Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir türlü 6 liderin desteğini sağlayamayan Kılıçdaroğlu önemli bir hamle yaptı.
Meral Akşener’i başbakan adayı olarak açıkladı.
Akşener daha önce cumhurbaşkanı adayı olmadığını, başbakanlığa talip olduğunu ilan etmişti. Ama ilk kez Kılıçdaroğlu, “Başbakan adayımız da var. Meral Akşener” dedi.
Tabii ondan önce bir cümlesi vardı. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir kez daha “Liderler, ‘Siz olun’ derse ben aday olurum” dedikten sonra Akşener’le ilgili cümleyi sarf etti.
Kılıçdaroğlu’na göre ideal formül, cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başbakan Meral Akşener modeli. Ama bunun için önce seçimi kazanmaları gerekiyor.
Meral Akşener’in desteği önemli. Çünkü diğer 4 partiyi toplasan İYİ Parti’nin yarısı etmiyor.
Gelinen noktada Meral Akşener, “seçilecek aday” tercihini koruyor. Temel Karamollaoğlu ve Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor. Ali Babacan ile Gültekin Uysal’ı ikna etse dahi Kılıçdaroğlu’na yetmiyor.
İMAMOĞLU FAKTÖRÜ
Tabii bir de adaylık iddiasını sürdüren Ekrem İmamoğlu faktörü var. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı hesabının önünde en önemli engel olarak duruyor. Çünkü İmamoğlu tüm baskılara rağmen cumhurbaşkanı adayı değilim demiyor. Destek arayışlarını sürdürüyor. İmamoğlu son olarak Kılıçdaroğlu’na “Bireysel ihtiras ve hedefler geliştirmenin bu dönemde çok büyük bir zarar vereceğini hatta ihanet olacağını biliyorum. Doğru kararın günü gelindiğinde verilmesinden yanayım” diye mesaj verdi. Kılıçdaroğlu da o telaşla yayınlara çıkıp Meral Akşener’e dönük hamlesini yaptı.
ABD başta olmak üzere Batılılar İmamoğlu’nu istiyor. Akşener’in İmamoğlu’na desteği sürüyor. İmamoğlu ise adaylık iddiasını sürdürüyor. Hatta bağımsız aday olur musunuz sorusuna dahi, “Ben CHP’liyim. CHP’nin adayına karşı bağımsız aday olmam söz konusu olur mu?” demiyor. Siyaset her zaman söylediklerinizle değil, bazen de söylemediklerinizle yapılır.
AKŞENER HAMLESİ
Kılıçdaroğlu ise bir türlü denklem dışına itemediği İmamoğlu’na karşı hamle üstüne hamle yapıyor. İmamoğlu’nu İkinci Fatih’e benzetip arkasında duran Akşener’i yanına çekebilmek için bu kez de başbakanlık zarfını attı. Akşener, seçim kazanılmadığı takdirde başbakan olunamayaacğını bilecek kadar deneyimli bir siyasetçi.
‘ÇEKİLİN’ ÇIKIŞI GELİRSE
Ama cumhurbaşkanı adayının belirleneceği sürece girilip liderler bir masanın etrafında toplandığında büyük bir mücadele yaşanacağı kesin. Kılıçdaroğlu’nun, “Anketlerde çıkmıyorsunuz. Erdoğan karşısında seçilme şansınız yok. Kişisel ihtiraslarınız uğruna cumhurbaşkanlığı fırsatının kaçırılmasına sebep olmayın, çekilin” çıkışıyla karşılaşırsa ne yapacağını şimdiden belirlemesi gerekiyor.
ERDOĞAN, TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KONUMUNA NEDEN DİKKAT ÇEKTİ
ASLINDA yukarıdaki başlık Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi konuda Türkiye’nin stratejik konumuna dikkat çekmek durumunda kaldı olmalıydı.
Dün AK Parti’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir grup milletvekilinin kahvaltılı toplantısı vardı. Erdoğan bir süredir AK Parti milletvekilleriyle kahvaltılı toplantılar yapıyor. Genellikle bu toplantılara 50 civarında milletvekili ve bakanların bir kısmı katılıyor. Milletvekilleri bölgelerinin sorunlarını aktarıyor, ülke sorunlarına ilişkin sorular soruyor. Toplantının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa bir değerlendirme yapıyor. Sonra söz isteyen milletvekilleri sırayla konuşma yapıyor. Soruları Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da ihtiyaca göre söz verdiği bakanlar yanıtlıyorlar. Bu toplantılardan sonra konuştuğum milletvekillerinin moral katsayılarının yükseldiği dikkatimi çekiyor. Çünkü Erdoğan milletvekillerine değer veriyor. Çünkü siyaseti milletvekilleriyle, bakanlarla, teşkilatla, belediyelerle birlikte yapıyor. Bu iş, kadro işi.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI’NDA TÜRKİYE’NİN KONUMU
Cumhurbaşkanı’nın iç siyasete ve 2023 seçimlerine dönük değerlendirmeleri var. Onları aktaracağım. Ama önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına ilişkin değerlendirmesine yer vereceğim. Rusya’nın Ukrayna saldırısı başladığı sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Afrika gezisindeydik. Erdoğan ilk andan itibaren Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını doğru bulmadığını belirtti. Ukrayna’nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti. İki ülke arasında savaş rüzgârları esmeye başladığı andan itibaren aktif bir arabulucu olarak devreye girmiş, büyük acılara ve yıkımlara neden olacak savaşı önlemek için çaba göstermişti.
ÜÇÜNCÜ YOL
Erdoğan, Ukrayna’ya saldırıya karşı durdu ama iki ülkeyle de iyi ilişkilere sahip bir lider olarak, ateşkesin sağlanması ve nihayetinde savaşın sona ermesi noktasında bir misyon üstlenmeye özen gösterdi. Savaş karşıtı duruşunu net bir şekilde ortaya koyduktan sonra köprüleri atmamaya özen gösterdi. İki ülkeyle de iyi ilişkilerimiz var. Ayrıca iki ülkeyle ortak ekonomik çıkarlarımız var. Daha da önemlisi iki ülke arasında oynayabileceğimiz rolümüz var. O nedenle Erdoğan, Amerika’nın gazına gelmeden, “Ukrayna’dan da Rusya’dan da vazgeçmeyeceğiz. Kendi milli çıkarlarımızdan ödün vermeyeceğiz” dedi. Buna kimisi üçüncü yol diyor. Kimisi aktif tarafsız olarak tanımlıyor. Adı ne olursa olsun, doğru olan tavır bu. Erdoğan, milletvekilleriyle kahvaltıda da “Gördüğünüz gibi Ukrayna konusunda ülke olarak stratejik bir konumdayız. Ülkemizin menfaatleri doğrultusunda gelişmeleri takip ediyoruz” diyor.
2023 SEÇİMLERİ İÇİN NE DEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman hem siyaseti hem de seçimleri çok önemsedi. Erdoğan 2023 seçimlerini kader seçimi olarak görüyor. Milletvekilleri ile buluşmasında da sözü 2023 seçimlerine getiriyor. “2023 seçimlerine kadar sahada olmamız lazım. Şimdiden milletvekilleri, belediyeler... Teşkilat uyum içinde 2023 seçimlerine çalışmalıyız” diyor.
Yorum Yazın