Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Kılıçdaroğlu, Akşener’i neden ziyaret etti

Ankara’da başdöndürücü bir siyasi trafik yaşandı. Erdoğan Bahçeli’yle, Kılıçdaroğlu da Akşener’le bir araya geldi. Erdoğan-Bahçeli görüşmesi önceden planlanmıştı. Hatta 25 Ekim’de 10 büyükelçinin mektubuna verilecek cevaptan önceki görüşme son dakika ortaya çıkmıştı. O zaman iki lider tekrar bir araya gelecekler, diye yazdığımı hatırlıyorum.

Erdoğan-Bahçeli görüşmesinden sonra aradığım kaynaklarım ise “müspet, yapıcı bir görüşme” değerlendirmesini yaptılar.

İki liderin konuşmaları gereken her konuyu ele aldıkları anlaşılıyor.

MORAL, DESTEK

Peki Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesi nereden çıktı? Çünkü iki liderin programında yoktu.

1- Lütfü Türkkan olayından sonra Erdoğan, Akşener’i hedef almaya başladı.

Kılıçdaroğlu, Akşener’e moral ve motivasyon desteği verdi.

2- İki lider ekonomiyi konuştular. Ekonominin gündemden düşürülmemesi konusunda söz birliği yaptılar.

3- Erdoğan ile Bahçeli bir araya gelince Millet İttifakı liderleri de görüşerek, dayanışma mesajı verdiler.

4- İki liderin görüşmesinde gündeme gelmemiş ama kurmaylar konuşuyor. İktidar, Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlık dosyasını gündeme getirirse CHP ile İYİ Parti, Meclis’te ortak hareket etme kararı aldı.

İki lider, görüşmeden sonra erken seçim çağrısı yaptı ama zaten her görüşmeden sonra bunu yapıyorlar.

LÜTFÜ TÜRKKAN VE HELALLEŞME TARTIŞMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, şehit ailesine küfreden Lütfü Türkkan’ın peşini bırakmayacağı belli. Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması için harekete geçilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ”Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, şehit yakınlarına hakaret edenlerin, bizim de milletimizin de gözünde milletvekilliği sakıt olmuştur” dedi.

Önümüzdeki hafta Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması için harekete geçilmesi bekleniyor.

Bu arada CHP ile İYİ Parti de “güç birliği” yapma kararı aldı. Kılıçdaroğlu’nun Akşener’i ziyaretindeki gündem maddelerinden biri de Lütfü Türkkan konusuydu. AK Parti’nin Türkkan hamlesine karşılık CHP ve İYİ Parti diğer dokunulmazlık dosyalarını gündeme getirecekler.

ERDOĞAN-AKŞENER TARTIŞMASI

Bu arada iş, Lütfü Türkkan işi olmaktan çıktı, Erdoğan-Akşener tartışmasına dönüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yavşak” sözü ve Türkkan’a verdiği destek üzerinden Akşener’e yüklenmişti. Erdoğan’ın, ”Sen bir partinin lideri olarak, bayansın bayan. Meclis’te o nasıl bir küfürdür? Ahlak yoksunu. Nasıl böyle bir küfrü yaparsın” demişti. Akşener, Erdoğan’a yanıtını dolar üzerinden verdi. Yok. Ahlaksız dolar, demedi. ”Asıl ahlak yoksunu, bu ülkenin yarısı açlık sınırı altında yaşarken, dolar 10.43 lira olmuşken, utanmadan, yüzü bile kızarmadan ekonominin kitabını yazanlardır” dedi.

BU KAVGA BURADA BİTMEZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşmasını izlerken Akşener’le aralarındaki kavganın burada bitmeyeceğini düşündüm. Erdoğan, ”Bir bayanın ağzından ‘yavşak, yavşaklar’ diye bir ifade çıkar mı? Ne yazık ki bu çatının altı bunu da gördü. Ben diyorum ki milletim, işte bu tür bir bayana gereken dersi, cevabı inşallah 2023’ün haziranında verecektir. Zira bu çatının altı, bu tür kadınlara asla müsaade etmez” diye konuştu.

HELALLEŞME Mİ?

