Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

KAMERA KORKUSU MU ALLAH KORKUSU MU?

Televizyon izleme alışkanlığım yok. Youtubede dolaşırken Puhu TV de tekrarı yayınlanan yargı dizisi ilgimi çekti. Hukuk temalı bir dizi olduğu için yayınlanan bölümlerini izledim.

Dizi bittiğinde bir hukukçu gözüyle değerlendirme yapmayı düşündüm. Ancak bugün dizi de geçen üç karakterin Metin Müdür, Ilgaz Savcı ve Savcı Pars’ın bir yandan mesleki ilkelere bağlı çok dürüst görünürken, diğer yandan bazen geçmişteki defolarının ortaya çıkması korkusuyla bazen de bir değer çatışmasıyla iddialı oldukları değerleri çiğnemeleri konusu beni düşündürdü. Acaba insan bilinmeyeceği ve duyulmayacağı düşüncesiyle mi kötülük yapmaya daha rahat karar verebiliyor? Ya da kötü davranışın duyulacağı bilineceği korkusu çok dayanılmaz bir durum mu ki kişi her türlü şantaja boyun eğebiliyor.

Bu konuda yapılan bir çalışma bize sorunun cevabında yardımcı olacaktır.
Sports Illustrated dergisi, 14 Nisan 1997’de Doktor Bob Golman yönetiminde olimpik sporlardaki yasaklı doping maddesinin kullanılmasıyla ilgili bir anket yayınladı.
Dergi, doğruyu söyleyen sporcuların kimliğinin gizli tutulacağını garanti ederek onların korkmadan düşüncelerini ortaya koymasını sağladı.
Sporculara şu soru sorulmuştu: “Eğer hiçbir kontrolün yapılmayacağını ve bütün yarışmaları kazanacağınızı garanti etseler yasak dopingli maddeyi almayı kabul eder miydiniz?” Anket cevapları ilginç sonucu ortaya koymuştu. Evet diyenler:159 hayır diyenler:3
Platon devlet isimli kitabında Gyges’in öyküsünü anlatır.

“Gyges, Lydia kralının hizmetinde bir çobanmış, günün birinde bir sağanak ve bir deprem yüzünden yer çatlamış, hayvanların otladığı yerde derin bir yarık açılmış. Bunu görünce, şaşakalan çoban, yarığın içine inmiş ve orada görülmedik birçok güzel şeyler arasında, içi oyuk, üstü delik deşik, tunçtan bir at görmüş. Eğilip içine bakmış atın, insan boyundan büyük bir ölü görmüş; ölünün parmağındaki altın yüzükten başka bir şeyi yokmuş. Bu yüzüğü alıp yukarı çıkmış.

Çobanlar, her ay sonunda olduğu gibi, krala hesap vermek için toplandıklarında, Gyges bu toplantıya parmağında yüzükle gelmiş. Otururlarken yüzüğün taşını farkına varmadan avucunun içinde çevirmiş. Bunu yapar yapmaz da yanında oturanlar kendisini görmez olmuşlar, nereye gitti diye soruşturmaya başlamışlar. Şaşakalmış herkes. Yüzükle oynarken taşı çevirince gene göze görünür olmuş

Böylece işi çakan Gyges, yüzüğün tılsımını denemiş, bakmış ki, yüzüğün taşını içeri çevirince görünmez oluyor, düzeltince görünüyor. Bunun üzerine saraya girenlerin arasına katılmanın yolunu bulmuş. Sarayda kralın karısını baştan çıkarmış, onun yardımıyla kralı öldürüp yerine geçmiş.”

Bu öykü üzerine birçok düşünür, “insanı ahlaklı kılan nedir? “Sorusu üzerine kafa yormuşlardır. Yani biz görünmez olursak, daha doğrusu sosyal kuralların yaptırımından korunursak her türlü kötülüğü yapar mıyız?

Öyle anlaşılıyor ki dış ahlak dediğimiz yani başkalarından gelecek kınama, yaptırım, dışlanma korkusu nedeniyle dürüst olmayı tercih ediyoruz. Ancak bu dış etkilerin yokluğu söz konusu olunca ağırlıklı olarak kötülüğü seçiyoruz. Yani elimize Gyges’in yüzüğü geçerse hemen iyiliğe değil kötülüğe yöneliyoruz.

Bu yazıyı okuyan herkesin kendi kendini test etmesini istiyorum. Eğer Gyges’in yüzüğünü elde etmiş olsaydınız hala şu andaki dürüstlüğünü koruyabilir miydiniz?

Konuyu bir fıkra ile bağlayalım.

Davulcu ile zurnacı olan iki Abdal düğünlerden kazanıp biriktirdikleri parayla hacca giderler. Hac dönüşü birkaç yıl mazbut ve mütedeyyin hayat yaşarlar. Ancak zaman geçtikçe eski alışkanlıkları zevkleri tekrar nüksetmeye başlar. Birinin canı rakı çeker. Sonra aralarında şöyle bir diyalog olur:

-Gel şuradan bir yetmişlik rakı alalım, yanında biraz kavun ile beyaz peynir. Biraz keyfimize bakalım.

-Yahu olur mu, artık biz hacı olduk, bu işleri bırakmamız gerek.

- Hacı olunca ne olacak sanki, tenha bir köşeye çekiliriz, kim duyar, kim görür bizi.

- Ya öyle deme, kimse görmese duymasa bile bizi Allah duyar, görür.

-Merak etme yahu, Allah duysa, görse ne olacak. Sanki gidip bizi çarşıda anlatacak değil ya!

Yaptığımız veya yapacağımız bir kötülük konusunda bizi kayıt altına alacak bir kameradan korktuğumuz kadar Allahtan korkuyor muyuz? Korkuyoruz diyorsanız cumanız mübarek olsun.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar