Metin Çınar

Metin Çınar

Mail: cinarmetin06@hotmail.com

KUYRUKSUZLAŞTIRILDIK

  CHP’nin başını çektiği muhalefet Türk Demokrasi Vakfı’nın toplantısında buluşunca Washington’da kurulan ‘Türk Demokrasi Projesi’ adlı dernek aklıma geldi. Ayrıca Joe Biden’in ABD Başkanı olmadan önce “Türkiye’deki muhalefeti destekleyerek Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeliyiz” sözleri kulaklarımda çınladı. Gerçi “Devirmeliyiz” diyen Joe Biden şimdi kendi bisiklet üzerinde duramıyor devriliyor.

          Belki Türk Demokrasi Vakfı’nın Washington’da kurulan ‘Türk Demokrasi Projesi’ ile bir dirsek teması vardır. Belki de yoktur. Ama Washington’da FETÖ-PKK merkezli kurulan Türk Demokrasi Projesi adlı dernek ilk kurulduğu zaman bir açıklama yapmıştı. O açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın komşularını tehdit ettiği belirtiliyor ve şu suçlamalar yapılıyor: “(Erdoğan) aşırılıkçı grupları destekledi, Orta Doğu’dan Avrupa’ya kadar uzanan çatışmaları desteklemek için malzeme gönderdi, etnik azınlıklara zulmetti, özgür basını yok etti, siyasi muhalifleri hapse attı ve öldürdü, demokratik kurumları aşındırdı, Türkiye’nin tüm kurumlarına yolsuzluk yaydı. Aynı zamanda, Türkiye ekonomisi, Erdoğan’ın politikalarının bir sonucu olarak ciddi bir ekonomik gerileme yaşadı. Hukukun üstünlüğü bozulurken ve yolsuzluk yaygınlaşırken, Erdoğan ve oligarkları servet ve güç toplamaya devam ediyor.

***

          Türk Demokrasi Vakfı’nın bünyesinde yapılan toplantıda da aynı içerikte suçlamalar vardı. 6’lı masa zaten Türk Demokrasi Vakfı’nın toplantısı olmasa da her yerde buna benzer suçlamaları yapıyor. CHP’nin ABD’den Türkiye’ye “demokrasi ve özgürlük” istemesi, ABD’nin silahla beslediği terör örgütlerini desteklemesi bile yeterli kanaat oluşturuyor.

          6’lı masanın figüranları aslında Türk Demokrasi Vakfı’nın renksiz konuklarıydı. Asıl renkli konuk Bülent Arınç idi. Çünkü kâğıt üstünde AK Partili görünen, ruhunu 6’lı masaya çoktan satmış Bülent Arınç’ın bu toplantıya katılıp “Kral çıplak demenin vaktidir” demesi renklilik yaratmıştır.

          Bülent Arınç 15 Temmuz hain darbe girişimi gününden bu yana bir huzursuzluk yaşamaktadır. Hangi planı, hangi hedefi yarım kaldı bilinmez ama 15 Temmuz sonrası sürekli FETÖ’cüleri masumlaştırma mücadelesi vermektedir. Daha önce “Cübbemi giyesim geliyor. Görevinden ihraç edilenlerin pompacı olduğunu görünce içim yanıyor” mealinde açıklamalar yapan Bülent Arınç bu sefer katıldığı Türk Demokrasi Vakfı’nın toplantısında “Bu paranoya öyle bir hale geldi ki, biraz önce birisinin ismi dikkatimi çekti. Buradaysa ondan özür dileyerek örnek vermek istiyorum. Adı Fetullah idi. Sakallıydı arkadaşımız. Soyadını tam okuyamadım Gü ile başlıyordu. İnşallah Gülen değildir. Bu nedir? Bu bir paranoyadır. Arabasının plakası FG olduğu için ‘Sen bu aracının plakasını değiştir. Başına çok iş gelir’ denilen bir Türkiye’deyiz” konuşmasını yapmış…

          FETÖ ile bağı ve bağlantısı olmayan adı Fethullah olan, arabasının plakası FG olup tutuklanan, gözaltına alınan var mı bu ülkede?

Bülent Arınç sürekli FETÖ mücadelesini sulandırmaya çalışıyor.

