Kokoreç işine girsinler

Kokoreççi Ramazan "kripto para" tuzağına iki milyon lira kaptırmış.
"Saadet zinciri" kurmuşlar, 200 bin kişiden (200 değil ha, 200 bin!) 100 milyon dolar toplamışlar...
Paraları Marshall Adaları'na aktarmışlar.
Zincir çökmüş. Paralar buharlaşmış.
Kenan Şeranoğlu'nun "Titan" zinciri de çökmüştü...
Bu tür zincirler hep çöküyor ama aziz lumpenimiz sonunu bile bile kumar oynamayı seviyor...
Eh, biz de sonunu bile bile sigara içmiyor muyuz?
Kripto paranın adı, hiç duymadığımız "Etherium"...
"Zincirleme modeli merkezi hesaplama platformu ve smart contract protokolü özelliğini taşıyan işletim sistemi" olarak tanımlanıyor. Koskoca Google böyle diyor.
Anlayabilen ve açıklayabilen lumpene ben üste para vereceğim.
Ether, bir zamanlar evrende varolduğu sanılan bir sanal akışkan... Işığın bunun aracılığıyla yol aldığı sanılıyordu... 1880'lerde ünlü Michelson- Morley deneyi böyle bir şeyin varolmadığını kanıtladı.
Eh, şimdi de Smart Trade Coin sistemi ethere bel bağlamanın enayilik olduğunu kanıtlıyor.
Ama kısa yoldan köşe dönme hevesine kapılan arslanlarımız aldırmıyorlar.
Geçenlerde gene böyle bir dümende parası batan bir vatandaş tek cümleyle konuyu özetlemişti:
"Gözüm doymak bilmedi, Allah da belamı verdi!"

***

Kokoreççi Ramazan da doymak bilmemiş.
İşin ilginç yanı, bir kokoreççinin böyle bir tezgâha iki milyon lira bastırabilmesi...
Ben hayatımda iki milyon lirayı birarada görmedim.
Bugünkü rayiçten yani... Doksanlı yılların sonları, iki binli yılların başlarında hepimiz milyarderdik.
Ama kokoreççi görüyor. Dahası, gözünü kırpmadan sokağa atabiliyor.
Keşke magazin basınını süsleyen bazı kevaşelere yedirseydi, hiç olmazsa karşılığını alırdı...
Basında avantadan para kazanma ve köşe dönme heveslisi çoktur.
Kimisi mafya babalarından para koparıp FETÖ gözetiminde gazete çıkarır, televizyon kanalı kurar...
Kimisi o paranın bir kısmını cebellezi eder...
Kimisi de adam başı iki bin beş yüz liraya keriz silkeler...
Hiç öyle dolambaçlı işlere girmesinler, zahmet olur.
Kokoreç işinde iyi para olduğu anlaşılıyor, kokoreç, köfte ve sucuk satsınlar.
Hem de helal para...
İsterlerse adına "kokariç" diyebilirler, böylece üslup zevklerini de tatmin etmiş olurlar.
Olmadı kendilerine "peşkircilik ve peçetecilik" tavsiye edeceğim ama ayrıntılarına girmeyelim, sonra kulaklarına fısıldarım.