Afrin'de terör örgütü YPG’ye yönelik yapılan Zeytin Dalı Operasyonu’na tüm CHP’yi harekete geçirerek karşı çıkan ve “Afrin’e girilmesine karşıyım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, söz konusu terör örgütü YPG’nin kontrolündeki Kobani’ye sahip çıkmak, onlara IŞİD karşısında destek vermek olunca, Türk ordusunun kara harekâtı düzenlemesini ve bunun için tezkere çıkarılmasını istemişti. Yanlış anlaşılmasın, YPG ile mücadele için değil… Terör örgütü YPG’yi korumak için… Çünkü tam o günlerde Kemal Kılıçdaroğlu “YPG bize göre terör örgütü değil. Vatanını korumaya çalışan oluşum” diyordu.
Aynı böyle garabet düşünce ve tavrı geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoldaşları HDP’liler yaptı:
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş “15 Temmuz’da Erdoğan’ın yaptığı çağrı neyse, HDP’nin yaptığı çağrı da odur” demiş…
Şu siyasi alçaklığa bakar mısınız?
Asker, polis katillerine hizmet eden, vatanı bölmek, milleti parçalamak isteyen, HDP’nin Kobani olayları için PKK’lıları sokağa çağırmasıyla; ülkemizde darbe yaparak emperyalizmin uşaklığını yapmak isteyen, demokrasiyi, hukuku ortadan kaldırmak isteyen darbecilere karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sokağa çağrısı aynıymış…
Hay senin zekâna ve zihniyetine…
Sırtınızı dayadığınız terör örgütü YPG’ye tonlarca silahı verenle, ABD’de beslediği FETÖ’ye darbe yaptırmaya kalkan aynı güç Amerika değil mi?
HDP vatanı, milleti korumak için mi sokaklara döküldü?
Türk milletine yönelen bir düşmanı mı engellemeye çalıştılar?
Masum insanları öldürerek kime hizmet ettiler?
PKK’lılar Kobani olaylarında 16 yaşındaki Yasin Börü’yü linç ederek öldürünce hangi düşmanı yendi? Evleri, iş yerlerini, vatandaşın arabalarını, kamu binalarını yakınca, Atatürk heykellerini kırınca hangi düşmanı ürküttünüz?
Sizin yaptığınız bölücülüğün provokasyonu, sizin yaptığınız Türkiye’de iç çatışma çıkarma denemesiydi.
Eğer sizin yaptığınız “sokaklara dökülün” çağrısına karşı, devletin emniyet güçlerine “bu provokasyonları durdurun” şeklinde bir çağrı yapıldıysa, işte o vatanı koruma hamlesidir.
Kobani olaylarındaki provokasyon alçaklığıyla, 15 Temmuz olaylarına karşı sergilenen milli duruş nasıl aynı olabilir?
Siz Kobani’deki PKK’lılara sahip çıkmak için PKK’lıları sokaklara dökeceksiniz ama 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Türk milletini vatanı-milleti korumak adına sokaklara çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla kendinizi bir tutacaksınız…
Sizin bu millete ihanetlerinize alışığız, sizin bu ülkeye hainliklerinize alışığız da, zekâ derecenizi de bize böylelikle herkese göstermiş oldunuz.
Kobani olayları da aynı elin hainliği, 15 Temmuz olayları da aynı elin hainliğidir. Her iki eli ABD beslemiyor mu?
Her iki eli hain emelleri için ABD yönlendirmiyor mu?
ABD’nin terör örgütü YPG’ye tonlarca silah yardımı yapmasına siz hiç CHP ve HDP’den bir tepki gösterildiğini duydunuz mu?
Çünkü onlar da aynı merkezin propaganda sistemine bağlıdır.
Kobani kardeşliği yaptıklarını gördünüz, Afrin’de terör örgütü YPG’yi nasıl korumaya kalktıklarınızı gördünüz.
15 Temmuz’a “Kontrollü darbe, tiyatro” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu gördünüz.
Kobani olaylarından tutuklu HDP’li Ayhan Bilgen’in “Yani, Erdoğan şundan emin olsun 15 Temmuz’un bir benzerini başka çevre kendisi için hazırlıyordur” diyerek devleti nasıl tehdit ettiği unutulmamalıdır. Türkiye üzerinde hesap yapanlar, terör örgütlerini bu hesaplar için kullananlar, görüldüğü gibi hiç boş durmamaktadır. Türkiye her badireyi eze eze atlatmıştır. Bundan sonra da atlatacak güçlü iradesi vardır. Türk milleti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği 6’lı ganyan muhalefet ekibine çok dikkat etmelidir.
Her türlü tuzağı bu tür muhalefet üzerinden meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Irak ve Suriye’deki terörle mücadele anlayışına bunların penceresinden bakmış olsaydık, hem Irak’tan, hem Suriye’den terör koridoru Türkiye üzerine çoktan terör üretmeye başlamıştı.
Kobani olayı arkasında kimler var? Afrin’de YPG’yi korumak için kimler birleşti? Türkiye’de kim kiminle? Tüm bunlara baktığınızda zaten apaçık ortada duran ihaneti herkes görecektir.
Yorum Yazın