Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Kamyonun arkasından sürüklenen şiddet

Köşemizin faal okurlarından, değerli dostum Ali Aktulga bir kamyon arkası yazısından yola çıkıp, ülkemizde sonu gelmeyen kadına şiddeti analiz eden harika bir tespitte bulunmuş:
"Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin'in aşklarını referans kabul edip; en büyük ve kutsal aşkın da kendilerininki olduğunu iddia ettikten sonra sevgilisini 48 yerinden bıçaklayarak öldüren muhteşem aşıkların (!) ülkesindeki kamyon arkası yazılarından birini okudum bugün...
Nasıl bir kod bozulması ve ayarsızlıktır? Bu güzide toplumun fertleri olarak, günlük hayatımızda yaşadığımız tüm saçma ve dengesiz hareketlerin sebebi bu 'haleti ruhiyenin' tezahürüdür alttaki kamyon arkası yazısı:
"Öyle birini sev ki; sen öldükten sonra yaşamasın!.."

Fiyatlar neden Euro?
Köşemize sürekli katkı veren okurlarımızdan Mustafa Ertuğrul bu kez de bir belgeseldeki ayrıntıya takılmış:
"Yüksel Bey merhaba, TRT Belgesel kanalında yayınlanan Tatilimi Planla programındaki bir olaya taktım. Programda verilen tüm fiyatların Euro üzerinden verilmesi beni hem şaşırttı hem de üzdü. Biz Türkler bu programı izlemeyelim mi? Bu program sadece yabancı turistlerin tatil programlarını mı planlıyor? Yoksa fiyatlar TL üzerinden verilmeyince sindirimi daha mı kolay oluyor? Burada bir tuzak seziyorum. Bu üzücü durum bir an önce düzeltilmeli."

İBB'nin Fransa sevdası
Köşemize sürekli katkı veren okurlarımızdan Zeynep Kolcu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin son derece lüzumsuz 'Fransa sevdası'nı yadırgamış:
"Yüksel Bey merhaba, hafta sonu kültür sanat faaliyeti olarak ne yapabiliriz diye araştırırken İBB kültür sanat sayfasında 'Dillerdeki Paris' ücretsiz film gösterisinin etkinliğini gördüm. Fransa'nın, yıllardan beri ülkemiz ve milletimiz hakkında bir kere olumlu konuşmayan yöneticilerinin her konuşmasında ülkemize ve milletimize hakaret edercesine tavır alan bir ülke olduğu düşünüldüğünde 'Etkinlikte izlenecek veya reklamı yapılacak başka ülke ve şehir mi kalmadı?' diye düşündüm.

Tarafsız (!) Formula 1 yayını
Değerli okurum Korhan Kolcu'nun radarına bu kez de İstanbul'da gerçekleştirilen Formula 1 yarışlarındaki bir röportaj takılmış:
"Merhaba Yüksel Bey, pazar günü Formula 1 yarışlarının öncesinde pilotlardan Hamilton ile röportaj yapan kadın sunucu 'Seninle gurur duyuyoruz' dedi. Neden gurur duyayım ki? Umarım çevirmenin yapmış olduğu bir yanlışlıktır."

Bu nasıl muhabirlik?
Köşemizin çalışkan karıncası Tansu Sarı bu haftayı da boş geçmedi:
"Galatasaray, Kayserispor'a deplasmanda 3-0 yenilmişken muhabir Kutlu Akpınar ilk kez formasını giydiği takımıyla hüsran yaşayan Gustavo Assunçao'ya "Duyguların nedir?" diye soruyor... Futbolcunun bu soruya "Çok sevinçliyim" diyecek hali yok ki.... Zira topu kaybetmiş ve devamında Galatasaray ikinci golü yemiş... "Neden böyle oldu?" diye sorsa Gustavo Assunçao da doğru dürüst cevap verir... Maç içerisinde Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile tartışan Kayserisporlu İbrahim Akdağ'a yayıncı kuruluş muhabiri Kutlu Akpınar, bu tartışmayı ve Terim'le arasında geçenleri sormuyor. Peki yayıncı kuruluşun sorumluluğu, yaşananları izleyiciye sunmak değil midir?"

Gaf kürsüsü
Bu haftaki kürsü notu da okurumuz Ali Aktulga'dan geliyor: Teşkilat dizisinde Hakkı Dayı ve Pınar'ın kontrol noktasındaki aramadan sonra araçları binek iken, Yeşil Hat'ta Serdar ile buluşmaya geldiklerinde birden siyah bir minibüse dönüşüverdi. Göz bu işte, görüyor.

Zap'tiye
Bana göre İstanbul'da çekilen tüm yerli diziler bilim-kurgu... Çünkü karakterlerin bir kez olsun park yeri aradığına şahit olmadım.

Ne demiş?
Değerli okurumuz Murat Aydın, Show TV'deki Gerçeğin Peşinde programındaki bulmaca gibi alt yazıyı not etmiş: "Özkan, eski sevgilisi Songül'ün eski kocasının yeni eşi Nihal ile canlı yayında."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar