Kemal Bey, yeniden helalleşme yolculuğuna çıktı. Hatırladıkça ya da boş kaldıkça bu yolculuğa çıkıyor. Önce duruyor. Herkesi tehdit ediyor. Bürokrasiye ayar veriyor. Bakanlıkların kapısına dayanıp zincir vurduruyor. Sonra bir mola verip helalleşme yolculuğuna çıkıyor.
Eğer ‘Fıstık Diyarı’ olan Şanlıurfa’yı fındık memleketi, taşkömürünü bulduğu için Zonguldak’ın gururu olan Uzun Mehmet’i, Uzun Hasan yapmazsa. Allah’tan şimdilik Seyit Onbaşı ile bir derdi yok. Yoksa onu da Şevki Onbaşı top güllesini kaptığı gibi diye anlatmaya başlar. Hem de Balıkesirlilerin gözlerinin içine baka baka.
İŞTE PAŞAM, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
Bu arada Kemal Bey, boş kaldığında da bakanlıklar kuruyor. Gençlere mektup yazıp ‘İklim Bakanlığı’nı kuracağım’ diye söz vermişti. İklim Bakanlığı’nı Erdoğan’ın kurduğu ortaya çıktı. Bir de İklim Bakanı var. İstanbul’un mini mini valisi Fahrettin Kerim Gökay, İnönü’ye, “İşte Paşam, İstanbul” demiş ya o misal, işte Kemal Paşam, huzurlarınızda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum. Kendisi çok çalışkan ve başarılı bir bakandır. O yüzden tanıyor olabilirsiniz. Ara tatil yaklaşıyor ya, Kemal Bey öğrencilere ‘Milli Eğitim Bakanlığı kuracağım’ diye mektup yazarsa şaşırmam. Ama buradan uyarıyorum. Maarif nezareti olarak kökü Osmanlı’ya dayanır ama Cumhuriyet döneminde 2 Mayıs 1920’de Maarif vekaleti olarak Atatürk kurdu.
NASIL HELALLEŞECEĞİZ?
Hemen her gün bir kesimi tehdit ederek, Özgür Özel gibi Diyanet’in okul öncesi çocuklara verdiği din eğitimini “Ortaçağ zihniyeti” olarak tanımlayarak nasıl helalleşeceğiz? Bizim hayatımızın gayesi olan çocukların Kuran-ı Kerim’i öğrenmesi sizin için Ortaçağ zihniyeti oluyorsa bu helalleşme işi nasıl olacak? Helalleşmek için önce samimiyet gerekli. Yoksa bunlar seçim öncesi reklam kokan hareketler olmanın ötesine geçmez. Bu arada CHP’nin savaş açtığı Diyanet’i de Atatürk kurdu.
KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞÖRTÜSÜ İLE MÜCADELESİ
Bu itirazlarıma rağmen yine de Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısına bir katkı yapmak istiyorum. CHP Lideri, önce kendisinden başlamalı helalleşmeye. “Hata yaptık, başörtülü kızlar üniversiteye alınmadığı zaman itiraz etmedik” demişti ya, ben de onu hatırlatmak istedim.
Hata yaptıkları doğru da itiraz etmedikleri doğru değil. Sayın Kılıçdaroğlu, hem de o itirazın altında sizin imzanız var. Helalleşmeye, öncelikle imzanızla ve o günün anısına Anayasa Mahkemesi’nin kapısında çektirdiğiniz bu fotoğrafla başlayabilirsiniz.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE MÜRACAAT
Başörtüsü yasağını kaldırmak için AK Parti ile MHP’nin yaptığı, başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemenin iptali için 27 Şubat 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyu yapanlardan biri de Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol ve Kemal Kılıçdaroğlu iptal başvurusu yapmışlardı.
CHP’liler hani belge diyebilirler. Zahmet etmemeleri için imzayı buraya bırakıyorum.
Sonra da Anayasa Mahkemesi’nin önünde çektirdikleri neşeli fotoğrafı bırakıyorum.
Kılıçdaroğlu’nun önce kendi imzasıyla hesaplaşması, sonra başörtüsü mağdurlarıyla helalleşmesi gerekiyor.
