Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Korkutacak film lazım

Artık "İnsanları deprem olasılığı yüzünden korkutmayın" demekten vazgeçtim. Tam tersi, "Korkutabildiğimiz kadar korkutalım" diyorum. Çünkü korku, hayatta kalmanın teminatlarından biridir. Korkan insan tedbir alır, tetikte olur. Belli ki bizi yeterince korkutmamışlar. Eğer cidden korkmuş olsaydık, bunca çürük binada önlemsiz bir şekilde yaşıyor olmazdık.



İşte bu nedenle diyorum ki, izleyeni iliklerine kadar titretecek, korkudan dudaklarını uçuklatacak bir İstanbul Depremi filmi çekilmeli. Artık görsel efektler ve gerçeğinden ayırt edilmeyen animasyon teknikleri ile her şey mümkün. Filmde İstanbul'un yerle bir olduğunu görmek belki hepimizi üzecek ama olsun. Bakarsınız o filmden sonra binasına test yaptıran, yaşadığı evi güçlendiren, kentsel dönüşüme onay veren ya da deprem çantası hazırlayan olur. Film tabii ki sadece yıkım felaketini anlatmayacak. Depremin öncesi, deprem anı ve sonrasında yapılacak ve yapılmayacak olanlarla ilgili mesajlar da içerecek.
Bu proje için kim önce kollarını sıvarsa büyük sevap kazanır, benden söylemesi...

Cehennemin odunları
Profesör Nihat Hatipoğu'nun Atv'deki programlarını pür dikkat izlememin sebeplerinden biri de oğlu Osman Hatipoğlu'nun anlattığı birbirinden değerli kıssalar. Bu haftaki hikayenin verdiği mesaj gerçekten de çok derin bir anlama sahipti.
Bir gün Halife Harun Reşit, mürşidi Behlül-ü Dâna'yı aratır ama bulamaz. Bir süre sonra Behlül-ü Dâna, Halife'nin huzuruna gelir. Eli, yüzü isle kaplıdır. Halife merak edip sorar: "Behlül neredeydin?" Der ki, "Sultanım, cehennemden geliyorum." Halife Harun Reşit şaşırır: "Behlül cehennemde ne işin vardı?" Cevap verir: "Odun almaya gitmiştim ya Halife... Ama odun bulamadım. Zebanilere sordum odun var mı diye. Dediler ki: Cehennemde odun yoktur. Buraya her gelen kendi odununu getirir..."
Kıssadan hisse: Bu dünyada işlediğiniz her günah sizi cehennemde yakacak bir oduna dönüşecektir. Giderken yüksüz gidin...

TRT 2'nin mart filmleri
Sinemaseverlerin dikkatle takip ettiklerine inandığım TRT 2'nin sinema kuşağında bu ay da birbirinden değerli filmler gösterime sunulacak. İşte her akşam 21.30'da başlayacak TRT 2 filmlerinin mart ayı programı:
3 MART CUMA: Ghasideyeh Gave Sefid (Beyaz İneğin Türküsü)
4 MART CUMARTESİ: Bunuel en el laberinto de las tortugas (Bunuel Kaplumbağaların Labirentinde)
5 MART PAZAR: Seven Pounds (Yedi Yaşam)
6 MART PAZARTESİ: Cenneti Beklerken
7 MART ÇARŞAMBA: Dilsiz
8 MART SALI: Shirin (Şirin)
9 MART PERŞEMBE: Dnevnik Masinovodje (Makinistin Günlüğü)
10 MART CUMA: Museo (Müze)
11 MART CUMARTESİ: Little Joe (Küçük Joe)
12 MART PAZAR: Michael Clayton
13 MART PAZARTESİ: Ballada o soldate (Askerin Türküsü)
14 MART SALI: Bonne pomme (İyi Elma)
15 MART ÇARŞAMBA: Bütün Saadetler Mümkündür
16 MART PERŞEMBE: Poppie Nongena (Poppie Nongena'nın Uzun Yolculuğu)
17 MART CUMA: Paris, Texas
18 MART CUMARTESİ: Çanakkale Yolun Sonu
19 MART PAZAR: The Tomorrow Man (Yarının Adamı)
20 MART PAZARTESİ: Broken Blossoms (Kırık Tomurcuklar)
21 MART SALI: L'heure dete (Yaz Saati)
22 MART ÇARŞAMBA: İki Şafak Arasında
23 MART PERŞEMBE: Samsara
24 MART CUMA: WiNaypacha (Sonsuzluk)
25 MART CUMARTESI: Frantz
26 MART PAZAR: Moon (Ay)
27 MART PAZARTESİ: Przypadek (Kör Talih)
28 MART SALI: Di yi ci de li bie (İlk Veda)
29 MART ÇARŞAMBA: Mavzer 3
30 MART PERŞEMBE: 
Bandar Band (Hayal Bandosu)
31 MART CUMA: Rabbit- Proof Fence (Çit)

Ne demiş?
"Bugüne kadar yıkılan bir binada çök-kapan-tutun yöntemiyle kurtulan bir tek vaka yok. Kişi bu pozisyondayken bina yıkılırsa en ölümcül darbe baş-boyunomurgaya gelir." (Acil Tıp Uzmanı Dr. Mustafa Ferudun Çelikmen'in uyarısı)

Zap'tiye
Eğer 7 Mart'ta hiçbir şey olmazsa, ekrana çıkıp öcü gibi milleti korkutan tüm astrologları, falcıları, medyumları mahkemeye vereceğim, ona göre...

Gaf kürsüsü
Candaş Tolga Işık'ın programına konuk olan İlber Ortaylı, yayının bittiğini sanıp, dedikodu yaparken yakalandı: "Naci Görür bu depremi bilmişti. Bizim Celal'den (Şengör) daha iyidir."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar