Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ü neden devre dışına itti

Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı konusunda uzun bir aradan sonra ilk kez konuştu. En son 1 yıl önce Ruşen Çakır’ın programında değinmişti.

Kılıçdaroğlu, “Abdullah Gül yeniden gündemde mi?” sorusuna, “Bunu da sizden duydum. Ne konuştuk ne de telaffuz ettik. Devletin ne olduğunu bilen bir değil, binlerce insan var” yanıtını verdi.

Abdullah Gül isminin ısıtılıp tekrar sorulmasının nedeni ise, Kılıçdaroğlu’nun çizdiği cumhurbaşkanı adayı profili oldu. Kılıçdaroğlu, “Adayın devleti tanıması, bilmesi lazım” deyince, akla Abdullah Gül’ü getirdi.

Ancak Kılıçdaroğlu verdiği yanıtla Gül seçeneğini ortadan kaldırdı. Hatta çok planlı bir şekilde Abdullah Gül faktörünü denklem dışına çıkardı.

2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ün ortak aday olmasını istemiş, “Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmayı” hedeflemişti. Abdullah Gül’ü aday göstererek Erdoğan’ı devirmeyi planlamıştı. Gül de çok istekliydi. Ama olmadı. Meral Akşener’in çıkışı, Gül planının çöpe atılmasına neden oldu.

ABDULLAH GÜL FORMÜLÜ SUYA DÜŞTÜ

Bugün ise Kılıçdaroğlu istese dahi Abdullah Gül’ü aday gösteremez. Konjonktür değişti. Bu kez Kılıçdaroğlu da Gül’ün adaylığını istemez. Neden?

1. Abdullah Gül gündemden düştü. Şu ana kadar Türkiye’nin gündemindeki hiçbir konuda kendisini alternatif haline getirecek bir çıkış yapamadı. Aslında Abdullah Gül, kendini alternatif olmaktan çıkaralı çok oldu. Ama birileri hâlâ anlamamakta ısrarlı.

2. Daha önemlisi ise yerel seçimlerle birlikte muhalefet, Erdoğan karşısında, Abdullah Gül’e göre daha popüler, halk desteği daha güçlü siyasi figürlere kavuştu. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu kast ediyorum.

3. Muhalif seçmende ilk kez kazanma duygusu oluştu. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri varken, Kılıçdaroğlu varlığını ortaya koysa dahi CHP’yi Abdullah Gül ismine ikna edemez. Muhalif taban isyan eder. Özgür Özel’in, “Atatürk görseydi, ‘Benim adayım’ derdi” tarifi Abdullah Gül’ü kapsamıyor.

4. Roller değişti. Bu kez Kılıçdaroğlu, kendisi cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Abdullah Gül’ü başta Kılıçdaroğlu istemez. Gül’ü kendisine neden alternatif haline getirsin ki?

POPSTAR KİM?

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayını tarif ettiği cümlesinde üzerinde durulmayan bir nokta vardı. CHP Lideri, “Popstar seçmeyeceğiz” dedi. Peki kimi kastetti? Daha önce de, “Toplum bir popstar bekler” demişti. O zaman Tarkan’ı kastetmediği kesin diye yazmıştım. Yanılmışım. Zafer Şahin Milliyet’teki köşesinde, Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu için,”Bizim Tarkan” dediğini yazmıştı.

KDV İNDİRİMİ FİYATLARA YANSIYACAK MI?

BU sorunun yanıtını yazımın sonunda vereceğim ama önce Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati‘ye ilişkin gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Nureddin Nebati, farklı bir Hazine ve Maliye Bakanı portresi çiziyor. İlk günden itibaren diyaloğa ve iletişime çok önem veriyor. Sektör temsilcileriyle bir araya geliyor, yeni ekonomi politikalarını anlatmak için özel bir çaba sarf ediyor.

Bakan olduğunda ilk olarak iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya gelmişti. Ardından Bankalar Birliği Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi yazarları ve akademisyenleriyle toplantısına iştirak etti. Geçen hafta Finansal İstikrar Komitesi’ni toplamıştı. Dün de Fiyat İstikrar Komitesi ile bir araya geldi. Önümüzdeki dönemde ise yurtiçindeki toplantılarını tamamladıktan sonra yurtdışına açılacak. Yeni ekonomi politikasını yabancı yatırımcılara anlatıp onları Türkiye’ye yatırım yapmaya davet edecek.