Erdoğan helalleşme çağrısı yapınca en sert tepki Kılıçdaroğlu’ndan gelmişti. “Biz hakkımızı helal etmiyoruz” demişti. Kılıçdaroğlu helalleşme çağrısı yapınca Erdoğan’ın tavrının ne olacağını merak ettim.

Ey Kılıçdaroğlu, sen önce başörtülü kızlarımızdan, bacılarımızdan helallik iste. Utanmadan, sıkılmadan, hâlâ diyorsun ki onların hukukunu biz koruduk” dedi.

İlk günden beri Kılıçdaroğlu, helalleşecekse önce Erdoğan’la helalleşsin diye yazıyorum. Cumhurbaşkanı da o noktaya değindi.

Bay Kemal, ben seninle ilgili kazandığım davaları geri çektim mi? Çektim ama sen bunların kıymetini anlamadın. Sende bunu anlayacak bir yüz de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, zihniyet aynı zihniyet. Sadece bunlara verilen rol değişti” diye konuştu.

Kemal Bey, ben boşuna dememişim.

ERDOĞAN’DAN, ‘SÖZDE HALEPÇE’ TEPKİSİ

SEZEN Aksu ne güzel söyler:

“Bir kedim bile yok.

Anlıyor musun?

Hadi gülümse”

Kemal Burkay 30 yıl aradan sonra ülkemize döndüğünde “Bir kedim bile yok” şarkısı yeniden gündeme gelmişti.

Kemal Burkay’la Türkiye’ye yeni döndüğü günlerde yaptığımız söyleşide “Bir Kedim Bile Yok” şiirini hangi duygularla yazdığını sormuştum.

“Hasret” demişti.

Sezen Aksu’nun şarkısı ve Kemal Burkay, AK Parti’nin MKYK toplantısında gündeme geliyor.

PSK Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel, geçen hafta Diyarbakır’da gözaltına alınıp savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılmıştı.

Bayram Bozyel’e, “Sözde Halepçe katliamı” diye sorulması, Orhan Miroğlu tarafından MKYK toplantısında gündeme getiriliyor. Orhan Miroğlu, önemli bir Kürt aydını. Diyarbakır cezaevinden, Musa Anter cinayetinde ağır yaralı olarak kurtulması dahil bedel ödemiş bir isim.

SEZEN AKSU VE KEMAL BURKAY HATIRLATMASI

Miroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanım, sizin Batman’a yaptığınız gezi, bölgede çok olumlu bir hava meydana getirdi. Ancak Bayram Bozyel’in ifadesinde ‘sözde Halepçe katliamı’ diye sorulması, rahatsızlığa neden oldu” diyor.

Erdoğan, konuyu gündeme getirdiği için Miroğlu’na, ”Sağ olun, Orhan Bey” diyor. “Sözde Halepçe” katliamı ifadesinden dolayı duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor.

Miroğlu, ayrıntılı olarak bilgi veriyor. “Bayram Bozyel’in partisi PSK, Kemal Burkay’ın partisidir. Burkay, 30 yıl sürgünde kaldı. Onu Türkiye’ye biz getirdik. Arkadaşlarımız, Burkay’ı Sezen Aksu’nun söylediği ’Bir Kedim Bile Yok’ şarkısından hatırlayacaktır. O şarkının sözlerinin yazarı Kemal Burkay’dır” diyor.

HALEPÇE KATLİAMI

Cumhurbaşkanı’nın dikkatle dinlediği konuşmasında Orhan Miroğlu sözü Halepçe katliamı ile ilgili ifadeye getiriyor.

Halepçe konusu çok hassas. Ayrıca biz Halepçe katliamının yıldönümünde mağdurları anan ve katliamı kınayan bir partiyiz” diye konuşuyor.

Saddam Hüseyin, 16 Mart 1988 tarihinde Halepçe’de zehirli gaz saldırısı ile büyük bir katliam gerçekleştirmişti. Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere siviller zehirlenerek hayatlarını kaybetmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Miroğlu’nun Halepçe katliamıyla ilgili sözlerini onaylıyor. “Sözde” ifadesinin kullanılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, iddianamede Halepçe katliamıyla ilgili, “sözde” ifadesinin yer almadığı bilgisini veriyor. Miroğlu da, Adalet Bakanı Gül’ü doğrulayarak, sorgu sırasında “sözde” ibaresinin kullanıldığını söylüyor.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar