Şaka tabii. Yok öyle bir şey. Lozan bildiğiniz gibi 143 maddeden müteşekkil bir uluslararası antlaşma. Hepsi bu. Ama nedense toplumun önemli bir kısmı bu "gizli madde" işine inanıyor gibi. Nereden çıktı bilinmez. İlk kim ortaya attı belli değil. Ama son birkaç gün içerisinde iyice gündem oldu.
Bunu ciddiye alanlar sanırım uluslararası antlaşmaların ne demek olduğunu pek bilmiyor. Uluslararası antlaşmalar iki veya daha çok devlet arasında "ahde vefa" prensibine dayalı uzlaşmalardır. Genelde savaş gibi bir çekişmenin sonunda imza edilir. Taraflar antlaşmada geçen prensipler çerçevesinde birbirleriyle ilişki kurmayı taahhüt eder. Daha da fazlası değildir.
Yeri gelir bir taraf veya tüm taraflar bu taahhütlerinden vazgeçer. Anlaşma bozulur. Ama bir taraf anlaşmayı bozdu diye onu mahkemeye veremezsiniz. Gerçeklikten kopuk "adalet divanı" gibi mahkemelere gitseniz bile o mahkemelerin de yaptırım gücü olmadığı için hiçbir anlamı olmaz. Uluslararası antlaşmaların tek gerçek garantisi, devletlerin onu sürdürme gücü ve iradesidir.
Bu nedenle diyelim ki, Lozan Antlaşması'nda gizli bir madde var. Ve buna göre, "Türkiye, İzmir'i yüz yıl sonra Yunan'a devredecek" olsun. Ne olacak? Türkiye, "Madem Lozan'da öyle yazıyor, İzmir'i verelim" diye mi düşünecek? Veya tam tersine, diyelim ki Lozan'ın gizli bir maddesine göre, "100 yıl sonra Musul ve Kerkük Türkiye'nin olacak". Irak bu maddelere bakarak "İyi o zaman, verelim buraları Türkiye'ye" mi diyecek? Tabii ki hayır. Böyle şeyler olmaz.
Lozan'ın bir gizli maddesi varsa bile onu uygulayıp uygulamamak Türkiye'nin güç ve iradesine bağlıdır. Bir uluslararası antlaşmayı devletler işlerine gelmediğinde bozarlar. Eğer savaşı ve çekişmeyi göze alıyorlarsa kimse devletlerin antlaşmaları göz ardı etmesinin önüne geçemez.
Zaten dünya tarihi, bozulan ve yenilenen anlaşmalar tarihidir. Kazandığınız savaşta daha iyi bir anlaşma elde edersiniz. Yenilen taraf daha fazla savaşamayacağı için sizin taleplerinizin çoğunu kabul etmek zorunda kalır. Ancak yenilen taraf, o anlaşmayı imzalarken bile yarın öbür gün fırsatını bulduğunda daha iyi bir anlaşma yapabilmek için yeni bir savaş kazanmayı umar.
1870 savaşı sonrasında Fransızlar, Alsas-Loren'i Almanlara vermek zorunda kalır. 1919'da Birinci Dünya Savaşı'nı Almanlar kaybedince bu sefer bu bölgeyi Fransızlar alır. Yine aynı bölge İkinci Dünya Savaşı'nın da sebepleri arasındadır.
Veya Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nı kaybettiğinde Sevr'i imzalar. Ancak Ankara Hükümeti, Sevr'i kabul etmez ve Kurtuluş Savaşı'nı başlatır. Sonunda ortaya Lozan Antlaşması çıkar. Hatta sonraları Cumhuriyet Türkiye'si fırsatını bulunca Hatay'ı vatan toprağına ekler. Lozan'ın Boğazlara ilişkin maddelerini Montrö Sözleşmesi'yle kendi lehine değiştirir. Olan budur.
Açık maddeler bile uygulanmayabiliyorsa, olsa bile gizli maddelerin ne anlamı olabilir ki?
Yorum Yazın