İLETİŞİM

Ekonomi politikalarına güvenin sağlanması için iletişim, bu işin olmazsa olmazı. Nureddin Nebati de onu yapıyor. Önce TRT’de sonra NTV’de yeni ekonomi politikalarını anlattı. Ardından A Haber’de yayınına çıktı. Bugün de CNN Türk’te Tarafsız Bölge’de Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayacak.

KDV İNDİRİMİ

Nureddin Nebati, rakamlara boğmadan sade bir dille ekonomiyi anlatıyor. “KDV’de devrim geliyor. Piyasa şok geçirecek” gibi söylemlerle merak uyandırmayı da başarıyor. Peki KDV’de ne olacak? KDV oranındaki değişiklik fiyatlara yansıyacak mı? KDV’de gıda, sağlık ve kırtasiye başta olmak üzere farklı oranlar var. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda kapsamlı bir çalışma yapılıyor. KDV oranında hem sadeleşme, hem indirim geliyor. Hem de etiketleri etkileyecek bir oranda. Oranı bilmiyorum ama fiyatlarda bir de KDV oranının düşmesinden kaynaklı indirim yaşanacak.

ÜMİT ÖZDAĞ IRKÇILIĞI

ÜMİT Özdağ
, İzmir’de “Merhaba” deyip bir kuyumcuya giriyor. İlk sorusu “Nerelisiniz?” oluyor. Suriyeli cevabını alınca kuyumcu dükkânını açalı kaç yıl olduğunu soruyor, ardından teftişe başlıyor. Vergi levhasını istiyor. Kuyumcunun yanında çalışan çocuk hemen vergi levhasını getiriyor. Sanki belediye zabıtası denetime çıkmış gibi. Ardından kimliğini göstermesini istiyor. Bayağı bayağı kimlik denetimi yapıyor. Silah ruhsatını inceliyor. Her kuyumcuya silah ruhsatı verilir. Ama o sanki Suriyeli’ye bir ayrıcalık yapılmış gibi bir hava veriyor. Bu arada işyeri sahibinin izni alınmadan teftiş kameraya kaydediliyor. Ümit Özdağ, incelemesini tamamladığını düşündüğü anda oradan ayrılıyor. Ardından, “Türkiye, tehlikenin farkında değil misin?” diye tweet atıyor.

YAKILAN ÜÇ SURİYELİ

Ümit Özdağ İzmir’deki kuyumcudan çıkıp 27 kilometre öteye yani Güzelbahçe’ye gitseydi, ektiği Suriyeli düşmanlığının nelere mal olduğunu görme imkânı olurdu. Biliyorsunuz İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde bir fabrikada çalışan üç Suriyeli, gece uyurken benzin dökülerek yakıldı. Zanlı ifadesinde aracının camına bırakılan “Göreve başla” notu üzerine harekete geçtiğini, Suriyelilerin kaldığı odaya benzin döküp yaktığını itiraf etti. “Görev geldi, yaptım” diye konuştu. Yani şahıs durumdan vazife çıkarmış.

Ankara’nın Altındağ İlçesinde de yine durumdan vazife çıkaran birileri Suriyelilerin kaldığı evleri, işyerlerini taşlamışlardı. 6-7 Eylül utancının kenarından dönmüştük.

Ümit Özdağ, siyasetini Suriyeli düşmanlığı üzerine kurmuş. Avrupa’da Türk düşmanlığı yapan Dazlaklar gibi. Le Pen gibi. Ümit Özdağ’a ırkçı, faşist diye saydırmak istemiyorum. Ama bu ülkede artık Ümit Özdağ ırkçılığı diye bir şey var. Onun ektiği düşmanlık tohumları öyle tehlikeli sonuçlar doğuruyor ki, böyle devam ederse tecavüze uğrayıp katledilen ya da yakılarak öldürülen her Suriyelinin vebali Ümit Hoca’nın omuzlarında olacak.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar