Kızımın mezuniyet töreni fotoğrafının altına yazdığım mesajım, dost, arkadaş ve sevenlerim tarafından çok ilgi çekti, duygu dolu mesajlar aldım.
Özellikle de, "Sevdalarımız bizi sevdiklerimizden çaldı" sözü, beni yakınen tanıyan dostlarımda da yoğun bir duygu oluşturdu .
Aslına bakarsanız, ben belki de çoğunun yaşayıp da dillendiremedikleri şeyi dillendirdim.
Daha çocuk yaşta devlet idaresine talip olup, dünyaya nizam vermeye soyunan çağımızın Alperenleri,
şimdilerde, her biri yetmişine merdiven dayamış durumda.
Onlardan bir sonraysa, benim de dahil olduğum altmışına merdiven dayamış nesil gelmekte.
Vakitlerini de az da olsa maddiyatlarını da öncelikle çocuklarına harcamayı değil, inandıkları mesuliyetlerini mecburiyet bilip, mecburiyetlerine harcayan nesil!
Onlar babadan, ağabeyden böyle gördüler!
Geçmişten bugüne taşıdıkları ender değer, ya cenazelerde ya da düğünlerde bir araya gelebilmek olan nesil!
Cenazelerde bir araya geldiklerinde, bir köşeye çekilip, köz tutmuş bir kor gibi için için yanan, içine içine ağlayan nesil!
Düğünlerde geçen zamana inat, bıçkınlaşan nesil!
Eskiden taşıdıkları tabutların altında, sıkılan yumruklar atılan sloganlarla arzı inleten, şimdilerde ise bir köşeye çekilip, "Diğerleri nerede" diyerek etrafı tarayan gözlerinden akan yaşlarla, "Neden gelmediniz? Öldünüz mü?" diye için için yanan nesil!
Oysa, sebep belli!
Belli, belli olmasına da o sebep, onun fıtratında yok ki!
Vefasızlık...
Karakteri vefa olan nesil, şimdilerde vefasızlığa ağlıyor!
İşte darbelerin, idamların, işkencelerin sızlatamadığı, yakamadığı bu nesilleri, şimdilerde cenaze törenleri için için yakmakta!
Düğünlerdeki bıçkınlıkları da belki de ağladıkları vefasızlığın, yalan olduğunu ispat içindir, kim bilir?
Düşünsenize, yetmişine dayanan Aydın Çelebi, bir alt nesilden Ahmet'in kızının icra ettiği Kerimoğlu Zeybeği türküsü ile Kerimoğlu Zeybeği oynuyor!
Sarı Murat ağabeyimiz Şeyh Şamil oyununu oynarken, damadın babası Mehmet Karanfil de tıpkı Ocak gecelerinde yaptığı gibi, "Şeyh Şamil" şiirini okuyor!
"Tıpkı Ocak gecelerinde yaptığı gibi.."!
Ne demeli bilmem ki?
60'lı, 70'li yıllarda ölüm kusan sokaklardan sıyrılıp, Mamak C5'lerinden yamulmadan çıkmayı başarmış, bir avuç inanmış insan!
Ellerinde kala kala sadece mazileri kalmış, mazilerindeki yaşanmışlığı, samimiyeti yaşlı gözlerle arayan nesil!
60'lı, 70'li yıllarda hiçbir karşılık beklemeden serden, yardan, istikbal ve candan geçip, şimdilerde sadece ve sadece "vefa" bekleyen nesil!
Bu nesli karşımda görüyorum ve kahroluyorum!
Dün seçilme, makam mevki derdi, beklentisi olmayıp, bugün kapıları çalınmasa, "Bir derdin var mı" diye sorulmasa da hiç olmazsa, cenazelerinde ve çocuklarının, torunlarının düğünlerinde sizleri görmek istiyorlar !
Kısacası, vefa arıyorlar!
Yorum Yazın