Okan Müderrisoğlu

Okan Müderrisoğlu

Mail: dfdgdgd@hotmail.com

Küresel sistemin dikişleri atarken Türkiye’nin eşsiz konumu...

Uluslararası Kırım Platformu Parlamento Başkanları Zirvesi için Prag'dayız. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un temas trafiğinin kapsamı ile Gazze'deki insanlık dramına karşı Türkiye'nin sergilediği onurlu duruş, o meşhur sözü bir kez daha hatırlamamıza vesile oluyor:
"Tarih, eteklerimizden tutuyor!"
Evet... Irak, Suriye, Filistin, Karabağ, Kosova, Somali, Libya... Ve bu sıralar Ukrayna...
İstikrara, huzura, refaha ihtiyaç duyan yakın coğrafyamız, hatta uzak diyarlar tek bir devletin, tek bir milletin tutarlılığına odaklanmış, umut bağlamış durumda.
Biz istesek de istemesek de bu coğrafyanın bizlere yüklediği gerçek ve ecdadın bizlere mirası böyle. Yani... Gücümüz yettiğince barışa hizmet eder, sesimizin çıktığı ölçüde mazlumların çığlığı oluruz.

***

Sözde barış nutukların atıldığı çok kültürlü, zengin inanışlı insanların dünyasından söz edilen bu asırda... Malum büyük aktörlerin işgal, istila, ilhak ile anıldığı bir dönemdeyiz. Medeni dünyanın... Evrensel insani değerleri katleden ikiyüzlülüğü, küçük çıkarlara dayalı acımasızlığı, kan ve gözyaşı ihraç eden politikaları artık dayanılmaz hal almış durumda...
Bu tablo vicdansız devletler ile aciz devletler arasında sıkışan uluslararası toplumu yeni arayışlara zorlamakta. Devletlerin yetersiz kaldığı sıcak çatışma bölgelerinde asimetrik güçler büyümekte ve meşruiyet kazanmakta... İstikrarsızlığın dozu ise bir kat daha artmakta... İsrail başta olmak üzere pek çok devlet örgüt gibi davrandıkça, illegal oluşumlar büyümekte ve dünyanın değişik bölgelerinde birbirine ilham kaynağı olmakta.

***

Gelinen aşamada...
Türkiye'nin İsrail ve Filistin'e bakışı hem doğru hem de ahlakidir. Gazze'de soykırıma varan İsrail saldırganlığı durdurulmalı, masum sivillere her türlü insani yardım sağlanmalı ve uluslararası güvence verilmelidir. Sivilleri katledenler ister Hamas isterse İsrail olsun, hesap vermelidir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şekillendirdiği, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın gür sesle dile getirdiği "garantörlük mekanizması" kurulmalı, iki devletli çözümün yolu açılmalıdır. Aksi takdirde, küresel aktörlerin şu ya da bu şekilde dahil olduğu açık ve örtülü bölgesel bir savaşın alarm zilleri çalmaktadır.
Türkiye'nin İsrail zalimliğine tepki göstermesi ne kadar doğru ise antisemitizme varan beyan ve tavırlara mesafe koyması da o kadar doğrudur. Türkiye, İsrail'in varoluşunu reddetmemekte, barış içinde bir arada yaşamı savunarak, İsrail karşıtlığı ile malul devletlerden ayrışmaktadır. Tam da bu nedenle... Türkiye ekonomisine ciddi fon akımının konuşulduğu bugünlerde bilhassa Musevilerin yönettiği veya yönlendirdiği sermayeye Ankara'nın özgün duruşu iyi anlatılmalıdır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar