Konuyla biraz ilgilenince, insan içinden "Ne oluyor yahu?" diye söylenmeye başlıyor...
Biraz daha bilgilenince de ağzı açık kalıyor.
Tabii biz kamuoyu olarak bunlardan uzağız, hatta bihaberiz.
Çünkü bizi ajans kuklalarıyla, Biden dostlarıyla, dağ kalıntılarıyla oyalıyorlar.
Bir türlü dünyanın gidişatına odaklanamıyoruz.
***
Olay şu...
Hani gıda tedarik zincirinde bozulma diyoruz, kıtlık tehdidinden falan bahsediyoruz ya...
Bazı uzmanlar pandeminin birinci derecede sorumlu olduğunu düşünüyor.
Bazıları yaklaşan gerçek kıtlığın "Gıda tedarik zinciri kırıldı" perdesi altında saklandığını iddia ediyor.
Bazıları da bu duruma doğrudan Çin'in yol açtığını iddia etmeye başladılar.
***
Açık olan şu...
Çin'in 2021 tahıl alımları grafiği burnunu tepeye dikmiş bir roket görüntüsü veriyor.
Çin'in hem buğday, hem de mısır ithalatı yıl sonunda bütün zamanların rekor seviyesini yakalayacak.
Yani Çin, büyük paralar harcayıp ciddi biçimde tahıl stokluyor.
Pirinçte bile şaşırtıcı bir ithalat ve stok var.
Yetmiyor, dünyanın dört bir yanından soya fasulyesi topluyorlar.
Ayrıca kendi tahıl ve temel gıda üretimini de artırdı Çin.
Mesela, mısır üretiminde 2021-2022 sezonunda rekor kıracaklar. Bazı ülkeler, "Aman inşallah böyle olur da piyasalarda bize de mısır kalır" diye dua ediyorlar.
***
Şöyle de sorulabilir elbette...
Daha önce başka hammadde alımlarında yaptığı gibi global bir "oyun" mu kuruyor Çin?
Fakat "yakın tarihte hiç yaşanmamış boyutta bir kıtlık ihtimalinin yaklaştığını" ve Çin'in olağanüstü nüfusu nedeniyle normal bir tepki verdiğini söyleyenleri de yabana atmamalı...
Yani Youtube fenomenlerinin ballandırarak(!) anlattığı kıyamet senaryoları gibi değil, çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız.
Garip olan şu ki, bütün bunlar henüz sokağın gündemine girmedi.
Hak ettiği gibi haber de olmuyor.
Her şeyden önce, anlaşılan şu ki...
2022'de gıda enflasyonundan kaçınmak imkânsız.
Eh, global elitler bu kez de "Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin" demeyeceklerdir herhalde!
Yoksa yanılıyor muyum?
***
NOT DEFTERİ
O kadar ne yapacağımı bilmez duruma gelmiştim ki, mutlu olabileceğimi düşünmeye başlamıştım! (HAKAN GÜNDAY / Kinyas ve Kayra)
Yorum Yazın