Beni sosyal medyadan takip eden bir arkadaşım sohbet esnasında bana; “Bu yazılarınız boşa gitmesin. Kitap haline getirin. Masraflarını ben karşılayacağım.” Demişti. Bir an şaşırmıştım. Zengin biri değildi. Aynı Bakanlıktaydık, arkadaş da uzman olarak çalışıyordu. Ben de merak edip sordum. “Neden böyle düşündünüz?” Arkadaşım şöyle bir açıklama getirdi. “Şirketler, sivil toplum kuruluşları birtakım projelerle, çıkar ve kâr amacı dışında insanlık adına güzel şeyler yapılmasına destek olmak, toplumsal bir fayda sağlamak için adım atıyorlar. Böylelikle başkalarının hayatına dokunuyor ve güzelleştiriyorlar. İnsanlık adına fedakârlık yaparak bir farkındalık oluşturuyor, geleceğe umutla bakacak bireylerin yetişmesine çalışıyorlar. Bence sadece şirketler ve sivil toplum kuruluşları değil, herkes kendi çapında bir sosyal sorumluluk projesi olarak iyiliğin, güzelliğin yayılmasına destek verebilir. Bu ülkede; cehaletten, asık surattan, nobranlıktan yakınıyorsak; düşündüren, güldüren, insanda ince duygular uyandıran eserlerin basılması, dağılması ve okunması için gayret etmeliyiz. Çözümde bir payımız yoksa sorunlardan yakınmaya hakkımız yoktur. Kötülüklerden yakınıyorsak iyiliklere talip olmalıyız.” demişti.
Arkadaşımın bu yaklaşımı dolayısıyla kişisel sosyal sorumluluk projesi düşüncesi beni etkilemişti. Ben şahsen, toplumsal bir faydaya dönüşmesi için okuyarak, düşünerek ve yazarak çevremi aydınlatmaya çalışıyorum. Yazdıklarımın ve kitaplarımın maddi bir amacı da yoktur, sonucu da yoktur. Tamamen fedakarlığa dayanmaktadır. Ama bu kitapların; toplumsal duyarlılıkları, iyilikleri ve dayanışmayı harekete geçirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorum. İnsanları gülümseteceğini, düşündüreceğini böylelikle daha güzel bir dünya için umut oluşturacağını düşünüyorum.
Bu duygularıma ortak olan birçok dostum var. Örnek kabilinden Denizhan Özer, Hüseyin Ayan, Ceyhan Yalçın gibi dostlarımı sayabilirim. Bu arkadaşlar sadece kendileri için değil dostları için de kitap alıp hediye ediyorlar. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Eğer çevremizde güler yüzlü, anlayışlı, düşünceli insanlar istiyorsak, bunun en güzel yollarından biri güldüren, düşündüren eserlerle hem kendimizin hem başkasının beslenmesini sağlamaya çalışmaktır.
Genişletilmiş ve yeniden gözden geçirilmiş “Hayvanlığın Alemi Var” isimli mizah kitabım Gülnar Yayınlarından çıktı.
Yazılarımda ve kitaplarımda amacım, öncelikle insanların düşünmelerini sonrasında ise gülümsemelerini sağlamaktır. Bu nedenle olaylara, olgulara hep farklı bakış açısı getirmeye çalışıyorum. Günümüz insanını ve sorunlarını işliyorum.
Bu tür mizah kitapları insana beyin egzersizi yaptırır. Fikir üretme katsayını artırır. Yaratıcılık yeteneğini geliştirir. Sorunları daha rahat çözmenizi sağlar. Diğer taraftan gülerek hayata olumlu bakmayı ve sağlığınız için bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlamış olursunuz.
Gülnar Yayınları maddi imkanları geniş olan bir kuruluş değildir. Böyle olmasına rağmen yayınevinin sahibi Ramazan Sarıtaş, kâr amacını ikinci plana atarak, hatta zarar etme riskini göze alarak bir kültür hizmeti olarak bu kitapları basmaktadır. Kendisine çok teşekkür ederim. Kültüre değer veren tüm dostların bu kültür hizmetine destek vermelerini canı gönülden diliyorum.
Kitap internette birçok yayınevi tarafından satışa sunulmakla beraber hem hesaplı olması hem de Gülnar Yayınlarına destek olmak açısından Ramazan Sarıtaş’tan temin edilmesi daha uygundur.
İrtibat telefonu Ramazan Sarıtaş 0 532 375 60 88
“Hayvanlığın Alemi Var” Kargo dahil 20 TL
“Hayvanlığın Alemi Var” “Bitkilerle Sohbet” “Mizah Atölyesi” “Gülüştüğümüze Memnun Oldum” Dört kitap olarak set Kargo dahil 60 TL
Dostlarımıza ve mizah severlere duyurulur.
Yorum Yazın