Dün yazıyı yazmak için klavyenin başına oturduğumda, bir yandan da radyodan bir haber kanalını dinliyordum. O da ne, altılı ittifak, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'' paketini açıklıyor! Bir kulağım açıklamada, yazımı yazıyordum. Dakika bir gol bir...! "İlkokullarda, Kadın Erkek Eşitliği Dersi, okutacağız!"
Aman Allahım, değil ülkeyi yönetmeye soyunmuş siyasi parti, makamı mevkisi ne olursa olsun kimsenin Türk İslam Medeniyeti 'nin evlatlarını bu hale koyma hakkı yoktur, yoktur, yoktur!
Karanlık çağın karanlığında, kız çocuklarını kızgın kumlara gömülmekten kurtarmış bir medeniyetin evladının, reform adı altında bu çağda bunu bir müjde olarak sunması, kendi adıma diyeyim, utançtır!
Bundan tam 87 yıl önce bugün, TBMM' de Gazi Mustafa Kemal Atatürk 4. kez cumhurbaşkanı seçiliyor ve oylamada oy verenlerin arasında da 18 tane kadın milletvekili vardı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucu genel başkanı olduğu parti de bugün reform diye getirdiği paketten çıka çıka, İlkokullara Kadın Erkek Eşitliği Dersi konulması çıkıyor!
Allah Allah, ne diyeceğiz biz çocuklarımıza?
'Biz, kız çocuklarını kızgın kumlara gömülmekten kurtaran bir medeniyetin evlatları olarak ona, "Bak evladım kadın erkek eşitliğini okutacağız'' mı diyeceğiz?
Bu haberden sonra kapattım radyoyu.
Kafaya bakar mısınız?
Tam da 28 Şubat'ın seneyi devriyesinde, CHP'nin başını çektiği altılı ittifaktan (Cümle alem biliyor ki, o ittifak altının üstünde) çıka çıka, ''İlkokullara Kadın Erkek Eşitliği Dersi''(!) çıkıyor!
Kusura bakmayın, kendimi tutamadım güldüm!
Gülmeyip de ne yapacaksın?
Babam, ben, benim çocuklarım (Belki torunum da okuyacak) Milli Güvenlik dersi okuduk, ne oldu?
Ülkeyi yönetmeye soyunmuş CHP ve ittifak avenesi, ''Bizim Ortadoğu bataklığında, Trablusgarp'ta (Libya) ne işimiz var" diye, feveran etmiyor mu?
Bu karar açıklanırken çılgınlar gibi alkışlayanların arasında, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da var(!)
Nasıl gülmeyeyim, söyler misiniz?
28 Şubat kararlarını alan dönemin CHP kafası, sırf başı kapalı diye Merve Kavakçı Hanımefendiyi, ''Atın bu kadını dışarı'' diye TBMM'den atmadı mı (2 Mayıs 1999) ?
O Merve Kavakçı, bugünkü Karamollaoğlu'nun milletvekili arkadaşı değil miydi?
Bir şey daha dikkatimi çekti, bu kararı açıklayan İYİ Parti mensubu (Adının başında Prof. ibaresi bulunan milletvekili) sözlerine, ''Yurtta sulh cihanda sulh'' sözleriyle başlayıp, selamlamasını yapıyor!!!
Kusura bakmayın, ama güleyim mi ağlayayım mı, bilemedim!
Allah bizlere acısın!
Çevremizde olanlara bakınca, çevremizi ateş çemberine çeviren, artık bizleri, yani Türk İslam Medeniyeti' nin evlatlarını sürmekle bile kini geçmeyeceğinden, bizi boğmak için harıl harıl çalışan ülkelere bakınca içim ürperiyor!
Ah CHP ah...!
Siz buna, Türk İslam Medeniyeti'nin evlatlarının inanacağını mı sanıyorsunuz?
Bırakın, Türk İslam Medeniyeti' nin evlatlarını, siz kendinize inandınız mı?
Çok merak ettim, Sayın Karamollaoğlu neyi alkışladı?
Yorum Yazın