          Fethullah Gülen ile beraber yer sofrasında yıllarca yemek yediğini “Biz, bu süreç içerisinde kendisini yakinen tanıdık. O da bizi sevdi. Öyle düşünüyorum. Hatta o zaman bekârdım, annemle birlikte kalıyordum. Annem rahmetli kendi elleriyle yemek hazırlar, cuma günleri vaazdan sonra kendisini alır evimize davet ederdik. Bir küçük dost grubuyla birlikte yemekler de yerdik” şeklindeki sözleriyle itiraf eden ve her ağzını açtığında “Fethullah Gülen bize yol gösteriyor” diyen Bülent Arınç elini kolunu sallayarak geziyorsa FETÖ mücadelesi elbette sorgulanmalıdır.

Bülent Arınç gibi bir adam FETÖ’den niçin sorgulanmıyor, yargı niçin hesap sormuyor?

          Bizim paranoyaklığımız da bunun içindir. FETÖ’nün gazetesine abone olan, dershanelerine giden, bankasına ev kirası yatıran bedel ödüyor da Fethullah Gülen ile yer sofralarında buluşan Bülent Arınç niçin FETÖ’nün hücre elemanı muamelesi görmüyor?

          Kaldı ki 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası her fırsatta FETÖ’cülere sahip çıkmayı sürdürüyor. Bülent Arınç korkusundan 15 Temmuz’un hemen sonrasında “Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz” diyordu.

          Bülent Arınç sen “Diyebilirsiniz” dediğin için diyorum; Ey “Ahmak Adam” silahlı terör örgütü diye kabullendiğin halde FETÖ’cüleri niçin savunuyorsun şimdi?

          FETÖ’cüleri savunduğun yetmiyor gibi azılı PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’ı, PKK’nın her oluşumunda, toplantısında bulunan Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını niçin istiyorsun?

          Hadi Türk milletinden utanmıyorsun, şehit ailelerinden, gazilerden utanmıyorsun da terörle mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetlerine sosyal medya hesabından “Elhamdülillah Mehmetçiğimizin ayağına taş değmesin. Rabbim askerimizi muzaffer kıl, bu büyük milleti zafere eriştir” duaları eden AK Parti milletvekili olan oğlun Ahmet Mücahit Arınç’tan da mı utanmıyorsun?

          Oğlu Mehmetçik için dua ederken, baba Bülent Arınç Hendek-Çukur olaylarında azmettirdiği PKK’lılara yüzlerce askerimizi şehit ettirmiş terörist Demirtaş’ın PKK’lı teröristleri sahiplenmek için çıkardığı kitapları “Selahattin Demirtaş’ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı ‘Devran’ isminde kitap var. Ne olur onu alıp okuyun. Belki Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi değiştirmeyeceksiniz ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerinde kafanızda çok şeyler değişecek” şeklinde topluma tavsiye ediyor.

          Bülent Arınç yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında kim varsa ona oy verecek noktadadır. 2019 yılında Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’i parti genel merkezlerinde ziyaret ettiği günden bu yana FETÖ ve PKK sahiplenmelerini, MHP düşmanlıklarını, AK Parti’yi hançerlemelerini artırmıştır.

          6+HDP niçin hala Cumhurbaşkanı adayı arıyor anlamış değilim. Bülent Arınç gibi huyu huyuna, ihaneti ihanetine uyacak bir profil varken niçin hala papatya falına bakıyorlar. Bülent Arınç 6+HDP için tamamen biçilmiş kaftandır.

          Bülent Arınç’ın sicilinde “Artık sayın Öcalan demek, PKK bayrağı açmak, Öcalan posteri taşımak, özerklik, kürdistan gibi isteklerde bulunmak suç değil. Bunları suç olmaktan çıkardık. Bunlardan dolayı içeride yatanların hepsini serbest bıraktık...” gibi sözler varken, şimdi bile HDP-Demirtaş avukatlığını kimseye bırakmazken HD(P)KK zaten onu bağrına basacaktır. CHP ve diğer kuyrukları da HD(P)KK’yı ittifak ve proje ortağı etmişken Bülent Arınç aday arayışlarına çare olacaktır.

          Karabatak gibi bir görünüp PKK-FETÖ savunmaları yapıp, Cumhur ittifakı düşmanlığı yapan, sonra bir ay ortadan kaybolup tekrar aynı misyonla görünen Bülent Arınç da bu teklife yok demeyecektir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar