Tip bellidir.
Pis sakallı ve göbekli. "Değirmi" suratlı.
Çok kısa saçlı. Ense ve kulak arkası yok denecek kadar kısa. Tepede abartılı bir kâkül olabilir.
Bön bakışlı.
Kıçında "naylon" şort...
Ayakta terlik.
Parmak arası var, "Alman tarzı" var... Ortak özellik, çirkin ve sakil olmak. Pis de tabii.
Üstünde kolsuz fanila. Bunda pek anlamadığı birtakım "gâvurca" laflar da yazabilir.
Bunlardan bir meşe kütüğü kadar kalın ve palabıyıklı birinin göğsünde "I love my husband" yazısını gözümle görmüşlüğüm var!
Bu üniformanın bir yerlerinde gizli tabanca ya da bıçak.
Dalaşta vakit bulursa döner bıçağını ya da palasını da kapıp gelebiliyor. Paralı olanlar beyzbol sopasını ya da düpedüz pompalı tüfeği tercih ediyorlar.
Araba kullananların elinde eskiden "kriko", sonraları demir çubuk olurdu, artık daha hafif araç ve gereçlere yöneldiler.
Her fırsatta birbirlerine "dalıyorlar"... Dalmayı çok seviyorlar...
Bir kişi dalınca da beş kişi yardıma koşuyor.
Kimseyi öldüremezse eşini ya da sevgilisini yok ediyor.
Kız çocuğunun ırzına geçip boğazını sıkmayı tercih eden de var.
Kimisi cesedi parçalara ayırıyor, kimisi yakıyor. Üzerine beton döken de yok değil.
Kadınları şalvarlı.
Eskiden pantolon üstüne etek giyerlerdi, artık çok daha rahat olduğu için şalvarı tercih ediyorlar.
Onların da ayaklarında "plastik" terlik. Yeşil renk daha yaygındır.
Ayakkabı sevmiyorlar. Sıkıyor olmalı.
Onlar da birbirlerine dalıyorlar ama tekme tokat.
Kadınları henüz silah kullanacak aşamaya gelmediler.
Eskiden "saç yolmakla" yetinirlerdi, artık yere indirip sürükledikleri de oluyor.
***
Bu insan ne köylüdür ne şehirli.
Köyden gelmiştir, şehirde yaşamaktadır, daha doğrusu yaşadığı varoşun şehir olduğunu sanmaktadır.
Köylü olarak kalmamıştır ama şehirli de olamamıştır.
Kural sevmez ve tanımaz.
Çiğnemekten de özel bir zevk alır.
İnsan hayatının gözünde hiçbir değeri yoktur, çünkü kendi hayatı da palavradır.
Genellikle işsizdir.
Çalışanı da çarçur işlere düzensiz olarak girer çıkar.
Mesleği yoktur. Elinden gelen dişe dokunur bir uğraşı da yoktur.
Eğitim falan da aramayınız.
Bira içer. Daha pahalı bir içkiye terfi edememiştir.
Yanında olmazsa olmazı, kokoreç ya da midye tava.
Kimisi uyuşturucu kullanır ve satar. En çok para oradadır.
İçinde yaşadığı ve televizyon haberlerinde "ev" diye gösterilen yapılar da birbirinden çirkin ve çürüktür.
Bu insan tipi çok tehlikeli şekilde çoğalmakta, yayılmaktadır.
Bu kitleye "lumpenproletarya" denir.
Bu kitlenin bu kadar büyüdüğü ve "başat" duruma geçtiği ülkeleri bekleyen siyasi geleceğin de bir tek adı vardır.
Ben söylemiyorum, siz tahmin ediniz.
Yorum Yazın