZLERİ VE UYUŞTURUCU PİYASASI
Uyuşturucu üreterek ekonomisine katkıda bulunmayı amaçlamış ülkelerin başında halkı Müslüman bir ülke olan Afganistan gelmektedir.
Bu konuda yapılan bir araştırma Afganistan’daki afyon üretiminin her yıl giderek yükseldiğini, eroin zehrinin %70 inin bu ülkede imal edilerek Avrupa ülkelerine gönderildiğini ortaya koyuyor.
Balkan rotası olarak bilinen bir rotayla zehir tacirleri, uyuşturucu trafiğini İran’a bağlayan ve Türkiye üzerinden geçen bir rotayı kullanarak sürdürmeye devam ediyorlar.
Ayrıca narkotik ve istihbarat birimlerinin tespitlerine göre PKK ve uzantıları olan terör örgütleri de uyuşturucu madde ticaretinde organize bir rol üstlenmiş durumdalar.
Zehir kaçakçılığında terör örgütü PKK ve yandaşları Ortadoğu’dan Batı Avrupa ülkelerine kadar, oluşturdukları mafya ve baronlarla örgüte gelir elde etme peşinde oldukları istihbarat birimlerince tespit edilmiş durumdadır.
Avrupa’daki bazı ülkelerde uyuşturucu satışı ve kullanımının serbest olması, zehir tacirlerinin iştahını kabartıyor.
İstanbul ilimiz başta olmak üzere büyük kentlerde genç kuşağı hedef alan zehir tacirleri, sınır illerimizde tonlarca uyuşturucuyla yakalanıp, satıcı ve imalatçıları gözaltına alınmasına rağmen zehirlerini salmaya devam ediyorlar.
UYUŞTURUCU TUZAĞINA KARŞI UYANIK OLMALI
Genç kuşağı hedef alan uyuşturucu tacirleri, tuzağına düşürdükleri gençlerin geleceklerini yok edip üzerlerinden para kazanmak suretiyle bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapıyorlar.
Yapılan araştırmalar, uyuşturucu kullanımında erkeklerin oranının daha yüksek olduğu en riskli grubun 15-24 yaş aralığındaki gençler olduğunu ortaya koydu.
Uyuşturucu ile mücadele bir devlet politikası olmakla beraber, ailelere ve okulda öğretmenlere de büyük sorumluluklar düşmektedir.
Narkotik ve İstihbarat birimlerinin uygulamaya koyduğu ‘En İyi Narkotik Polisi Anne, isimli projede ifade edildiğine göre, bağımlılığı önlemek tedavi etmekten daha kolaydır.
Genç kuşak, milletçe umut bağladığımız, ülkemizi ileriye taşıyacak, Atatürk’ün Cumhuriyetimizi emanet ettiği bir kuşaktır.
Bu genç kuşak zehir tacirlerinin önüne av olarak atılmamalı, kendilerine sahip çıkılmalıdır. Kaybedilmiş bir genç bile ülkemiz adına büyük bir kayıptır. Gençlerimizin önüne; bilimi, sporu, sanatı ve çalışmayı sevdirecek projeler konulmalıdır.
Gençlerimize aile ortamında daha fazla zaman ayırmalı, sorunlarına çözüm aramalı, kendilerini anlatmalarına fırsat vermeliyiz.
Ülkemiz gençliğini tehdit eden ve kronikleşmiş olan madde bağımlılığı sorununa aile ve okul işbirliği yapılarak, devlette emniyet ve sağlık açısından köklü önlemler alarak çözümü yolunda zorunlu adımları atmalıdır.
Atıf ÖZGEN
İDD Kurucu Üyesi ve Denetleme Kurulu Başkanı
Yorum Yazın