MÜŞRİK: Arapça şrk kökünden geliyor. Aynı kökten şirket, ‘ortaklık’ şerik, ‘ortak’ müşterek, ‘ortaklaşa’ iştirak, ‘ortak olma’ teşrik, ‘ortak etme’ anlamlarına gelmektedir. Aslında etimolojik olarak müşrik şirket ortağı anlamında dünyevi bir anlam taşırken kelimeye dini bir anlam yüklenerek Allah’a ortak koşan kişi anlamında kullanılmaktadır.
ŞEMSİYE: Arapça kökenli bir kelimedir. Arapçada şems güneştir. Şemsiye ise güneşle ilgili, güneşlik anlamındadır. Araplarda genelde güneşten korunma söz konusu olduğundan gölge etmesi için şemsiye kullanılmaktadır. Bizde şemsiye güneşlik değil yağmurluk olarak kullanılmaktadır.
ESTAĞFURULLAH: Arapça bir kelimedir. Allah ve bağışlama, affetme anlamındaki mağrifet kelimelerinden meydana gelmiştir. Biri sizi övdüğünde gurura kapılma, kibirlenme ihtimaline karşı ‘Allah beni affetsin’ anlamında kişinin kendini frenlemesidir. Oysa günümüzde ‘aynen öyle’ ya da ‘beni mahcup ediyorsun’ anlamlarında kullanılmaktadır.
MEZAR: Farsça kökenli bir kelimedir. Kökü ziyarettir. Mezar ziyaret edilen yer anlamındadır. Biz mezarı ziyaret edilen yer değil, ölünün gömüldüğü yer anlamında olan Arapça kabir veya makber anlamında kullanıyoruz.
CASUS: Kelimenin kökü Arapça merak anlamındaki tecessüsten gelmektedir. Mütecessis merak eden araştıran anlamındadır. Casus kelimesi etimolojik olarak merak eden anlamında iken “Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, çaşıt, ajan” olarak kullanılmaktadır.
SEMPOZYUM: Kelimenin kökü Yunancadır. Symposium içki partisi, işret meclisi anlamında kullanılmıştır. Sempozyum bize Fransızcadan geçmiştir. Sempozyum kelimesi Türkçede bilgi şöleni ve aynı konu üzerinde yapılan bilimsel toplantı anlamında kullanılmaktadır.
YAVUKLU: Türkçe kökenli bir kelimedir. Anadolu Türkçesinde nişanlı anlamındadır. Ancak günümüzde kelime kökünden saparak argoda sevgili anlamında kullanılmaktadır.
Yorum Yazın