Engin Ardıç

Engin Ardıç

Mail: jdfdnd@hotmail.com

Kemalizm remix

Samsun "Güneşin doğduğu şehir" oluyormuş, belediye reisi öyle diyor.
Orada bugün Bandırma vapurunun maketi de "sanal ziyarete" açılıyor. Emekli amiraller sevinmişlerdir.
İçinde Lozan Antlaşması'nın "orijinal" 1923 baskısı da varmış, eski yazı bilmediğiniz için okuyamazsınız ama zarar yok, bu ziyaret de bir çeşit "umre" gibi bir şey sayılır...
İçinde Atatürk'ün Nagant tabancası, vefat raporu, Savarona yatından "esinlenmiş" kamarası ve mobilyası da var. Bunlar "1900'lerin havasını" taşıyormuş. İyi, hiç olmazsa onu Şişli'deki evden 1965 model Chevrolet arabayla çıkarmak gibi zevksizliklere tevessül edilmemiş. Artık olgunlaşmışlar.
Sanal olarak geziniz. Boyunuz uzamaz ama mala davara zararı da yoktur.
Bu arada Muharrem İnce partiyi kurdu.
19 Mayıs'a denk getiremedi, 17 Mayıs'ta işi bitirdi ama onun da zararı yok. Zaten bugün resmi tatil, nereye nasıl dilekçe verecektin?
Partide bizim de halkın da hiç tanımadığı ama gazetelerin Ankara bürolarının herhalde iyi bildikleri birtakım "Ankara yıldızları" var.
Başka da bir bilgi yok henüz.
Tövbe, parti sözcüsü Gaye Usluer, "geleceğimizi demokrasiyle taçlandıracaklarını" söylemiş.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kulakları çınlamış olmalı!..
Gerisi atraksiyon.
Amblemde beklendiği üzere bir Türkiye haritası yok, nazar boncuğu var.
Bu "gayet şık" olarak niteleniyor...
Parti binası da ne çok büyük ne de çok küçükmüş...
Orta boy... Bu da "mütevazı" olduklarını gösteriyormuş...
İnce genel başkanlığa oy birliğiyle seçilmiş. Bu da çok demokrat olduklarını kanıtlıyormuş. "Şeklen" dahi olsa bir iki aday daha çıkarsalardı vermek istedikleri demokrat görüntüsünü pekiştirmiş olacaklardı.
Ama zaten bu parti "Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı yapmak için kurulmadı" ki, kendisi böyle demişti. Çelik çomak oynamak için kuruldu.
Partinin rengi mavi.
Mavi... Memleket, Adalet, Vicdan, İşsizlere iş demek oluyormuş.
Parti logosundaki yuvarlak döngü "aile, ulus, birlik ve beraberlik" anlamını taşıyormuş, birbirinden bağımsız spiraller "huzuru, enerjiyi ve mutluluğu" temsil ediyorlar, spirallerin her biri ayrıca "Türkiye'nin bir bölgesiymiş", noktalar da her insanımızı eşit şekilde ifade ediyormuş...
Nazar boncuğu da, partiyi Kılıçdaroğlu ve ekibinin kem gözünden koruması için değil, "iyiliğe ve güzele dair ortak duyguları temsil ettiği" içinmiş. Nazar boncuğunun böyle de bir işlevi olduğunu böylece öğrendik. At nalı ya da tavşan patisi niçin düşünülmemiş?

***

Bütün bu ucuz abuklukları bir yana bırakırsak, Memleket Partisi hakkında "Atatürkçü olduğundan" başka hiçbir şey bilmiyoruz.
Ya da, Kuaför Vili'den ayrılan manikürcü Perihan gibi, yeni CHP'den ayrılan en bir hakiki ve de öz CHP.
Bununla oy değil nasihat alınacağından, seçime kadar İnce herhalde ortaya bir program koyacaktır.
Örneğin "işsizlere iş" sloganını somut olarak nasıl hayata geçireceğini açıklayacaktır.
Umarız bu, "muhtarlara özel kalem müdürü atamak" gibi zırvalardan oluşmayacaktır.
Eh, partinin kuruluşunu sosyal medyadan Zeki Müren'in "Biz ayrılamayız" şarkısıyla duyurmaları da partinin "tonu" hakkında bir fikir veriyor. Alaturka olacak.
İnce "senato" istiyor... Atatürk'ün senatosu var mıydı?
Bu da bize, partinin 1961 düzeninin partisi, yani "bürokrasi vesayetini özümseyecek" olduğunu kanıtlıyor.
CHP'den oy apartacağı kesin de herkes bunun yüzdesini merak ediyor.
Kemalizm geri geliyor da nereye kadar gelebiliyor?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar