KAMUFLAJ

"Bir gizlenme, saklanma yöntemidir. Özden gizlenmek, saklanmak anlamına gelir ve normalde kolaylıkla görünür olan bir organizma veya objenin çevreyle kendini bir ederek, fark edilmesinin zorlaşmasını sağlamaktır." Şeklinde tarif ediyor kamuflajı, küresel sözlüğümüz vikipedi. Hatta ekliyor; "Savaşta ve doğal hayatta düşmanı şaşırtmak için kullanılan bir stratejidir.". Silahlı Kuvvetler'de düşmana görünmemek üzere dizayn edilen üniformalara da kamuflaj deriz.

İnsanoğlu bile, çoğu zaman kendi karakterini kamufle etmez mi? İşin bir de devletler boyutu vardır. Devletler kendi çıkarları için iç işlerine müdahale etmek istedikleri ülkelere olan politikalarını, o ülkenin halkına karşı bambaşka şeylerle kamufle eder. Mesela, Türkiye'yi kendisine bağımlı hale getirmek isteyen Amerika Birleşik Devletleri, yardım yapıyor kamuflajı altında ülkeyi borç batağına sürükleyip; ekonomisini, askeriyesini, iç güvenliğini hatta eğitimini kendisine bağlarken; ülke insanı, medyada, Amerikan Devleti'nin Türk Çocuklarına armağanıdır, diye lanse edilen süt tozlarını yudumluyordu.

İşin daha büyük boyutunda ise askeri müdahalelere kamuflajlar yapıldı. "Diktatörlüğe karşı demokrasi" kamuflajı altında, dolara dur demeye çalışan Kaddafi ile dolaylı olarak da Libya halkı ile orantısız bir savaş yürütüldü. Başka bir örnek olarak da halkına zulmettiği öne sürülerek, yine diktatörler kamuflajı ile Arap dünyası boydan boya şekillendirildi ve Büyük Orta Doğu Projesi kamufle edildi. Rusya'ya karşı önlem kamuflajı altında, Türkiye'nin çevresi Amerikan üsleri ile kuşatıldı.

Zaman zaman da zengin küresel parazitler, "goyim" olarak gördükleri insanoğluna karşı yeni ürettikleri teknolojileri enjekte edebilmek için, salgın kamuflajı kullandılar. Şimdi ise küresel ısınma ve iklim değişikliği kamuflajı, genetiği bozulan bitkilerin, havaya püskürtülen kimyasalların ve kullanılan kimyasal gübrelerin yaratacağı kıtlığı kamufle ediyor.

Kamuflajın ülke içi politika kısmına gelecek olursak; Erbakan Hükümeti'nin halkın üzerinde, birden oluşturduğu ekonomik rahatlamayı durdurabilmek için irtica kamuflajı kullanılmıştı. Türkiye'nin yapacağını açıkladığı ve bir takım güç odaklarının düzenini bozma ihtimali olan dev projelerine karşı durdurma operasyonu ise, bir ağaç meselesiyle kamufle edilmişti.

Gördüğümüz gibi kamuflaj, hem askeri hem politik hem ekonomik hem de sosyolojik alanlarda epey kullanışlı olmuştur. Ne yazık ki, kullanılmaya devam etmektedir. O yüzden her zaman perdenin arkasını kontrol etmek gerekir. Önümüzdeki sis bulutunu kaldırdığımızda karşılaşacağımız olaylar, durumlar ve birliktelikler bizleri çok şaşırtabilir.

Neyse kamuflajdan çok bahsettik. Biraz da gündem konuşalım. Ülkemize dönüp, içeride neler oluyor, diye baktığımızda, bir başörtüsü konusudur almış yürüyor. İktidar başörtüsünü savunuyor, ana muhalefet de başörtüsünü savunuyor, yan muhalefetler de herkes aynı fikirde. Fakat, karşı olmadıkları hususta bile, medya üzerinden birbirleriyle sürekli polemik yaratıyorlar. Medya da mal bulmuş mağribi gibi, birinin ağzından başörtüsü kelimesini duymayagörsün manşetten veriyor. İktidar da muhalefet de başörtüsü konusunda teklif üstüne teklif yağdırıyor. Başörtülü kardeşlerimizin haklarını savunmalarından ve bu yönde birbirleri ile yarışmalarından ötürü tebrik ediyorum. Umarım, yakın zamanda mesele güzellikle sonuçlanır.

Diğer gündem konularına baktığımızda, pek de önemli bir şey yok gibi, "Dezenformasyonla Mücadele Yasası" meclis gündeminde imiş, o kadar. Haydi kalın sağlıcakla.