“Bozacının Şahidi Şıracı” derler ya… TSK’ya attığı iftira sonrası Sezgin Tanrıkulu’na şimdi onun benzerleri sahip çıkıyor.
Sezgin Tanrıkulu, bölücü misyonuna uygun bir şekilde Türk Ordusu’na "15 köylüyü helikopterden atan Türk Silahlı Kuvvetleri değil mi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı orada. Bu kadar köyü kim yaktı?" iftirasını atmıştı.
Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili ve yetkilisi Sırrı Süreyya Önder, "Yıllarca hak mücadelesi verdi. Mazlumların yanı başında durdu. Kardeşimizdir. #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir" şeklinde sahip çıkarken, CHP içinde Sezgin Tanrıkulu misyonu taşıyan CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın ise “Sezgin Tanrıkulu kimseye hakaret etmeden eleştirilerde bulundu. Onu hedef alan samimiyetsiz linç kültürü ise iktidar trollerinin eseridir. Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatının Erdoğan'ı bir davada savunurken dediği gibi, 'İfade özgürlüğü bazılarına şok edici gelen söylemleri de kapsar.” şeklinde ifade ederken, CHP’li Mehmet Bekaroğlu da “Sezgin Tanrıkulu sadece siyasetçi değil Türkiye’nin önde gelen insan hakları savunucularından biridir. TSK’ne hakaret etmemiş, sadece düşüncesini ifade etmiştir. Tanrıkulu bu ülkede halkı kin ve nefrete tahrik edecek son kişidir. Dava açılması ve linçe tabi tutulması kabul edilemez.” sözleriyle TSK’ya atılan iftira karşısında Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkmıştır.
Sırrı Süreyya Önder, açıktan PKK’nın esiri, kölesi… Mehmet Bekaroğlu’nun dili zaten hep ihanete yuva yapar… Onları biliyoruz da Yüksel Taşkın’ın “En büyük Atatürkçü biziz” övünmesi olan İzmir’de CHP’nin 1. sıradan milletvekili olan birisinin, TSK düşmanı Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkması İzmir’in ayıbı değil de nedir?
Bu ayıp sadece CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın’ın, Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkmasıyla ortaya çıkmadı ki. Bu işin bir de başlangıç noktası var.
FETÖ’nün kapatılan gazetesi “Taraf” da yazarlık yapan, “Kemalizm ırkçılıktır” diyen, Atatürk’e “Diktatör” diyen, Mehmetçik'e “Katliamcı” diyen bildiriye imza attığı için Marmara Üniversitesi'ndeki akademisyenlik görevinden ihraç edilen, emperyalizm aparatı olan terör örgütü PKK’yı “Kürt hareketi” diye tanımlayan Yüksel Taşkın, seçimlerde CHP’den İzmir 1. sıra CHP milletvekili adayı yapılınca bir tane İzmirlinin tepki göstermemiş olması gerçekten üzüntü vericidir. Üzüntüden daha öte utanç vericidir.
“Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar/Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa/Adın yazılacak mücevher taşa/Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” şeklindeki “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar” marşını gür sesle söyleyen İzmir ne hale geldiğinin, getirildiğinin farkında mıdır?
İzmir’in Belediye Başkanı Tunç Soyer, milletvekili Yüksel Taşkın, Tuncay Özkan. Daha başka bir söze gerek var mı?
Yunan işgalinden kurtulmuş İzmir, bugün yine Yunan tarafından işgal edilse alkışlayacak, destekleyecek zihniyet, CHP’nin en yetkilisi, temsilcisi durumundadır.
İzmir’de son seçimlerde CHP %41, Kemal Kılıçdaroğlu ise cumhurbaşkanlığında %67,1 oy almış ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin İzmir’de temsilci yaptığı yüzler, Tunç Soyer, Yüksel Taşkın, Tuncay Özkan gibi gayrı millî düşünceleri olan tipler…
CHP sözcüsü Faik Öztrak, hamamının namusunu kurtarmak için "Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir" diyor ama Atatürkçü memleket İzmir’deki (!) CHP milletvekili, TSK’ya atılan bu iftira karşısında Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Hadi cesaretin varsa Sezgin Tanrıkulu, Yüksel Taşkın ve Mehmet Bekaroğlu ve benzerlerini CHP’den ihraç etsene” diye seslensek sonuç ne olur? Edemez çünkü hepsi onun zihniyetinin birer temsilcisi.
Atatürk düşmanları, Türk ordusu’nun düşmanları CHP’yi siyaset üssü haline getirmiş durumdadır. Elbette Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konularda zerre bir hassasiyeti olsaydı CHP içinde bunlar yaşanmazdı. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında olduğu sürece bunlar aynı tas aynı hamam devam edecektir.
Sezgin Tanrıkulu, Yüksel Taşkın gibi isimler çok büyük vatanseverdi de şimdi mi değişti? Onların bu ihanet düşünceleri bilindiği halde, CHP’de milletvekili yapılmıştır. Sezgin Tanrıkulu defalarca vekil yapıldığı gibi, CHP Genel Başkan Yardımcılığı dahi yapmıştır.
Türk Ordusu fedakârca, cesaretle ve büyük kararlılıkla Irak’ta, Suriye’de ve Türkiye’de terörle mücadele ederken, Türk ordusuna iftira atan partinin, kara mizah gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün miras bıraktığı CHP olması ise Türkiye adına büyük bir talihsizliktir.
Sezgin Tanrıkulu’nun TSK’ya iftirası, CHP içinde unutturulacaktır. Bundan önce nasıl onun onlarca ihanetini üç maymun rolünde unutturdularsa bundan sonra da öyle olacaktır. Sezgin Tanrıkulu, Yüksel Taşkın, Mehmet Bekaroğlu genetiği bozulmuş CHP’nin şimdiki sembol zihniyetidir.
CHP’nin ittifak ortağı İP milletvekillerinin bile seçimi kazanmamalarını “Allah memleketi korumuş” şeklinde izah ettiği bir ittifak ortamında, Allah gerçekten Türkiye’yi bunlardan korumuştur. Terörle mücadele eden Türk ordusuna bu ve benzeri iftiraları atanlar kendi içinde de destek buluyorsa ve bu parti Türkiye’yi yönetme ödülünü bu milletten alsaydı eğer PKK’nın da Türkiye’yi yönetmede söz sahibi olacağı ortada değil miydi? PKK zaten seçimlerden önce öyle demiyor muydu? HD(P)KK’lılar “100.yıllık Cumhuriyet tarihiyle hesaplaşacağız” derken işte bu CHP zihniyetine güveniyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, tüm Türkiye düşmanlarına güven verdi ama Türk milletinin çoğunluğu gerçek yüzünü gördü. Sezgin Tanrıkulu ve Yüksel Taşkın gibiler o yüzün bir parçasıdır işte…
Yorum Yazın