Muhalefet cephesinin büyük umut bağladığı Kılıçdaroğlu-İnce görüşmesi gerçekleşti.
Görüşme 1 saat sürdü. Doğrusu seçimlere giderken kritik bir görüşmeydi. Peki bu görüşmeden ne çıktı? Aslında Muharrem İnce bunu bir cümle ile özetledi. “Hoş geldiniz, güle güle” dedi. Muharrem İnce cumhurbaşkanı adaylığından çekilmediğini açıkladı. Bu durum iki liderin pozisyonlarını koruduklarını gösteriyordu. “Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna” durumu oluştu.
İki liderin açıklamasında tekrar bir araya gelineceği ya da heyetlerin görüşeceği şeklinde bir ifade yoktu. Demirel’in, “Siyasette 24 saat uzun bir süredir” dediği günlerin ötesindeyiz. Değil 24 saat, artık saatlerin önemli hale geldiği bir süreçteyiz. Ayrıca bu işin seçim takvimini ilgilendiren bir yönü var. 31 Mart’ta cumhurbaşkanı adaylarının listesi kesinleşecek.
İNCE ÇEKİLMEYECEK
Görünen o ki, Muharrem İnce cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeyecek. Memleket- Partisi kendi adıyla ve logosuyla girecek. FETÖ’süyle, PKK’sıyla muhalif mahalle Muharrem İnce’yi linç etmeye devam edecek. Artık ne seçerseniz alın. Kimi bir bölen diyecek, kimi hain ilan edecek.
KILIÇDAROĞLU ÖNERİ GÖTÜRMEDİ
Kılıçdaroğlu, Halil İbrahim sofrasını genişletmek istediklerini söyledi. Ama Muharrem İnce’yi ikna edecek bir öneri ile gitmedi. Çünkü Kılıçdaroğlu hiçbir zaman Muharrem İnce’yi istemedi. Muharrem İnce’yle sorununu artık kişiselleştirdi. Sadece üzerindeki mahalle baskısını azaltmak ve bakın Muharrem İnce’ye gittim ama o gelmedi demek için görüştü. Muharrem İnce’yi bir bölen olarak göstermek için bu ziyareti yaptı.
MUHARREM İNCE’Yİ İSTEMEDİ
Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi Halil İbrahim sofrasına davet etti. Oysa İnce, ilkelerin belirlendiği masada yer almak istiyordu. Kılıçdaroğlu, Gültekin Uysal’ın, Temel Karamollaoğlu’nun, Ahmet Davutoğlu’nun, Ali Babacan’ın, Meral Akşener’in masada yer almasını ne kadar çok istiyorsa Muharrem İnce’yi de o kadar istemedi. Kemal Kılıçdaroğlu isteseydi Muharrem İnce’ye reddedemeyeceği tekliflerle giderdi. Kılıçdaroğlu isteseydi biz bugün İnce’nin çekildiğini, Memleket Partisi’nin ittifak görüşmelerine başladığını konuşuyor olurduk.
İNCE İNCE DOKUNDURDU
Muharrem İnce başından beri bunun farkındaydı. “Siyasette ittifaklar olmalıdır ama menfaat değil ilke ittifakları olmalıdır” dedi.
Adaylıktan çekilmediğini açıkladı. “Atatürk’ü tartıştırtmayız” dedi. “Döne döne Köroğlu gibi mücadeleye devam ediyoruz. FETÖ’cüler, PKK’lılar, DHKP-C’liler, IŞİD’ciler ateş ediyor. Biz de onlarla döne döne mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.
Muharrem İnce soyismine uygun bir şekilde, ince ince dokundurdu. Kılıçdaroğlu’na “Siz Atatürk’ü tartıştırıyorsunuz, biz sizinle birlikte olmayız” dedi. Sosyal medyadan kendisine saldıranları ise terör örgütleriyle aynı kategorinin içine soktu.
SEÇİM GECESİ KONUŞULACAK
Son durum nedir? Garp cephesinde yeni bir şey yok. CHP ile Memleket Partisi arasında ittifak yok. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesi söz konusu değil. Bu seçimde Muharrem İnce’yi tartışmaya devam edeceğiz. Ama asıl, seçim gecesi Muharrem İnce konuşulacak.
ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NU HANGİ NOKTALARDAN VURACAK
Seçimlerden önceki son grup toplantısı olması açısından bir veda toplantısıydı. Ancak milletvekili adaylıkları nedeniyle de farklı bir heyecan yaşanıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda milletvekili listelerinde önemli oranda bir değişim olacağının işaretini verdi. “Bu bir bayrak yarışıdır. Aday listesinde ismi olsun olmasın tüm arkadaşlarımızla farklı zeminlerde, görevlerde omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Grup toplantısının sonunda da milletvekilleri Erdoğan’la fotoğraf çektirdiler. Erdoğan, bakanlarla ilgili de önemli işaretler verdi. Bakanların milletvekili adayı olacaklarını açıklamıştı. Seçimden sonra kabinede de değişim olacağını söyledi.