İMAMOĞLU’NA METROYLA İLGİLİ ÜÇ ÖNEMLİ SORU
SEFAKÖY metro hattının yatırım programına alınmamasıyla ilgili olarak Ekrem İmamoğlu’na projeyle ilgili bazı sorular yöneltmiştim. Hiçbirine yanıt gelmedi. Çünkü onlar doğru sorulardı.
Demiştim ki, “Sefaköy metro hattının yatırım programına alınması için Ulaştırma Bakanlığı’na gerekli olan kesin projeyi mi sundunuz yoksa hazırlık projesi ya da demo anlamına gelen avan projeyi mi sundunuz? Ayrıca sondaja dayalı zemin etüt raporunu, jeolojik plan ve kesit kesin projelerini, deprem etüt raporunu, tünel ve istasyon kazı-destek sistemlerini, mimari kesin projeleri sundunuz mu?”
İmamoğlu ya da sözcüsü Murat Ongun çıkıp ‘Evet biz bunları sunduk. Ama buna rağmen bakanlık onay vermedi’ diyemedi.
BAKANLIK YAPTIRIYOR MU?
Ama ben dönüp Ulaştırma Bakanlığı’na sordum. Ne sordum: “Ulaştırma Bakanlığı olarak yaptığınız metro hatlarında siz İBB’den istediğiniz kesin projeyi ve belirtilen etütleri yaptırıyor musunuz? Yani biz bakanlığız diye önce yatırım programına alınması için projenize onay verip bunları sonra mı tamamlıyorsunuz?” diye sordum. “Biz İBB’den neleri istiyorsak kendi metro projelerimizde hepsini tamamlıyoruz” yanıtını verdiler.
BU METROLARA HAYIR DEDİNİZ Mİ?
İkinci soruya gelince. Bu doğrudan İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olduğu dönemi kapsıyor.
Sayın İmamoğlu, İstanbul’a metro yapılması konusunda bu kadar hassassanız, İstanbul halkına hizmet götürmenin iktidarı, muhalefeti olmazsa siz neden şu hatların yapımına itiraz ettiniz? Hayır oyu kullandınız?
1- Kaynarca-Pendik-Tuzla
2- Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli
3- Ümraniye-Ataşehir-Göztepe
4- Kirazlı-Halkalı
5- Başakşehir-Kayaşehir
6- Mahmutbey-Başakşehir
Belediye Meclisi’nin 13 Ekim 2017 tarihli oturumunda bu hatlara metro yapılması kararı alınmış. Ama oy çokluğuyla.
Ekrem İmamoğlu ve CHP’li üyelerin hayır oyuna rağmen.
Belediyle Meclisi’nin 13 Ekim 2017 tarihli kararında öyle yazıyor.
MAHMUTBEY-ESENYURT METROSU
Üçüncü soruya gelince.
İstanbul’a bir metre daha fazla metro götürülse bundan en çok sevinenlerden biri ben olurum. Ama madem Sefaköy hattının hazırlıklarını tamamlayamadınız, o nedenle yatırım programına alınmadı. Ekrem Bey, ona paralel olan Mahmetbey-Esenyurt metrosunun onayı alınmış, kazılar başlamış. Ancak yüzde 5 mesafe alınmış. Metro ihtiyaçsa -ki bu tartışılmaz- orayı neden hızlandırmıyorsunuz?
AKLIMIZI ALMA, METROBÜS AL
Ben üç soru dedim ama dörde çıktı. Ekrem Bey, sahi Sancaktepe-Yenidoğan metro hattı için açılan tünel ve şaftları neden kapattınız? Murat Ongun itiraz etmeden ben izah edeyim, Çekmeköy-Sultanbeyli hattını devam ettiriyorsunuz ama Sarıgazi-Taşdelen hattını durdurdunuz. Orada yaşayan vatandaşların metroya ihtiyacı yok mu?
Ekrem Bey, bir siyasetçinin ağzına yakışmayan, “Akıllarını başlarından alırım” diye meydan okumak yerine siz önce İstanbul’a metrobüs alın.
Yorum Yazın