CHP, Türkiye’nin en önemli partilerinden biri. Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde de darbeler tarihinde de özel bir yeri var.
Ama CHP bir süredir taciz, tecavüz ve istismar haberleriyle gündeme geliyor. Koronavirüs sürecinde günlük olarak vaka sayısının açıklanması gibi, CHP’yle ilgili taciz tablosu gündeme getiriliyor. CHP’lilerin bunu hak ettiğini zannetmiyorum.
SAVCININ DEĞİL, CHP’NİN İŞİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taciz iddiaları karşısında susuyor. Konuşunca da iktidarı suçluyor. “Gündemi değiştirmek istiyorlar” diyor. “Bu ülkenin savcısı yok mu?” diye soruyor. Bu ülkenin savcısı var da Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı yok mu? Savcı zaten gereğini yapıyor. Ama bu olay sadece adli bir vaka değil. Taciz, tecavüz ve cinsel saldırı gibi olayların bir de siyasi yönü var. Atatürk’ün partisi olan CHP’nin tacizle anılması iyi bir şey mi? Kılıçdaroğlu, cinsel saldırı iddiasıyla tutuklanan eski CHP Maltepe İlçe Yöneticisi hakkında ne diyor?
“Gündemi değiştirmek istiyorlar. Gereği yapılıyor, bu ülkenin savcısı yok mu? Tutuklandı ve biz hemen partiden ihraç ettik. Bir olay çıkar ve parti ilkeleriyle çelişirse o kişiyi partiden atarız”
Bu mu yani?
‘CHP TACİZCİLERİ KORUYOR’ ALGISI
Tacizle suçlanan CHP Konya İl Başkanı’na genel merkez sahip çıktı. Barış Bektaş’ın görevinin başında olduğu açıklandı. Elbette ki suçsuzluk karinesi esastır. Ben burada CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu’nun cinsel taciz suçlamaları karşısındaki tavrını yansıtıyorum. Bunun CHP’ye verdiği zarara değiniyorum. CHP’liler bunu hak etmiyor. Çünkü CHP’liler onurlu insanlardır. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu tür çirkin iddialar karşısında kararlı tavır koymaması nedeniyle, CHP tacizcileri koruyor gibi bir algı oluşuyor.
İSKİ REZALETİ
SHP, 89’da kazandığı İstanbul’u rüşvet, kadın, ihanet üçgenindeki İSKİ rezaleti ile kaybetti. Ve 25 yıl boyunca kazanamadı. Şimdiki tedirginliğin temelinde, İSKİ skandalı korkusu yatıyor.
TÜRKÇE KURAN KONUSU
CHP yıllardır Türkçe ezan ve Türkçe Kuran konusunda eleştirildiği için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Şeb-i Arus’ta Türkçe Kuran okutulması konusunda da benzer tedirginlik yaşandı. İyi niyetli uyarılarda bulunuldu. Kılıçdaroğlu bundan yararlanmak yerine, suçlamayı tercih etti.
KILIÇDAROĞLU’NUN SORUNU
Ankara temsilcileri ile buluşmasında Kılıçdaroğlu’na, yazımdan “CHP’den dindar olması beklenemez” bölümü soruluyor.
Kılıçdaroğlu, “Hangi öngörüye dayanarak bunu ifade ediyor bilmiyorum. Tüzelkişiler değil, gerçek kişilerin inançlı olup olmadığı sorgulanabilir belki. Allah’la kul arasındaki ilişkiye birisinin müdahale hakkı yok. Biz laik bir partiyiz. Kimsenin inancına başka bir kişinin müdahale etmesini doğru bulmayız. Kimin daha dindar olduğunu kim bilir... Allah’ın birisine verdiği böyle bir yetki mi var? Selvi’ye böyle bir yetki mi verilmiş” diye karşılık veriyor.
KILIÇDAROĞLU’NDAN MI YETKİ ALACAĞIM?
Gazeteci, yetkiyi okurundan alır. Ben de halkımızdan alıyorum. Kılıçdaroğlu’ndan alacak değilim.
İŞTE O YAZIM
Yazımda Şeb-i Arus’taki Türkçe Kuran tartışmalarına değiniyor, İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerinde muhafazakâr kesimlerden oy aldığını hatırlatıyorum. Türkçe Kuran okutulmasının CHP’ye zarar vereceğini belirtip, “CHP’den dindar olması beklenemez. Laik ve Atatürkçü bir partidir. Ama dini değerlere saygılı bir CHP pekâlâ mümkündür. Ama bu mevsimlik elbise gibi, seçimden seçime giyilebilecek bir kıyafet değildir” diyorum. Ama “Ekrem İmamoğlu’nun geç kalsa da ‘Bence de Şeb-i Arus töreninde Yüce Kuran’ın Arapça okunması gerekir’ demesi önemliydi. Doğru olan tavır buydu” diye hakkını teslim etmeyi de ihmal etmiyordum.
YANLIŞ NEREDE?
Peki sorarım size: Bunun neresi yanlış? “CHP dindar bir partidir hatta hakkında irtica iddiasıyla kapatma davası mı açıldı” demeliydim. CHP, “Laik ve Atatürkçü bir parti değil” diye mi yazmalıydım. Bu başta CHP’ye hakaret olur.
YAZIYI TERSİNE ÇEVİRİNCE
Madem Kılıçdaroğlu rahatsız oldu. O zaman yazımı tersine çevirip “CHP’den dindar bir parti olması beklenirdi. Laik ve Atatürkçü bir parti değildir. Dini değerlere saygısız bir CHP pekâlâ mümkündür” mü deseydim?
CHP’YE HAKSIZLIK YAPAMAM
Ben bunu CHP’ye reva göremem. Kılıçdaroğlu eleştirdi diye CHP’ye haksızlık edemem. Peki sorun nerede? Kılıçdaroğlu bir güç zehirlenmesi içinde mi, yoksa gerçeklikten mi koptu? En iyisi cevabı siz verin.
Yorum Yazın