BAKANLAR LİSTELERDE
Bu arada bakanların seçim bölgeleri de belirlenmeye çalışılıyor. Bakanların icradan gelen güçlerinden yararlanmak isteniyor. Erdoğan, büyükşehirlerde aday gösterileceklerini söylemişti. Bu arada bakanların seçim bölgeleriyle ilgili haberler çıkıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Meclis’ten ayrılırken, “Milletvekili adaylığıyla ilgili haberler çıkmış” dedim. “Sormadan, bilmeden yazıyorlar işte” diye karşılık verdi.
ESER SİYASETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşması aynı zamanda AK Parti’nin seçim kampanyasının da ipuçlarını taşıyordu. Örneğin Togg’u anlatan bir video gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun, “Otomobil üreteceğiz diyorlar. Nerede kaldı bu?” sözlerini ekrana getirdi. Hadi Kılıçdaroğlu bunu söyledi. Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan gibi bu işin içinden gelen insanlar bunu nasıl söyler? Togg yönetiminin yerinde olsam Kılıçdaroğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’na birer otomobil hediye ederdim.
ŞAHLANIŞ DÖNEMİ
Erdoğan’ın Togg vurgusuna niye dikkat çektim? Erdoğan’ın seçim kampanyasında Türkiye’nin gurur projeleri önemli bir yer tutacak. Bir tarafta Keban Barajı’ndan Boğaz Köprüsü’ne, üçüncü havaalanından nükleer santrala kadar karşı çıkan bir CHP zihniyeti varken, onun karşısına ise yerli ve milli otomobilini üretmeyi başarmış, gökyüzünde Milli Muharip Uçağı, İHA’ları, SİHA’ları, denizlerde TCG Anadolu Uçak Gemisi olan bir Türkiye’nin lideri olarak çıkacak. Yeni dönemi de, “Şahlanış Dönemi” olarak isimlendirmenin altında bu yatıyor.
1+2+5 MASASI
Erdoğan konuşmasında seçim kampanyasının ipuçlarını verdi dedim ya, 6’lı Masa’ya yönelttiği eleştiriyi de o gözle izledim. “Cumhurbaşkanlığı seçiminin, cumhurbaşkanlığı yardımcılıklarının, bakanlıkların, milletvekillerinin ‘Ne vereyim abime’ veya ‘Seç, beğen, al’ mantığıyla dağıtıldığı bir işporta tezgâhına döndürülmesinden rahatsızız. Seçimlerde ittifak haktır ama devletin yönetim kademelerini ayağa düşürmek, at pazarlığına dönüştürmek pespayeliktir” dedi. Belli ki seçimlerde 6’lı Masa’yı ‘Bugün makamları paylaşanlar yarın devleti paylaşacaklar’ tezi üzerinden vuracak.
PKK-HDP DESTEĞİ
Söz konusu PKK olunca orada durmak lazım. Erdoğan, AK Parti grubunda üç video izletti. Biri PKK şeflerinin ve HDP yöneticilerinin Kılıçdaroğlu’na verdikleri desteğe ilişkin açıklamalarıydı. “Yüz yıllık Cumhuriyeti değiştireceğiz” sözleriydi. Yine belli oldu ki Erdoğan meydanlarda bunları izletip Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın desteklediği aday olduğunu anlatacak. CHP’nin sloganı üzerinden yüklenip “‘Sana söz, baharlar gelecek’ diyenler, bu zihniyetle ancak Kandil’e, Pensilvanya’ya, ülkemize kin ve nefretle bakan kimi başkentlere bahar getirebilir. Bunların baharı da milletimiz için kara kıştan beter bir felakettir” diye konuşması boşa değildi. Ayrıca Erdoğan’ın bir şey söylemesine gerek yok. Murat Karayılan’dan Duran Kalkan’a, Bese Hozat’tan Cemil Bayık’a kadar hepsi konuşuyor. Her gün konuşuyorlar. Kandil seçim kampanyasını çoktan başlattı.
SEÇİM BEYANNAMESİ
AK Parti’ye ilişkin izlenimlerimi bir not olarak paylaşarak bitirmek istiyorum. Çok güçlü bir seçim beyannamesi geliyor. Şimdiden 11 Nisan’daki tanıtım toplantısını merak etmeye başladım.
Yorum Yazın