En son söyleyeceğimi baştan diyeyim. Marketler artık milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. NOKTA...
Enflasyonu, dövizdeki artışı fırsata çevirdiler, halkı sömürdüler şimdi de yetmemiş olacak ki, devleti soyuyorlar. En hafif tabiriyle durumun özeti budur.
Bakmayın siz kapılarına, bacalarına "KDV'yi indirdik" diye yazmalarına...
Dün bütün gün vatandaştan alışveriş fişi örnekleri geldi. Aynı ürünün fiyatı bir hafta önce KDV yüzde 8 iken neyse, KDV yüzde 1'e düştüğünde de değişmemiş...
Nasıl oluyor demeyin.
Valla vatandaşı iyi çarpıyorlar!
Düşünün, devlet vatandaşı bir nebze de olsa rahatlatmak için temel gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 1'e indirecek. 30 milyar liralık gelirinden olacak. Bunlar akılları sıra 'cin'lik yaparak aradaki yüzde 7'yi vatandaşa yansıtmak yerine cebe indirecekler.
Bu arada marketlerden 'ben toptan satışta yüzde 8 ödüyorum' diyen olursa inanmayın.
Son kararla, temel gıda maddesi teslimlerinde toptan-perakende ayrımı kaldırıldı, her aşamada artık yüzde 1 KDV uygulanacak. Yani market ürünü toptan alırken de yüzde 1 ödeyecek, vatandaş perakende alırken de...
Haa, diyelim ki, market yeni kararın öncesinde malı yüzde 8 KDV'yle aldı. O zaman da zaten iade için Maliye'ye başvuruyorlar. Yani ceplerinden çıkan bir şey yok.
Şimdi marketlerde Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ekipleri ile zabıtalar etiket kontrolü yapıyor. Onlara tavsiyem, KDV'si yüzde 1'e inen her bir ürünün sadece şu andaki mevcut fiyatını ve KDV indiriminin uygulanıp uygulanmadığını değil, bir hafta önceki fiyatını da kontrol etsinler. O zaman fotoğraf daha net ortaya çıkacaktır.
Zira, hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından önce birçok ürüne zam yapılmış durumda...
Belli ki, zincir marketler zincirlerini kırdı!
Devlete bile kafa tutabilen kapitalist çetelere dönüştü.
O halde devletin sıcak nefesini de yakında enselerinde hissederler!
***
CAMİLERE TEK SAYAÇ GELEBİLİR...
Gıda kadar önemli bir diğer mesele de elektrik faturaları...
Hükümet yüksek elektrik faturalarını yeniden gözden geçirmeye hazırlanıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bugün Kabine'de bir sunum yapacak.
Öğrendiğime göre, dağıtım bölgelerinden esnafın, cemevleri ve vakıfların, camilerin kullandığı elektrikle ilgili bazı veriler istenmiş...
Belli ki, bakkal, kasap, kuaför gibi esnaf kesiminin aylık tüketimlerine göre kırılımlar hesaplanıyor. Ona göre de kademeli tarifedeki tüketim limiti belirlenecek. Cemevleri ve vakıflar ticarethane aboneliği statüsünden çıkarılacak.
Peki ya camiler?
Orada da aslına bakarsanız garabet bir durum var.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı camilerde iki ayrı elektrik aboneliği bulunuyor. Aydınlatma için kullanılan elektriğin faturasını devlet ödüyor. Isınmasoğutma için kullanılan elektrik ise cemaatten toplanan paralarla ödeniyor.
Düşünün, camiler bulunduğu bölgedeki hayırseverlerden bağış toplayamazsa o ay elektriklerinin kesilmesi riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Sanırım, faturalar konusu gözden geçirilirken, camilere de tek sayaç uygulaması getirilecek.
Yorum Yazın